DANSÇI {düzenleniyor}

1.2.2

"Hayat neydi sadece başımızdan geçen üzgün yada eğlenceli olaylar mı ? Hayır hiç sanmıyorum. Asıl olay bu hayatın bizim için olan bir sınav olmasıydı. her gün , her gece fark etmeksizin ; aile, arkadaş ve erkek yada kız arkadaş?

Gerçek olayda buydu çevremizin yaşattıkları yada bizim yaşattıklarımız! Bazı insanların yaşadıkları ile senin yada bir başka hayatın aynı olmaması yada hayatlarınızın benzer olması gibi bir durum. Aile her şeyden önce gelir çünkü bu bir toplum bilinciydi. Ne yaşarsan yaşa arkanda arkadaşların değil ailen olacaktı. Seni ne kadar üzmeler ve sevmeleri hayatın normal olrak kaşıladığı sonuç. o senin ailen onlar senin iyliğini düşünüyor gibi düşüncelerin doğruluk payları her ne kadar olsada bazen insanlar yanılabilirdi.
Canından can olan ailen çoğu zaman sana en büyük zararı bile verebilirlerdi. Hayat hiç kimseye adil değil ve biz  oynadıkça bu oyuna dahil olanlardık… "

"Değerli yolcularımız istanbula inmiş bulunmaktayız  hepinize  iyi günler dileriz "

Daldığım  bu kitap macerasından  pilotun  anousu  ile ayrılmıştım.  kitabın adı . 'Blood moon' yazarı ise bir türk.  Güzel bir kitap  sevdiğim  bir yazar .

Eşyalarımızı topladık  çocukları uyardım  maske ve şapka konusunda , daha sonra her şey tamam olunca eşyalarımızı  alıp   diğer uçağın  saatine baktık  yaklaşık  1 saat  vardı.  Bir yere gitmeye kalksak ,  olmazdı  o yüzden bizde bizim  içi   en uy gün  şey olan yemek  molası  verdik ...

" omlet  dedikleri şey bu mu  cidden çok  hoş"

"Ayn jin-sshi  ama emin ol  burası diger  ülkelere benzemez mesela seni gören bir hayranın  varsa ve türk  ise üstüne atlamaz diğer ülkelerde ki  gibi ne yapar ilk  önce selam verir  daha sonra seninle konuşur yada direk fotoğraf çekilip  çekilmeyeceğini  sorar ve siz onaylarsanız çekilirler  şuan saat  altı  yönünde  yaklaşmakta olan iki  çocuk gibi. "

"Ama o eerkekol.ak için  fazla tatlı  "

" hello."

"Merhaba . "

" sizi rahatsız etmiyorsak  dizinle fotoğraf çekilebilirmiyiz? "

Ve korumasız gelmiştik  ne güzel dimi ?Konuştukları  ingilzice cidden  güzeldi  .   Neyse namjoon  devam etti.

" bizi  tanıyormusunuz? "

" Evet  fakat  rahatsız olabileceğinizi  düşünerek  kimseye haber vermek  istemedik  😕 şimdi bizde gördük sizi  kız  arkadaşım  ve ben sizi çok  seviyoruz "

" bunu duyduğuma  sevindim . O halde hadi  gelin  Yoona da fotoğrafımızı  çeksin "

" çok  teşekkür ederiz "

Çok güzel bir manzara ... fotoğraf çekilmişti  hemde bir kaç kere . Öhm  ... bolu  anousu  verilince bizde selamlaştık  ve uçağımıza  gittik.  Demiştim  saygılılardır diye sizde birde benim arkadaşımı  görün  . Hoseok  şaşkına dönmezse tabi  ehe😁.