ÖZÜR DİLERİM

116 24 2
                                    

Akşam yemeğimizi yedikten sonra biraz yat gezisi yaptık. Daha sonra arabalara geçip kamp merkezine gittik.

Bizi ilk karşılayan şey taşla döşenmiş dar yol oldu. Yol kamp merkezinin kapısına gidiyordu. Sırayla ilerledik. En önde olan Mark küçük kapıyı sonuna kadar açtı. İçeriye girer girmez çiçeklerin kokusu burnumun direklerini sızlattı. Her yer cennet gibiydi. Küçük kulübeler arasında mütevazı bir dükkan gördüm.

“ galiba şurası, ben konuşup geliyorum.”

Herkes etrafı incelerken mırıldanarak beni onayladı.

Dükkana ilerleyip tahta kapıyı ittiğimde nazik bir çan sesi duydum.

-geldim geldim

Rafların arasından çıkan yaşlı tonton bir kadın yanıma geldi.

- hoş geldiniz.

Kasanın arkasına geçip kocaman gülümsedi.

“ben rezervasyon yaptırmıştım. ”

Kadın hatırladığını belli eder şekilde başını sallayıp bir şeyler aramaya başladı.

Bir süre arandıktan sonra bir defter çıkardı.

- sekiz çadırlık rezervasyon değil mi?

“ evet ”

- tamamdır. Eşyalarınız var mı? Seçmene yardım edeyim mi?

Çan sesi tekrar duyuldu; Jaebum içeriye girdi.

“bende geldim. ”

Kapıdan kocaman sırıtıp kollarını iki yana açtı. Gülerek yanına gittim, ellerimi beline dolayıp sarıldım.

Teyze yüzündeki yılların yorgunluğunu rağmen samimi bir gülümseme ile yanımıza geldi.

-" evli misiniz?”

Jaebum saçlarımın üzerine bir öpücük bırakıp kıkırdadı.

“ evet ”

Teyze Jaebum'un sırtını sıvazladı.

“ afferin karını hep böyle sev. ”

Jaebum'dan yavaşça ayrıldım.

“ çocuğunuz var mı?”

Jaebum'un gözlerinin içine baktım. O da aynısını yaptı.

“ evet 6 tane. ”

İstemsizce gülünce Jaebum'da güldü. Kadın anlamayarak bize baktı.

“ bakmamız gereken 6 tane çocuk var. ”

Jaebum camdan dışarıdaki fıskiye ile oynayan çocukları işaret etti. Kadın da bize eşlik edip güldü.

“ a! anladım arkadaşlarınız.  Haydi yavaşça alışverişinize başlayalım o zaman. ”

Jaebum elini elime geçirdi. Dükkanın en başından başlayarak her yeri dolandık. Sırayla almamız gereken şeyleri seçip ayırdık. Birkaç dakika sonra alışverişi bitirdik.

Kasaya geçtik ve ödedik. Jaebum üstü başı ıslak hâlâ fıskiye ile oynayan çocukları getirip poşetleri onlara dağıttı. Kamp yerine doğru ilerlemeye başladık.

İşaretleri takip ederek kamp için hazırlanan alana ulaştık.

Kayalıkların kenarında bir kumsalda ayrılmıştı yerimiz. Diğer kampcılardan biraz uzak düşüyorduk.
Hemen sağ tarafımızda 20 metre kadar uzunluğunda bir uçurum vardı.

ᴹᵉᶰᵃʲᴬşᵏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin