Hatırlatma;
Doruk'tan hala mesaj yoktu.Merak ediyordum.Kim kaçmış olabilirdi ki? Bunları düşünürken uyuyakaldım...
~~~~~~~~~~
Sabah telefonumun çalması yüzünden uyandım.Yatakta oturur vaziyete gelip telefonu aldım.Ada arıyordu.Ne oldu acaba diye söylenirken telefonu açtım.Uykulu bir sesle "Ne var Ada? Bu saatte neden aradın?" dedim.Ada'da bana "Kapıyı açsana kızım ağaç oldum." dedi ve suratıma kapattı.Oflaya puflaya aşağı indim.Babam her zaman ki gibi evde yoktu.Çok geçmeden kapı tekmelendi."Of Ada ne var bu saatte?" diye bağırarak kapıyı açtım.Ada içeri daldı ve bana sevinçle "Baban yok dimi?" dedi.Oflayarak "yok merak etme" dedim.Tam kapıyı kapatıcakken Ege ve Doruk içeri girdi.Tahmin etmeliydim ama açken düşünemiyorum maalesef.Doruk,Ege ve Ada'ya "günaydın" diyerek içerdeki koltuğa yerleştim.İçimdende Ada'ya saydırıyordum tabii.Sonra Doruk yanıma gelip oturdu.Yüzüme öyle güzel bakıyordu ki.Sanki zaman duruyordu.Ege ve Ada ise ayakta kalmıştı.Ada sessizliği bozdu."Hadi Derin kalk mızmızlık yapma!" dedi kolumu çekiştirirken.Kolumu kurtarmaya çalışarak "Sen beni bu saatte kaldırdın katlancaksın!" dedim.Ama kolumu daha sıkı tutarak odama çıkarttı.Doruk ve Ege şaşkın şaşkın bakıyordu arkamızdan.Beni yatağıma otutturdu ve dolabımı karıştırmaya başladı.Birden kırmızı şortumu ve üzerinde 'Dream?' yazan ip askılı tişörtü bana fırlattı.Aradan 1-2 dakika geçmeden kırmızı converslerimi de fırlattı.İyi ki bana gelmedi.Yoksa görürdü o Gülümseyerek "Hadi kalk giyin.Ben aşağıdayım." dedi.Odadan çıktıktan sonra giyindim.Saçımı topuz yapıp,eyeliner çektim.Ve aşağı indim.Ada oflayıp pufluyordu.Aşağı inince "Henüz kahvaltı bile yapmadım,nereye gidiyoruz?" diye sordum.Ne Doruk'tan ne de Ege'den cevap geldi.Ada bana bakarak "Çok konuşuyorsun Derin,hadi çıkalım." dedi.Yanıma ev anahtarı,babamın bıraktığı paraları ve telefonumu alıp çıktım.Kimse konuşmuyordu ve bu benim sinirimi bozuyordu.Doruk'a bakarak "Nereye gidiyoruz? Neden kimse konuşmuyor?" diye sordum.Doruk sırıttı ve elimi tuttu."Önce kahvaltı yapıcaz,sonra lunaparka gidicez." dedi.Doruk'a sadece "Tamam" diyebildim.
'OHA BİRİ LUNAPARK DEDİ YAŞASIIIIIIIINN!!!'
