Medya ağzıma sıçtı sizinde kalbinizin durması için buraya bırakıyorum, rica ederim 😁❤
Yoongi dışında ilk defa bir üyeye fic yazmaya başladım ve cidden heyecanlıyım 🤗😍 Umarım beğenir ve destek olursunuz 😙
⛤IYI OKUMALAR⛤
Salondaki üçlü koltukta uzanmış bileğimdeki gümüş renkli metal saatime gözlerimi ayırmadan pür dikkat bakıyordum. Saatin on iki olmasına yaklaşık bir dakika vardı ve saat on iki olur olmaz bizimkilerle her gece toplandığımız buluşma noktasına gitmek için gizlice evden çıkacaktım. Saatimden küçük bir 'bip' sesi duyduğumda dışarı çıkma vaktimin geldiğini anlamıştım ve ses çıkarmamaya özen göstererek bir kaplumbağa edasıyla yattığım koltukta doğrulmaya çalıştım.
Oturur pozisyona geldiğimde yine yavaş hareketlerle ayağa kalktım ve parmak uçlarımda balerin gibi evin kapısına doğru ilerledim. Kapının hemen yanında duran ayakkabılıktan ayakkabılarımı alacağım sırada motorsiklet kaskımla göz göze gelmiştim ama 'sana ihtiyacım yok' dercesine burun kıvırıp ayakkabılarımı elime aldım ve gıcırdayıp ses çıkmasın diye yağladığım kapıyı yavaşça açtım ama üst kattan gelen hafif kalın ve otoriter çıkan ses içimden küfür etmeme neden olmuştu.
''O motorsikleti götüne sokmamı istemiyorsan görmezden geldiğin kaskını hemen başına tak Jungkook!''
''Hyung!!!''
Uzatarak ve sertçe söylediğim kelime ölüm fermanımı kendi ellerimle hazırlamama neden olmuştu ve bunu fark ettiğimde hemen kaskımı elime alıp ayakkabılarımı giymek üzere kendimi dışarı attım. Üst kattan tekrar ses duyduğumda başımı belki görürüm diye düşünerek arkama çevirmiştim ama ses var görüntü yoktu.
''Trafiğin durgun olduğu yerlerde yarış yapın. Ayrıca polislere de yakalanmamaya özen göster! Seni karakollardan toplamaktan polislik mesleğini kavradım anasını satayım.''
Söylediğine karşı kendimi tutamayıp küçük çapta bir kahkaha atmıştım ama içten içe de umarım bunu sadece ben duymuşumdur diye de geçirmeden edememiştim. Ayakkabılarımı giyme işim nihayet bittiğinde eğildim, yerden destek alarak doğruldum ve evin kapısını orta hızda kapattım. Elimde ki kaskla tekrar göz göze geldiğimde bahçeye fırlatıp kaçsam mı diye düşünmüştüm çünkü bizim motorcular arasında şöyle saçma bir kural vardı;
- Kask takmak korktuğun anlamına gelirdi!
Birde motorsiklet grubunun lideri iseniz kask takmanız daha da garip karşılanıyordu ama Hyung'ım sağolsun zorla taktırıyordu. Aslında doğru olan onun yaptığıydı ama her neyse şuan konumuz bu değildi. Buluşma yerine daha fazla geç kalmamak adına koşar adımlarla garaja ilerleyip hayatımın anlamı olan son model siyah motorsikletime yaklaştım. Üzerine oturup çalıştırmaya niyetlenmiştim ki yanıma kıran motorsikletin yüzüme fırlattığı toz yüzünden deli gibi öksürmeye başlamıştım.
''Ağzına sıçayım Taehyung!''
''Sana da merhaba kardeşim.''
Pis pis gülmesine karşılık bende ona aynı şekilde gülümserken Taehyung'un önce benim yanıma ardından da evin kapısının oralara doğru bakındığını fark etmiştim.
''Şey... O... gelmeyecek mi?''
Başımı hayır anlamında iki yana salladığımda yüzünde ki gülümseme adeta solmuştu ve artık bu durum beni gerçekten de üzüyordu. Ne cevap vereceğimi düşünürken bir yandan da cüzdanımı bulmak için ceplerimi karıştırıyordum ama sonuç hüsrandı. Bıkkın bir yüz ifadesiyle Tae'ye dönüp söylenmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Speed Buff /Jeon Jungkook
Fanfiction'Hayatta ki tek tutkusu motorsiklet sürmek olan grup lideri Jeon Jungkook, yenilgiyi hazmedemeyen bir liderdir ve başına gelen büyük yenilgi sonucu her şey tepetaklak olur.'