Kendini bildi bileli büyük orman da yaşıyordu orman o kadar büyük o kadar canlı barındırıyor ki ormanın sadece yarısını biliyordu onu koruyacak kimse yoktu büyüdükçe kendini nasıl koruyacağını öğrendi şimdi ondan güçlüsü Yoktu bu ormanda her canlıya zarar verebilir di onları kolaylıkla öldürebilirdi şimdi ormanın diğer yerlerini keşfedecekti. onun bir evi yoktu her yer onun eviydi. Asıl macerası şimdi başlıyordu. Uzun bacaklarının götürdüğü yere gidecekti. Vücudu o kadar kaslıydıki onu gören kız olduğunu anlayamazdı. Yüzü çok güzel di gözleri kömür karası çekik ve iriydi. Burnu ise küçük tü dudakları göreni hayran bırakacak kadar güzeldi. Saçları ise geceden bile kara'ydı buna kezat teni beyazı kıskandıracak kadar beyazdı üstünde ise sadece hayvanlardan yapmış olduğu giysiler vardı adımı? adını Kendi bile bilmiyor du sadece hayatta kalmak için yaşıyordu bı amacı Yoktu sadece merakına yenilip ormanın diğer yerlerini keşfedecekti oysa ki başına neler geleceğini bilmiyor du ama yine de gitmek zorunda hissediyor du ve öylede yaptı İlk kez geçiyordu ormanın diğer tarafına yavaş yavaş ilerlerken gördüğü bir hayvan dikkat ini çekti bu diğerlerinden farklıydı tavşana benziyordu ama değil di elinde tuttuğu mızrak gibi olan odununu Bir çırpıda attı hayvan ne olduğunu anlayamadan oracıkta can verdi yavaş adımlarla hayvanın yanına gidip odunla beraber omzuna aldı biraz daha ilerleyip iyice derinlere indi küçük bir ateş yakıp hayvanın postunu yüzüp parçaladı ateşte pişirip yarısını yedi geri kalanı yanına alıp bir kaç metre ilerideki dev ağacın üstüne çıkıp hava aydınlanana kadar uyudu güneşin doğuşuyla ağaçtan inip yürümeye başladı öyle