Çok sağol iç ses.Bu sefer iç sesim kadar mutluydum.Bir lokantanın kapısından içeri girdik ve 4'lü masaya oturduk.Çok geçmeden garson geldi ve tek tek siparişlerimizi aldı.Ada Ege'den gözünü alamıyordu.Doruk'ta bana bakıp sırıtıyordu.Ve sonunda bana dönüp "Çok güzel olmuşsun bitanem." dedi ve yanağımdan öptü.Bende sırıtarak "Ada seçti." dedim.Doruk hiç bir şey demeden önündeki menüye bakmaya devam etti.Sanırım bir planı vardı ya da bir şey düşünüyordu.10 dakika sonra kahvaltılarımız geldi.Hepimiz tabaklaramıza gömülmüşken Ege sessizliği bozdu ve "Lunaparka gitmek yerine kaykay sürmeye gitsek?" diye sordu.Öyle sorunca somurttum.Doruk bana bakarak yanıt verdi "Kaykay sürmeyede gideriz dostum ama önce lunapark" dedi ve gözkırptı.O an morelim yerine gelmişti.Ne var şu lunaparkta hiç anlamıyorum.Kahvaltımız bittikten sonra ortaklaşa hesabı ödedik.Ve lunaparkın yolunu tuttuk.Doruk ve Ege birbirlerine bakıp gülüyorlardı.Bir iş vardı ama neyse.Yakında öğrenicez nede olsa.Lunaparka gittiğimizde heryer rengarenkti.Dönmedolap çok güzel görünüyordu.Doruk'un elini bırakarak "Dönmedolaba binelim mi?" dedim ama Ada'yla aynı anda.Birbirimize bakarak gülmeye başladık.Doruk ve Ege jeton almaya giderken bizde etrafı inceliyorduk.Küçüklüğümden beri gelmemiştim buraya.Her yer mükemmeldi.Doruk ve Ege gelince dönmedolaba binmek için sıraya girdik.Biraz bekledikten sonra dönmedolap kabinine bindik.Doruk omzuma kolunu attı.Ege'de Ada'nın elini tutuyordu.En tepeye geldiğimiz zaman birden dönmedolap durdu.Mahsur kaldık Ada'yla birbirimize şaşkın şaşkın baktık.Doruk'la Ege gülüyorlardı.Sinir bozucular Korkuyla Doruk'a bakarak "Ne yapıcaz Doruk? burda kaldık " dedim.Doruk ise sakin bir sesle "Bişey olmaz aşkım gel buraya" dedi ve bana sarıldı.
'ne oluyo lan?!!' Sus iç ses.Konuşma iç ses! 10 dakika filan orda kaldıktan sonra tekrar çalıştı dönmedolap.Aşağı indiğimizde ellerim çok titriyordu.Acayip korkmuştum yani olcak o kadar.Yükseklik korkum var benim ağağağağa.. Doruk beni elimden tuttuğu gibi pamukşekericinin önüne getirdi.4 tane pamukşeker alınca adam tip tip baktı.Ege,Ada ve bize almıştık oysa ki.Pamukşekerlerin parasını verdikten sonra bir banka oturduk.5 dakika sonra filan Ege'nin sesiyle kendime geldim."Hadi kaykay sürmeye gidelim" dedi gülerek.'Tamam' bakışı atarak banktan kalktık.Doruk "Bize gidelim kaykayları alalım.Sonra gidelim" dedi.
'doruk'un kaykay koleksiyonu mu var?' dedi içsesim.Olabilir yani kaykaycı çocuk.Kısa bir yürüyüşün ardından beyaz bir evin önünde durduk.Ege anahtarı çıkartıp kapıyı açtı.Sanırım aynı evde yaşıyorlardı.İçeri girdiğimizde ev çok güzeldi.Ege kaykayları getirince o güzelim evden çıktık.5 dakika filan yürüdükten sonra kaykay parkına geldik.Hiç kimse yoktu.Önce Doruk ve Ege kaykay sürdü.Sonra da Ada'yla ben.Ada düşmeseydi daha iyi olurdu.Hemen eve geldik Ada düşünce.Dizine pansuman yaptıktan sonra oturmasını söyledim.Ege ve Doruk bizi eve bıraktıktan sonra gitmişlerdi.Zaten neredeyse tüm gün kaykay parkındaydık.Ada'nın ailesi tatile gittiği için ada 2-3 hafta bizde kalıcaktı kop kop Ada'ya yer yatağı yaptıktan sonra pijamalarımızı giyip yattık.
arkadaşlar 2.bölüm geldi iyi okumalar YB haftaya yazabilirim ya da 2-3 güne yazarım tam bilmiyorum Umarım beğenirsiniz