돌아와 니 자리로.

349 32 6
                                    

Çatıya çıkmış bahçeyi izliyorum ve az önce olanları düşünüyorum.

Başımın ağrısı ile alnımı balkon demirliklerine yaslıyorum.

Balkon kapısı açılıp adım sesleri duyuyorum. Kafamı kaldıracak halim yok fakat kokusundan anlıyorum onun Junmyeon olduğunu.

"Sehun? İyi misin?"

Başımı kaldırıp bakıyorum. Yüzümde zoraki bir tebessüm.

"Bunu benim sormam gerekmiyor mu Hyung?"

"Ne hissedeceğimi bilmiyorum o kadar heyecanlıyım ki."

Elini bileğime koyuyor ve çekiştirmeye başlıyor.
"Fotoğraf çekileceğim gel hadi."

Ne kadar itiraz etsemde beni dinlemeyip ısrar ediyor ve sürüklüyor.

Bileğime koyduğu eline bakıyorum. Yüzümde gerçek bir gülümseme oluşuyor.

Jisoo'nun yanına gelene kadar bırakmıyor bileğimi.

Jisoo Junmyeon'un saçlarını düzeltmeye başlıyor ve istediği şekle gelince gururla gülümsüyor.

Kırık bir gülümseme bırakıyorum. Ufak bir espri yapıp dalga geçiyorum onlarla.

Gülümsüyorlar.

Jisoo ikimizinde koluna giriyor ve gülümsememi söylüyor. Gözlerim üstünde ona bakıyorum, çok şey söylemek istiyorum ama sadece susup gülümsüyorum.

Jisoo başını omzuna yaslayınca yüzümde garip bir ifade oluşuyor ve o sırada fotoğrafçı fotoğrafımızı çekiyor.

Yırttığım parçayı yaklaştırıyorum yanıma ve gözümden bir yaş tam ortamıza düşüyor.

Junmyeon ve benim olduğum fotoğrafa bakıyorum artık. Belki orada biz olabilirdik.

Yanımda beliren Junmyeon'a bakıyorum.

"Seni seviyorum Junmyeon, her zaman seveceğim."

geri dön kendi yerine.

Please Don't  - HunHo / Seho -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin