Love Shot

113 11 24
                                    

Karanlık ve kasvetli bir ormana doğru koşuyordum. Sevdiğim adamın beni neden kovaladığını anlamıyordum. Tamam polisti ama ben o adamı bilerek öldürmemiştim. Elimdeki silah yanlışlıkla ateş almıştı.

"Dur Chanyeol! Yoksa vurmak zorunda kalacağım!"

"Bırak peşimi! Bunu yapabilirsin!"

"Dur dedim Chanyeol!"

Ondan daha hızlı olduğumu bilmiyordum. Eski polistim. Daima koşularda birinci gelirdim. Fakat ondan daha hızlı koştuğumu hatırlamıyordum.

Yanına birileri geldiğinde yavaşladığını duydum. Ona beni sorduklarında bilmediğini söyledi. Ormanın içine doğru koştuğumu, hızlı olduğum için izimi kaydettiğini söyledi. Ben de o sırada bir ağaca tırmandım.

Tepeden onları izlerken Sehun'la göz göze geldim. Arabaya binerken beni görmüştü. Fakat umursamadı. Beni koruyor muydu gerçekten?

Onunla yaşadığımız aşk dünya üzerindeki tüm hislerden daha derindi. Hüzünlü bir aşk hikayemiz vardı. Pek çok kişinin karşı çıktığı bir ilişkiydi.

Aslında herkese anlatmak için çabalamıştık. Fakat kabul etmediler. Sehun'un beni sevdiğini biliyordum. Bu yüzden ailesine bunu anlatmak yerine benden vazgeçmesini kabul edemiyordum. Bizi kabul etmeleri için birimizin ölümden dönmesi falan mı gerekiyordu?

Ağaçtan inip gizlice evimin yolunu tuttum. Orada da polislerin beklediğini biliyordum. Fakat eşyalarımı almalıydım. Daima açık bıraktığım odamın penceresi bu kez işime yarayacaktı.

Arka bahçedeki çöp kutusunu ters çevirip küçük kömürlük benzeri yerin üzerine koydum. Dikkatle tırmanıp üzerine çıktım. Uzun boylu olmak bir avantajdı.

Odama girip birkaç eşyamı ve paralarımı aldım. Çantamı sırtıma takıp dolaptan şapka çıkardım. Odadan çıkıp merdivenlere koştum. Etrafta kimse olmadığı için kapıdan çıkabilirdim.

Tam merdivenlerden inerken adımlarımı yavaşlatacağım bir şeyle karşılaştım. Sehun tam karşımda dikiliyordu.

Elinde tuttuğu silahı daha sıkı kavradı. Ağlıyordu.

"S-seni yakalamam gerektiğini b-bi-biliyorsun."

Elinin tersiyle yaşlarını silip silahı doğrulttu.

"Yapma Sehun. Hala beni seviyorsun. Aşkımız için dur. Ölene kadar pişman olacaksın."

"Sen birini öldürdün."

"Yapmadım! Ben yapmadım!"

"Yalan söyleme!"

"Yanlışlıkla oldu Sehun. Silahı elime yeni almıştım. İnan bana ben yapmadım. Kendiliğinden oldu."

"Sana inanmıyorum!"

Parmağını tetiğe yerleştirip yaşlarını tekrar serbest bıraktı.

"Bırak beni gideyim. Yalvarırım yapma sevgilim."

"Ben senin sevgilin değilim."

"Beni bıraktın çünkü! Aşkımızdan vazgeçtin! Bana bunu borçlusun Sehun."

Yere oturup şiddetle ağlamaya başladı. Ona sarılmak istiyordum. Fakat gitmem için bir fırsat vermişti. Bunu yapmak zorundaydım.

"Sana sarılmak için geri döneceğim."

"Lütfen... Lütfen dön Chanyeol."

Fısıltıyla söylediği şey kalbimi tam orta yerinden vurmuştu. Fakat duygusallığı bırakmalı ve suçsuzluğumu kanıtlayacak bir şeyler düşünene kadar buradan uzaklaşmalıydım.

Love Shot (One Shot) ✓Where stories live. Discover now