ESKİDEN

3 0 0
                                    


Hayalet, Pınar'a son kez baktığını biliyordu. Artık her şeyin öğrenilmesi gerekiyordu. Bu zamana kadar onun için yaptıklarını öğrenmesini istiyordu. Her şeyi, yaşanılan her şeyi Pınar için yaptığını öğrenmesini gerekiyordu artık. Belki o zaman ona olan sevgisini anlayabilirdi.

Boş bir fabrikanın içinde Pınar ile arasında 10 metre mesafe vardı. Dışarıdaki yağmur ise sağanağa dönüyordu. Kırmızı uzun ojeli tırnaklarıyla son malborosunu yaktı. İçine yavaşça çekti. Pınarın bakışlarını içine çektiği gibi..

Pınar, Hayaletin bunu nasıl yaptığını asla anlayamıyordu. Hayaletin gözlerinin içine uzun uzun baktı. Bunu yapan kişi Hayalet olamazdı. Belinden tabancasını çıkarttı. Bir süre sadece tabancaya baktı. Bu tabancayı ona Hayalet almıştı. Hemde doğum gününde. Bir an daha düşünmeden tabancasıyla Hayaleti hedefledi.

Hayalet tabancaya baktı. MC 28 SAC bu tabancayı Pınar'a o almıştı. Gözleri doldu. Bu duygusallığını Pınar'a yansıtmak istemedi. Gözlerini kapattı. Hak ettiğini hissetmesini istedi.

Pınar boğazını sıktı. Ağlamak istemiyordu o da. Hayalet'e bağırdı.

"NEDEN YAPTIN BUNU? NEDEEN?!!!"

Hayalet sadece gülümsedi.

*Silah sesi patlar*

11 YIL ÖNCE -


Pınar çantasına eşyalarını hızlı hızlı atıyordu. Her zaman ki gibi okula geç kaldığı günlerden biriydi. Ama bu günün diğerlerinden farkı hem matematik sınavının olması hemde dışarıda fırtına derecesinde bir yağmur olmasıydı. Bu okula bisikletle gidemeyeceği anlamına da geliyordu. Oflaya puflaya evden hızlı adımlarla çıktı. Islanmamak için şemsiyesini açtı ama ne fayda. Rüzgar şemsiyesini anında ters düz etmişti. Yağmurluğunun şapkasından başka şansı kalmamıştı. Kırmızı yağmurluğunun şapkasını sarı uzun saçlarının üstüne geçirdi.

Bir maraton koşucusu edasında koştuğunu hayal ederek koşmaya başladı. Her adımında çantası sırtına sert bir şekilde vurarak maratonda olmadığını hatırlatıyordu. Nefesi yavaş yavaş kesiliyordu ama okul yolunun yarısını bile tamamlayamamıştı.

Yanından arabalar geçtikçe üstüne su sıçratıyorlardı ama buna sinirlenecek durumda değildi. Tek düşüncesi okula yetişebilmek ve hiçbir şey bilmediği o lanet matematik sınavına girebilmekti. Bu düşünceler içinde maraton koşusu, 70 yaşında bir adamın koşusuna dönmüştü çoktan.

Kendini koşmaya zorlarken birden yanına 2004 model siyah bir Jaguar durdu. Penceresini yavaşça indirdi. Turuncu uzun saçlı, kaşı piercingli bir kızdı. Biraz daha baktıktan sonra üst sınıflardan olduğunu hatırladı.

Arabada ki kız gülümseyerek Pınar'a baktı. "Geç kaldın sanırım. Atla. Seni götüreceğim. "

Pınar bir süreliğine sadece kızın suratına baktı.

Arabadaki kız gülümsemesini hiç bozmayarak "Binmeyecek misin?" dedi.

Pınar kafasını hafifçe salladı. Kendisine yakın olan arka sol tarafın kapısını açtı ve bindi.

Arabadaki kız dikiz aynasından Pınar'a bakarak "Ben Deniz. Daha önce tanışmadık ama okulda seni görmüştüm birkaç kez. "

Pınar kıza baktı. "Bende Pınar. Memnun oldum ve teşekkür ederim." dedi kısık bir sesle.

Deniz bir yola bir de dikiz aynasından Pınara bakıyordu. "Bende memnun oldum. Ne demek lafı bile olmaz. "

Bu ufak ve çekingen konuşma sonrasında tuhaf bir sessizlik kapladı arabayı. Pınar arada alttan Denize bakıyordu. Okulun serseri olarak adlandırdığı tiplerdendi bu kız. Arabasından inmesi bile olay olacaktı, biliyordu fakat başka çaresi olmadığınıda biliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FREZYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin