Medyayı şiddetle öneriyorum.
---------------------------------------------------------Jungkook.
Issız sokaklardaki ,kuş sesleri ve kavga sesleri ile yürümek insana pek huzur vermez aslında hatta kimse bu sokaklarda yürümek istemez ama benim yürümekten zevk aldığım sokaklardı ben mutsuzdum ve insanlar kavga ediyordu ben mutsuzdum ve kuşlar tüm seslerini çıkartıyorlardı ben ise sadece susuyordum.
Pek güzel bir hayatım yok hatta hiç güzel bir hayatım yok kendimdem bahsedecek olursam;
Ben Jeon Jungkook 19 yaşındayım ve üniversitede öğrettim görüyorum bu sene üniversitedeki ilk senem aile hayatıma gelirsem zerre tanımadığım ve gormedigim bir babam varmış güya birde biricik annem varki o tam bir "melek" şimdi ise elimde marketten aldığım yemekler eve gidiyorum yaz tatilerini sevmem sıkıcı oluyorlar.Eve varmama az kalmıştı bu tenha sokaklarda kimse olmazdı ki iki adam koştur koştur birini arıyordu ki cidden sinirliydiler biri bana dönüp;
- Hey velet burdan koşarak geçen bir yavşak gördün mü?
-(what fuck velet mi velet senin babandır) hayır beyefendi görmedim
Bir adamın yanına gidip
-Hayır patron görmemiş
dedi.Patron dedikleri kişi cidden hoş birine benziyordu beyaz teni dolgun dudakları vardı erkekleri bile etkileye bilecek bir gözlere sahipti.Bu yaşadıklarımı unuttup eve doğru yürüdüm annem endişelenmiş olacak ki kapıda beni bekliyordu beni görünce koşarak boynuma sarıldı cidden korkmuş ve endişelenmişti tabiki ona yaşadıklarımı bahsetmedim yoksa beni bir daha gece dışarı salmaz o yüzden yalanlar uydurmak zorunda kaldım eve girdim yemeğimizi yedikten sonra odama çıktm ve j-hope hyung'u aradım
j-hope'a gelirsek en yakın arkadaşım ama benden 2 yaş büyük neyse olanları anlatığımda telaşlanmıştı ne oluyordu be bu çocuğa ne bu telaş
- j-hope ne bu telaş
-jungkook peki peki koşanı gördün mü benzettin mi birine yüzünü gördün mü
-Hayır j-hope görmedim hem sanane ya bu kaçandan ben sana yaşadıklarımı anlatıyorum sen kaçanı soruyorsun.
O an anlamıştım ki bir boklar dönüyordu. Çünkü j-hope' u tanırım ve o öyle herşeye çabuk telaş eden veya endişelenen bir tip deildi daha çok sakin güleryüzlü ve hayatta pozitif bakan bir tipti birde okulda ki bir çocuktan bahsedip duruyor ve bu cidden çok sinir bozucu. Hayır , onu kıskandığımdan falan deil. 7/24 o çocuktan bahsediyor o böyle o bunu yaptı o bugün böyleydi ve bu cidden fazla daraltıyor.Her neyse kafamdaki düşünceleri atıp aşağı annemin yanına indim annemdede bir tuhaflıklar vardı normalde o sevecen ve mutlu kadın olurdu evde hiç sesizlik olmazdı ya şarkı söyler yada televizyonu açıp o mükemmel bulduğunu düşündüğü yemek programlarını izlerdi ki bence hiç mükemmel deil tamamen işsizlik her neyse bugün o kadın yoktu sanki evde başkası vardı.Anneme seslendiğimde halla dalgın dalgın elinde olan yüzükle oynuyordu yavaşça yanına ileredim ve onu dürttüm.
- Ah jeon! Üzgünüm oğlum dalmışım bir şey mi dedin?
-Sana seslendim ama duymadın anne ne oluyor?
-Ah ne olacak oğlum birşey yok
-Emin misin anne tuhafsın
- Ah jeon benim küçük tavşanım sen büyüdünde annenini mi sorguluyorsun bakalım
-.....
- Hadi bakalım jungkook sana annen olarak meydan okuyorum beni oyunda asla yenemesin
- Sen öylesanO gün annemle kaç oyun oynadık hatırlamıyorum ama cidden fazla eğlenceli olmuştu ve ben galiba annemin o gülen yüzünü son kez görüyormuş gibi hissediyordum.
___________________________
ilk bölüm böyle oldu önerilerinizi beklerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lovingsoft
Fanfiction"Yalan hayatımın tek gerçeği olduğun için teşekkürler park jimin"