TEMİZ BİR BAŞLANGIÇ İÇİN

15 0 0
                                    


Kaygılı kadın eline bir kalem aldı yaza yaza son sayfalarına geldiği defterinin sayfasına bir şeyler yazmaya başladı :

08.07 2015

Beynimde bir sızı var

uzun zamandır geçmiyor ,sürekli düşünüyorum ,hep düşünüyorum her şeyi düşünüyorum. Kafam hep allak bullak beynimin içinde her şey birbirine karışıyor .Daha az düşünmek ,daha az sorgulamak daha az anlam aramak çok isterdim.Bakışlarım bile hep içime doğru bakışlarım bile dünyayla ilişkisini kesti bana deli derler ömrümün hatrı sayılır bir kısmı sözde ruhumu,zihnimi iyileştirmeye çalışan insanların ruhuma ve zihnime verdikleri hasarlarla uğraşmakla geçti.

Hayatta anlam arayan sorgulayan insanın işi çok zor sorgulamaktan kastım farklı bir grup dahilinde düşünmek değil.Sorgulamaktan kastım yalnız kalmayı ve önce yalnızken kim olduğunu keşfetmeye cesaret edebilmek kendini tanıdıktan sonra çevreyi,herkesi ve her şeyi yasaklardan ,kültürden,,gelenekten görenekten töreden sıyrılarak sorgulayabilmek işte benim lanetim de bu ben sorgulamaya meyilliyim

Toplum bir insanı anlayamadığın da ona deli der zor da olsa zaman da alsa sonunda bunu anladım .

Bir insanın öteki olması ne kadar kolay onu anladım . İnsan özünde o kadar da korkunç değildi belki ama insanlar korkunçtu anladım .

Psikoloji kelimesi ortaya çıktığından beri benim yaşadığım toplumda herkes bu konunun uzmanı gibi davranıyordu bütün herkes sola bakarken ben sağa baksam bana deli diyorlardı,herkes siyah giyerken ben mavi giysem yine deliydim,herkes a konusunu düşünüp tartışırken ben yeni bir konunun farkına varsam deliydim .

Topluma göre delilik neydi anlamıştım :

Bir insan eğer başkalarının ne dediğiyle,ne yaptığıylane istediğiyle fazla ilgilenmiyorsa ,kendini keşfetmeye çalışıp kendi hayatını ele alıyorsa ele aldığı o hayatı kendi düşünce ,fikir ve isteklerine göre yaşıyorsa o insan deliydi...

Delilik sıfatı kendini aramaya cesaret edebilen insanlara,kendinden bir haber sürü halinde yaşayan bir korkaklar ordusu tarafından verilen cezaydı

Ben sürüden ayrıldım hayatı ,dünyayı ve kendimi keşfetmek üzere yola çıktım o günden beri daha da deli oldum .Bu duvarlar ,kapımda dikilen bana yabancı adam benim zihnimi etkisiz hale getirip beni herkes gibi bir robota dönüştürmeye çalışan minik kapsüller hepsi çok kötü bir kabus gibi beni bu kabusta yaşamaya mahkum eden adamın kanını damarlarımda taşıyor olmak ise hepsinden kötü

O nefret edilesi adamın genlerini taşımam ,aynaya bakınca yüzümün onu andırması ,tenimin ona benzemesi,ondan gelen bir takım özellikler beni kendimden soğutmaya yetiyorda artıyor bile her an bir sonraki an ne olacağını düşünüyorum ,bayılanla kadar uyuyamıyorum midemde hep bir bulantı var korkuyorum ."


Kaygılı kadının adı Eftelyaydı ne kadar denerse denesin bir türlü insanlarla yaşamayı başaramazdı.Genel olarak eline bir kalem alıp kağıtlarla sohbet ediyormuş gibi yazılar yazar sonra o yazıları bir tek kendisi okuduktan sonra rafa kaldırırdı.


Saat gece 3.00 gibi Levent Baş'ın bol korumalı evinin yattığı odanın penceresi dışarıdan bir aletle açıldı pencereden içeri bir adam girdi . görevine odaklı bir robot gibi profesyonelce silahını çıkaran ve içtiği ağır ilaçların etkisiyle yatağında ağır bir uykuda olan Levent'e doğrultan bu adam Leventinde birlikte çalıştığı "jilet" lakaplı kiralık katilden başkası değildi 1.90 dan uzun boyu , hafif beyaz bir teni ,siyah saçları ve tüm yüzünü kaplayan sakalları vardı kalemle çizilmiş kadar düzgün bir burna ve biçimli küçük dudaklara ,ölü ruhunu ele veren soğuk duygusuz bakışlara sahipti. Tüm soğukkanlılığıyla levente doğru yaklaştı uyanmadığını anlayınca silahını geri beline taktı ve eline aldığı yastıkla Levent'i boğarak öldürdükten sonra

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 21, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Ülke HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin