∆10∆

2.6K 138 39
                                    

10 yıl sonra

"Benim minik Kook'um"

"Benim minik Jimin'im"

"Bana yemek hazırlayacağını söylemiştin diye hatırlıyorum"

"Uykumun olduğunu söyledim diye hatırlıyorum"

"Hadi ama kalk şu yataktan artık"

"Bebeğim uykum var"

Tüm gece mesai yapmıştım ve şimdi de istediğim tek şey biraz olsun uyumaktı. Fakat minnoş bir sevgiliniz varsa bu pek mümkün olmuyordu.

"O kadar diyorum sana mesaiye kalma diye"

"Ne yapabilirim, duvar mı yiyelim evde?"

"En azından kirası daha düşük bir eve taşınsaydık ikimizin maaşı fazlasıyla yeterdi"

Jimin bana ilerideki evinin iki katlı ve bahçeli olmasını istediğini söylemişti. Bende bu isteğini gerçekleştirmek için fazladan çalışmak zorundaydım. Asla şikayetçi olmasam da Jimin'e pek zaman ayıramıyordum.

"Seni istediğin evde yaşatıyorum daha ne istiyorsun?"

"Önemli değil Kook, bir apartman dairesinde de yaşayabiliriz. Böylece fazladan mesai yapmana gerek kalmaz."

"Çalışan benim şikayetçi olan sensin"

Jimin yanıma kıvrılıp başını göğsüme yasladı.

"Yinede yorulmanı istemiyorum, sadece bu"

"Hmm ben seni anladıııımm"

"Ne anladın?"

"Geceleri bir şeyler yapamadığımız için üzülüyorsun"

Sessizce kıkırdadığını duydum.

"Güldüğüne göre haklıyım. Ha?"

"Yahh ne alakası var"

Omzumu kafasının altından yavaşça çekip doğruldum.

O da kalkacakken bir anda üstüne çıktım ve gıdıklamaya başladım.

"Hahahha Kook çocuk musun?"

"Hıhı çocuğum"

Parmak uçlarımla koltuk altını gıdıklamaya başlayınca daha çok gülmeye başladı.

"Gıdıklamaya devam etmemi mi istersin yoksa pek de masum olmayan bir öpücük mü?"

"Hımm bilemedim şimdi"

Bana doğru dudaklarını büzdüğünde yüzümü yüzüne  yaklaştırdım.

"Ne yapsak ki?"

"Bana bak Kook, uzatma da öp artık"

Bende istediğini yaptım. Dudaklarımız ahenkle dans ederken bir yandan da tişörtünü çıkarıyordum ki kapı çaldı.

Jimin surat asarak konuşmaya başladı.

"Tam da zamanıydı yani"

"Ne oldu üzüldün mü"

"Sen dayak istiyorsun, bunun başka açıklaması olamaz"

Kıkırdayıp odadan çıktım. Alacaklı gibi çalıyordu.

Kapıyı açtığımda karşımda Jin Hyung ve Taehyung vardı.

"Ulan Taehyung senin zamanlamana sıçayım. Hoş geldin Jin Hyung"

"İşiniz varsa biz gidelim"

"Yok bir işimiz gelin"

Biz oturma odasına geçerken Jimin de yanımıza gelmişti.

"Hayırdır siz böyle çat kapı gelmezdiniz?"

"Ay yok Jin kalk sevgilim biz gidelim bunların kesin bir işi vardı."

"Taehyung salak salak konuşmayı bırak da aç mısınız?"

"Soru mu bu?"

Jin Hyung konuştuğunda Jimin ile birbirimize bakıp güldük. Bize yine mutfak yolları gözükmüştü.

---

Jjk: sevgilim ben geliyorum. İstediğin bir şey var mı?

Pjm: hmm belki meyveli yoğurt

Jjk: tamam beni bekle sakın uyuma

Pjm: sen olmadan uyuyamıyorum zaten

Jjk: hmm demek öyle

Gelince seni çok güzel uyutacağımdan emin olabilirsin

Pjm: laf kalabalığı yapacağına daha hızlı gelmekle uğraşsan keşke...

Jjk: marketteyim

10 dakikaya ordayım

Pjm: bekliyoruum ;)

End

Hikayeyi daha farklı bir sonla bitirmek istiyordum fakat artık içimden yazmak gelmedi, hatta kitabı silmeyi bile düşündüm. Okuyan insanlara saygısızlık olacağını düşündüğüm için vazgeçtim.

Biliyorum sonu güzel değil, fakat kitabımı okuduğunuz için oylarınız, yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. 💜

●BROTHER● Pjm+Jjk ✅TAMAMLANDI✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin