Minicik önemli bir not: Okurken şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim. Bir de kendinizi hep kızın yerine koyarak okuyunuz.
Günümüz;
Hayatım sorunsuz ilerliyordu. Uzun süreli mutlu bir ilişkim vardı. Ailem ve arkadaşlarımla problemlerimi çözmüş mutlu bir hayat sürüyordum. Her şey mükemmeldi. Bir yıl önce bugüne kadar.
Bir yıl önce;
Yıl dönümümüzde ona sürpriz yapmak için işten erken çıkıp eve gittim. Bugün koskoca beş yılı devirdik. Bu sene benim için özel çünkü beş benim hep uğurlu rakamım olmuştur. Onunla 2015 mayıs ayında çıkmaya başladık. 5 mart benim doğum günüm ve dahası. O yüzden bu sene ki yıl dönümümüzün daha da özel olmasını istiyorum. Hızlıca üzerimi değiştirip mutfağa girmek için odamıza yürüdüm. Kapının önüne geldiğimde odadan gelen sesler kanımı dondurdu. Dizi izliyordur ya da film? Gözlerimi kapatıp dudağımı ısırdım ve kapı kolunu yavaşça çevirip kapıyı açtım. Yavaşça açılan gözlerim hızla doldu. Kalbim daha önce atmadığı kadar hızlı atıyordu. Ağlamamdan kaynaklı burnumdan çıkan sesi duyunca durup hızla bana döndü. Gözleri kocaman açıldı ve adımı haykırdı. Filmlerde ki gibi adımı söylediğinde hemen arkamı dönüp gitmem, onun da benim peşimden gelmesi gerekiyordu ama öyle olmadı. Elim kapı kolunda olduğum yerde dona kaldım. Çıplak vücudunu yataktan kaldırıp altına şortunu geçirip önüme geldi.
"Güzelim." Elini kaldırıp yanağıma koyunca sesli bir şekilde öğürüp banyoya koştum. Klozetin içine midemde ki her şeyi çıkartıp elimi yüzümü yıkadım. Nasıl bir tepki vermeliydim? Bu yıkılmışlığa ne tepki vermeliydim? Ne yapmalıydım? Aniden vücudumu kaplayan sinir ile ellerimi yumruk yapıp lavaboya vurdum. Gözlerimi sıkıca yumup ellerimi yumruk yaptım. Derin nefesler aldım. Beni yıkmış olabilirdi ama bunu bilmesine gerek yok. Gözlerimi açıp tuttuğum nefesimi uzunca bir süre verdim. Arkamı dönüp kapıya yaslanan yarı çıplak kusursuz bedenine baktım. Ağlamamak için tırnaklarımı elimin içine geçirdim. Ona istediğini vermeyeceğim.
"Neden? Sadece nedenini söyle bana." Sesim düşündüğümden güçlü çıktı ama titremesini engelleyemedim. Mahcup bir tavırla gözlerini kaçırdı. Mahcupmuş.
"Seni hala ilk gün ki gibi seviyorum ama sadece hayatımda biraz farklılık olsun istedim. O kızın adı ne dersen bilmiyorum bile. Önemi de yok. Benim için önemli olan sensin. Gerçekten pişmanım ve hayatımda farklılık istediğimi sana söylemeliydim. Anlayışla karşılayıp başka mantıklı çözümler üretirdin bebeğim biliyorum. Seni seviyorum ve seni kaybetmek istemiyor." Son sözlerinde gözlerini gözlerime dikti.
"Sana inanıyorum ve affediyorum diyeceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun. Şu beş yıl içerisinde kendimi sana ve ilişkimize adadım ben. Kimseye güvenmediğim kadar sana güvendim..." sözümü kesmeye kaktığında elimle onu durdum ve içimdekileri dökmeye devam ettim.
"Kimseyi sevmediğim kadar seni sevdim ben. Sense gelmiş bana farklılıktan bahsediyorsun ve bu bulmuş olduğun farklılığı beşinci yılımızda hayata geçirmeye kara veriyorsun. Daha önce beni aldattın mı aldatmadın mı bilemem. Ama ne dersen inanmayacağımı biliyorum. Kendini daha fazla açıklamaya çalışma çünkü siktiğimin olayının hiçbir açıklaması yok." Sonlara doğru sesimi kontrol edemedim ve yükselttim.
"Şu andan itibaren ne bana ulaşmaya çalış ne de çevremi rahatsız et. Yüzünde ki şu iğrenç yalan olan pişmanım ifadeni sil. Senden gerçekten iğreniyorum." Hızlı adımlarla yanından geçip merdivenlerden hızla inmeye başladım. Şu lanet gözyaşları ben evden çıkana durabilir mi? Lanet olsun tabi ki duramaz. Beni durdurmak için kolumu tutan el ile hızla arkamı dönüp tüm gücümle ona tokat attım.