5 KURALLA AŞK

BÖLÜM 2 -Kural 1: Umursama-

-Kural 1: Umursama-

"Yani onu görmemezlikten geleceğim öyle mi?"

Chanyeol havalı bir şekilde saçlarını düzeltti ve bana göz kırptı.

"Park Başkan'ına güven beybisi"

Çığlık atasım vardı! Nerden geliyor bu çocuğa özgüven?

"Chanyeol'ah sana en son güvendiğimde annem pantolonumdan tutup iplere asacaktı az daha beni."

"O zaman beş yaşındaydık seni şapşik. Nerden bilebilirdim? Kadınların etek altlarında mücevher var sanıyordum."

Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladığımda okulun içine girmiştik bile.

Chanyeol'da kıkırdadı ve kolunu omzuma attı.

"Bana Kyungsoo'yu ayarlayacaksın değil mi?"

Dudaklarımı hafif büzdüm ve göz kırptım.

"Oldu bil Park"

"Yah başkanda demelisiin!!"

~~

Sınıfa girer girmez Tao'ya bakardım ama bu sefer umursamamam gerektiğinden sadece sırama oturdum.

Dümdüz tahtaya bakıyordum ama onun bana baktığını da hissediyordum.

Chanyeol'a uyarsam ciddi anlamda onu benim yapabilir miydim ki?

Çaktırmadan gözümün ucuyla onun sırasına baktığımda bana baktığını gördüm.

Şaşırmış mıydı?

Dersin yarısında birden bana seslendi.

"Kris!"

Sesi kısık ama keskindi. Pekala Wu Yifan, bir kez daha bağırmasını bekle.

Hemen bakma.

"Yah Kris!"

Baksam mı?

Amaan yemişim ya!

Hemen ona döndüm. Gözleri benimkileri delip geçiyorken hafif sinirli duruyordu.

"Çıkışta ne yapıyorsun?"

Argh!!!

Çıkma teklifi mi edecek?

Umursama Yifan.

Öhöm.

"Eve gideceğim neden ki?"

Sesimin kalın olması bana avantajdı. Böylece heyecanlı olduğum çok belli olmuyordu.

Suratını buruşturdu.

"Pekala o zaman."

Hemen pes et zaten! Seni panda kılıklı.

~~

Diğer derslerde Kyungsoo'nun yanına oturdum ve o şaşkın bakışlar atarken konuşmaya başladım.

"Kyungsoo'yah uzun erkekleri sever misin?"

Tao tam yanımızdan geçiyordu bu sebeple sorduğum soruyu o da duymuştu.

Kyungsoo'nun baykuş gözleri biraz daha büyürken kıkırdamamak için kendimi tuttum. Çok komik görünüyordu.

"Neden ki?"

Chanyeol'un bile haberi yoktu ama onları buluşturacaktım.

"Çıkışta beni karşıdaki kafede bekle olur mu?"

Kyungsoo kızardı ve gözlerini kaçırdı."P-peki."

Yanından kalkıp sırama geçiyordum ki Tao'nun ateş çıkan gözlerini gördüm.

Yoksa?

Kıskanıyor musun seni panda?

~

Kime; ParkYeol

Kimden: Uzunşapşal

Yah Park Başkan! Çıkışta beni karşıdaki kafede bekle tamam mı? Sana Kyung'u yapacağım kıhkıhkuhkuh

Mesajı attım ve sırıttım.

Neden bu kadar zekiyim ki?

Hah.

Zekilik benim tarzım.

Okul çıkışı geldiğinde yavaş adımlarla Tao'nun arkasından yürüyordum. Kendimi sapık gibi hissetsem de engel olamıyordum.

Bu artık günlük rutin olmuştu. Önce onu evine girene kadar izler sonra evime geçerdim.

Onun kılına bile zarar gelmesinden korkuyordum. O bana göre en becerikli heykeltıraştan çıkmış sanat eseri gibiydi.

Onu kalbimin başköşesine koydum. Ve orda sakladım.

Geceleri teninin kokusunu ve ona dokunmanın nasıl olacağını düşünerek uyuyakalırdım.

Bir gün;

Sana dokunabilecek miyim?

~~

Kyungsoo tuttuğu nefesini dışarı verdi. Tam 5 dakika olmuştu geleli. Uzun olan karizma olsa da dalgacı biri değildi.

Peki neden onu buraya çağırmıştı ki?

Camdan dışarıyı izliyor ve önündeki sıcak çikolatayı yudumluyordu.

Birden kafenin kapısı açıldı ve okulun ikinci en uzunu Park Chanyeol girdi.

Kyungsoo kabul etmeliydi ki o çok yakışıklıydı.

Güldüğünde etrafında kiraz çiçekleri uçuşuyordu sanki.

Boş masa yoktu nereye oturacaktı ki?

Chanyeol ona döndüğünde gözleri kocaman oldu.

'Sen buna ayarlama mı diyorsun hain kıçımın ejderhası'

Hafif bir tebessümle Kyungsoo'ya yöneldi.

"Ehm, oturabilir miyim?"

Kyungsoo sandalyesine yaslandı gözleri şaşkınlıkla kocaman olmuştu.

Bir günde iki kişi?

Normal mi bu?

"Uh,tabi ki."

Chanyeol şirin masaya oturduğunda gözlerini Kyungsoo'ya dikti.

Kısa olan ona göre çok fazla güzeldi.

"Uh aslında Kris geleceğini söylemişti."

Chanyeol alaycı bir şekilde güldü.

"Bana da öyle dedi. Sence ekildik mi?"

Kyungsoo onun söyleyiş tarzına kıkırdadı. Uzun olan ise gözlerini bir an bile onun yüzünden çekmiyordu.

Kyungsoo yutkundu ve sıcak çikolatasından bir yudum aldı.

Chanyeol'un gözleri kocaman oldu."eey bilerek mi yapıyorsun?"

Kyungsoo şaşkın bir şekilde ona baktı. Dudağının üstü çikolata olmuştu ama farkında değildi.

"Neyi?"

"Sen kaşındın Do Kyungsoo."

Kyungsoo ne olduğunu anlayamadan birden uzun olanın dudaklarını kendi dudağında buldu.

Üst dudağını yaladı ve sesli bir şekilde öptü onu.

Kyungsoo kalbinin göğüs kafesinden fırlayacağını hissediyordu.

'Do Kyungsoo bana ne yapıyorsun?'

'Park Chanyeol bana ne yapıyorsun?'