Sabah alarmım kulaklarımı tırmalarcasına çalıyordu. Telefonumu elime alıp alarmı kapattım saat sabahın 7siydi. Bugün rahmetli ailemden kalan büyük holding in başına geçecektim. Elime yüzümü yıkadıktan sonra giyinme odama geçtim. Kıyafetlerime baktım ama giyicek bir şey seçemedim aklıma hem stilistim hem de can kardeşim olan Buse geldi. Buseyle 15 yıldır arkadaştık. Hemen onu aramak için telefonumu elime aldım ve hızlı aramalardan ismini buldum arama tuşuna bastım telefon bir süre çaldıktan sonra meşgule düştü kesin uyuyordu. Eşofmanlarımı giyip hem evi hemde butiği olan yere gitme karar verdim. Çantama bilgisayarımı koyup aşağı indim aşağıda mutfakta Cansu hanım kahvaltı hazırlamıştı. Sabahları kahvaltı etme alışkanlığımı Amerikadaki üniversite zamanlarımda kaybetmiştim ama israfıda sevmezdim bunu bilen Cansu Hanım kahvaltı hazırlamıştı. Kuru bir günaydın diyerek biraz omletten tırtıkladım ve kahveden bir yudum alıp sigaramı yaktım bu arada şoförüm aynı zamanda asistanım olarak işe aldığım Emre geldi ." Günaydın Atakan Bey "dedi. "Günaydın Emre Cansu Hanım Emre ye de bir kahve koyar mısınız "dedim. Cansu Hanım Emreye kahvesini koyarken Emre ayakta dikiliyordu. "Emre gel otur şöyle bir sigara içelim kalkarız" dedim tam itiraz edecekti ki " itirac istemiyorum. Sabah Sabah patron çalışan ilişkisi çekemicem iki arkadaş gibi bir oturalım" dedim Yanıma oturdu ona aldığım takım elbiselerden birini giymişti ve parfümü sıkmıştı. İşte tam bir yunan tanrısı olmuştu karşımda hafif esmer kaslı oldukça yakışıklı biriydi ve yaptığım araştırma doğrultusunda uzun zamandır herhangi bir kızla da ilişkisi olmamıştı. İkimizinde sigarası bitmişti. Ben " hadi çıkalım yaşlılar konseyini bekletmeyelim "dedim. Oda ufak bir tebessüm edip " tabi hangi arabayla çıkacağız Atakan Bey" dedi.
E200 le çıkalım dedim. Arabanın anahtarını alıp asansörü çağırdı. Asansörün kapışarı açıldı önde ben arkamda Emre asansöre bindik . -2 tuşuna bastım asansörün 27. Kattan en alt kata inmesini beklerken telefonuma şirketeki sekreterimden mesaj geldi "Atakan Bey günaydın toplantı için bütün hazırlıklar tamamdır efendim. Mesaj a bakıp kafamı onaylar gibi salladım. Bu arada kata geldiğimizi haber veren asansörün sesini duydum. Kapılar açılırken asansörden indim sırayia duran 6 arabama bir baktım. Cebimde yeni R8 imin anahtarı vardı. Emreye dönüp sen şirkete git ben R8 le çıkıcam dedim.Emre başıyla onayladı. Arabaya bindim koltuğa yerleşip start tuşuna bastım. Motordan çıkan sesle karizmatik gülüşümü atıp güneş gözlüklerimi taktım telefonumu arabanın bluetooth una bağlayıp Nova Norda dan kuzeye kaç parçasını açtım ve kendi otoparktan yola atarak arabanın bana verdiği zevkle yola devam ettim beylerbeyinde buse nin villasının otoparkına girip kornaya yarın yokmuşçasına basmaya başladım. İki dakika sonra arabanın tavanına bir şey düştü. Hemen arabadan inip cama baktım buse arabanın üstüne vazo atmıştı . Sinirli gözüküyordu hemen evin kapısına gittim. Zile bastım kapı hemen açıldı. Elinde gazeteyle bekleyen bir Buse vardı çocukça bir gülüş attım ama nafile gazeteyle beni dövmeye çalışıyordu.