İYİ OKUMALAR~!
●●
Rose'nin ağzından devam!
Chanyeol? O şuan karşımdaydı. Of Jisoo unnie'm beni dinleseydi şuan burada olmazdım. Bir şekilde buradan kaçmanın yolunu bulmalıydık. Birinin elini elimde hissetmem ile kendime geldim. JİMİN BENİM ELİMİ TUTTU. BENİM. AĞAĞAĞAĞ. Tamam sakinim. Onlara baktığımda kavga ediyorlardı;Jimin=Sevgilimi almayı aklından bile geçirme beyinsiz!
Chanyeol=Rosé beni bu kadar hızlı unutmuş olamaz yalan söyleme!.
Rosé=Chanyeol! Ben senin iğrenç, bu işlere bulaşan,sapık bir adam olduğunu öğrendiğimde sana karşı hiç bir sevgim kalmadı. (10 saattir bu cümleyi yazmaya çalışıyorum aklım karıştı:D)
Chanyeol=Hepinizle görüşeceğiz,göreceksiniz.
Tam kapıdan çıkarken bizim kızlara ve bana döndü:
Chanyeol=Siz de sevgililerinizin cesedini bulduğunuzda bize geri dönün diye yalvaracaksınız. İşte o zaman hepimiz çok mutlu olacağız. Kendinizi hazırlayın ölüm yakın;)
Rosé=Senin şerefin anne ile babanın ölümü ile ölmüş. Sen şerefsizin tekisin!.
Chanyeol=Bende seni seviyorum Rosé.
Odadan çıktı. Kızlara döndüm.
Rosé=Evet bok çukuruna girmiş bulunmaktayız. Şimdi ne halt yiyeceğiz?
Jennie=Erkekleri buradan çıkarmalıyız.
Yoongi=Saçmalama Jennie! Biz gitmeyeceğiz. Hele ki sizi burada bırakıp asla!
Jimin=Böyle düşünmeniz bile saçma.
Rosé=Umarım Jisoo unnie'yi de kaçırmazlar yoksa ne yaparız?
O sırada Blackpink yurdu
Jisoo'nun ağzından!
Sabah uyandığımda Rosé'yi kahvaltıya çağırmak için odasına çıktım ki ne göreyim o da yok. Hemen erkeklerin yanına gittim.Jisoo=Millet kötü haber!
Jin=Ne oldu?
Jisoo=Rosé.. Rosé odasında yok. Onun şuan yatağında mışıl mışıl uyuyor olması gerekirdi.
Namjoon=Peki Jimin'e baktın mı?
Jisoo=Hiç aklıma gelmedi.
J-hope=Bekleyin ben Jimin'e bakayım.
Hoseok,Jimin'e bakmak için çıktı ama bir kaç dakika sonra başını üzgün bir biçimde sallayarak onunda odasında olmadığını söyledi.
Jisoo=Evet şimdi ne yapacağız? Dua edin Lay beni de almasın.
Jin=Ya kızım siz nasıl bulaştınız bu çeteye!
Jisoo=Çocuğun muyum ben senin? Azarlıyorsun beni! Ben odamdayım yemek yemeyeceğim. Toplarsınız bir zahmet!
Jin=Jisoo dur. Of bağırmak istememiştim.
Jisoo=Duymadım say:/.
Merdivenden yukarı çıktığımda bir şeyler söylüyordu ama duyamamıştım. Odama girdim ve kızların numaralarını çevirdim belki açarlardı. Lisa'yı aradığımda telefonu açıldı. Hemen aşağıya indim ve telefonu gösterdim. Telefondan "Kimsiniz? Neden aradınız?" Diye sorular gelmişti. Gizli numaradan aramıştım. Hemen Namjoon'a verdim. Çünkü sesini çok güzel bir şekilde değiştirebiliyordu. O zaten telefonu gösterdiğimde anlamıştı. Hemen konuşmaya başladı.