PES ETMEK YOK!
GİRİŞ
Hayallerimle düşler kurup, toz pembe olarak adlandırdığım yaşamımın 1 sene sonra benimde vazgeçemeyeceğim bir cehenneme dönüşeceğini nereden bilebilirdim…
İzmir’deki sıcacık sevgi dolu evimden ayrılarak, İstanbul’a gelmem büyük şanssızlıktı. Ama hayalini kurduğum bu rüyayı gerçeğe dönüştürmek için buna mecburdum. İstanbul’daydım artık buranın havasını soluyarak, ekmeğini yiyerek geçirecektim dört yılımı. Bende bir hekim sayılırdım, İstanbul üniversite’si diş hekimliği fakültesi birinci sınıf öğrencisi olarak başlayacaktım. Hayallerimdeki ilk adıma, hayatımın mesleğiydi bu daha 3.sınıfta babama söylemiştim diş hekimi olacağımı.Neden diye sorduğunda tek bir cevap verdim ona;korktuğum için.O bile şaşırmıştı bu cevabıma .
İki gün önce dişimin ağrısından duramadığım için annem beni dişçiye götürmüştü başta hiç korkmasam da sonradan içimdeki korku kendini çıkarı vermişti bir anda ve yerimde duramamıştım. Ne kadar korksam da oradan çıktıktan sonra anlamıştım ne olmak istediğimi, herkese saçma gelse de o zamanlar aşık olmuştum bu mesleğe.
Üniversitenin ilk günü . Okulun kapısından ilk girişim sanki. Kayıt olmak içinde gelmiştim babamla ama o zaman ki heyecanıma bin basar şimdi ki. Üstüne üstük bide yalnızım ne babam ne de annem var yanımda. Biraz da korkuyorum aslında o kadar farklı ki buralar bana soluduğum hava bile yakıyor sanki ciğerlerimi. Bir aitlik duygusu var sanki içimde buraya karşı ama eksik olan şeyler daha fazla, belki de ailemden ilk defa uzun yıllar ayrı kalacağım içindir bu içimdeki boşluk. Ama o kadar eminim ki kendimden dönmek yok bu yoldan başka. Ne yaşarsam yaşayayım ne olursa olsun babamın içindeki o gururu ve annemin mutluluk gözyaşlarını görebilmek için vereceğim o diplomayı ellerine. Çünkü onlar bunu benden daha fazla hak ediyorlar.
‘’Ama bilemezdim ki. Kalbimin beni benden alan o gözleri gördükten sonra tüm dünyayı unutmasına göz yumacağını,aldığım nefesin sadece birine ait olacağını ve onunla birlikte savaşmaya çalışırken uçurumdan aşağı uçacağımı bilemezdim. Yaşadığım AŞK buydu işte en azından yalnız değildim. İşte bu yüzden pişman değilim.’’