Yaz, çoğu insan için güneş, deniz, kumsal anlamına gelir. Benim için yaz, aşk demek.
Aslında Busan'daki Sehun kesinlikle ben değilim. Jeju Adası'ndaki de... Fakat bazı şeyleri değiştirebildiğimi düşünüyorum. En azından tanımadığım insanların bulunduğu yerlerde farklı biriyim.
Ben son derece içine kapanık, iletişim kurmakta zorlanan ve dibine kadar asosyal biriyim. Beni herkes böyle tanıyor. Aksini istesem de onlardan çekiniyorum.
Tatile gittiğim zaman herkesle daha kolay iletişim kurabilen biri oluyorum. Farklı ülkelerden tatile gelen insanlarla kolayca tanışıp arkadaş oluyorum. Gerçek Sehun'un yerine, daha konuşkan ve arkadaş canlısı bir Sehun yarattım beni tanımayan insanların arasında.
Hoşlandığım insanlarla kısa süreli ilişkiler yaşıyorum. Fakat dokunmak veya öpüşmek asla yok. Bu benim tek kuralım. Çünkü gerçek Sehun hala bedenine dokunulmasını istemiyor.
Dışardan bir sürtük gibi görünüyor olabilirim. Fakat sadece hoşlandığım insanlarla sevgili olmayı deniyorum.
Bugüne kadar tek isteğim gerçek aşktı. Fakat onu bulursam nasıl davranacağım konusunda hiçbir fikrim yok. Yaz tatili bittiğinde tekrar eve kapanacağım ve onunla buluşmakta zorlanacağım. Bu yüzden asla yürümeyecek.
Gerçek aşkın beni bulabileceğine inanmayarak bir kez daha Busan'a doğru yola çıktım. Bu yaz birinden hoşlansam bile sevgili olmayı düşünmüyordum. En yakın arkadaşım Jongin beni kesinlikle frenleyecekti.
"Keşke kendime de engel olabilsem."
"Luhan'ı unutmak için herkesle yatmak yerine ona gidip yalvarmalısın."
"Nasıl ayrıldığımızı unutuyorsun sanırım."
"Arkadaşının ondan hoşlandığını bilmiyormuş. Aniden öpeceğini nereden bilsin?! Ona haksızlık ettin."
"Biliyorum Sehun. Bunu yüzüme vurmayı kes."
"O sana yalvarırken inanmadın ama şimdi onu özlediğin için saçma sapan hatalar yapıyorsun."
"Tamam, bir daha yapmayacağım."
Otele girip odalarımıza yerleştik. Tatil boyunca güneşin ve yiyeceklerin tadını çıkarmayı planlıyorduk. En azından bir hafta sonra Chanyeol'le tanışana kadar...
Artık bu plan ikimize ait değildi. Jongin her şeyin keyfini tek başına çıkarıyordu. Benim de onunla vakit geçirmem gerektiğini söylüyordu.
İki ay boyunca sadece Chanyeol'le vakit geçirdim. Belki de en kötüsü ona fazla güvenmiş olmamdı. Çünkü bu sabah onun odasından kaçar gibi çıkmıştım. Ona karşı neden bu kadar zayıf olduğumu bilmiyordum. Bu hayatımda ilk kez oluyordu. Neden onu seçmiştim?
Öğleye doğru Jongin onu aramamı söyledi. Bunu beş kez denemiştim. Fakat telefonlarımı açmıyordu.
Akşam olduğunda yemek salonuna indik. O da bir masada tek başına yemek yiyordu. Yanına oturmak için adım attığımız anda kalkıp çıktı. Bense sadece bir yorum yapması için Jongin'e bakıyordum.
"Üzgünüm ama onun sana aşık olduğunu düşünüyordum. Bu kez ben de yanıldım."
"Kendimden nefret ediyorum."
"Bu senin suçun değil Sehun. Sadece güvendin."
"Ben yemek yemeyeceğim. Odama gidiyorum."
"Onu öldürmemi mi istiyorsun?"
"Dün gece... Her neyse..."
Gözlerim dolunca beni odama götürdü. Akşam yemeğini odaya isteyip yanıma oturdu.