' Sen emri bil maruftun '

Çok zor bir yaşam biçimiydi hayatındaki beklentiler , biraz sabr ve biraz tevekkül öyle güzel kalbi öyle güzel düşünceleri vardı ki

emri bil marufun cennet kokusu gibi heryere ilim heryere neşe saçardı ;

Belki kolay değildi yaşadıkları belki biraz zordu ama yaşamasını

iyi bildi, çünki önünde bir namazgâh elleri semada duâ ile şükrediyordu her haline.Herkese mutlu sevecen ile bakıyordu ilim yayıyordu ALLAH'ın emri olan lütuf gibi herbir insana güzellik anlatıyordu, belki bilmiyorsunuz ama saf ve temiz bir kalbi vardı.Yetimdi kimsesi yoktu ama gururla duruyordu, bir sevdicegi vardı yanında hayat kurmak istiyordu iffetiyle herkese örnek olmak istiyordu, birde Abisi vardı çok severdi belki öz degildi ama öz abisi gibi dertleşir hayatını anlatırdı içi huzurla dolu olurdu.Gün geçtikçe herseyi güzelleşiyordu o kadar mutluyduki sevinci dillere destan idi kimdenmi bahdediyorum o gencecik bir carşafına aşık bir kızdı her gözündeki yaş dünyalara bedeldi, çoğu insan cana yakın severdi ...

Şimdi nerde bu diyorsunuz belkide heryerde kalbimizde belkide

ben bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor neden mi !!

Çünkü ben bu dünyada yapılacak en önemli şeyi öğrendim ;

ibadet evet öyle güzel şey ki boş bir dünyanın içinde nerden geldiğinin farkına varıyorsun nerden yaratıldığının ve yaradanın ne kadar yüce biri olduğunu vahşettiğini RABBİM kelimesi duyunca insanın içi ferahlıyor adeta, insan abdest aldığı zaman bile ne güzel koktuğunu anlıyor suyun evet cennetin ırmaği gibi kokuyor aldığımız abdestin suyu kendini temiz hissediyor.

Emri bil maruf böyle birşey biliyormusunuz kötülüklerden arınmayı kendine doğru yolu seçtigini anlatıyor, her toplum her kadın her erkek ibadetlerinin yanı sıra iffet ve namahreme nasıl saygı durulur onu öğreniyor nesillerimizden, nasıl bir kadın çarsafına aşık erkek gözlerine hakim ise dünya o kadar güzellesiyordu ...

Öyle güzellikler yaptı ki geride bıraktığı ilim ve ahlak sözleri mest ediyordu bizleri.Günden güne yenilik doğuyordu adeta ne kadar bedbaht ve iyimser değilmi insan iyilik yapası geliyor hergün,hakikaten de örnek alarak bazı yardımların bizi neşeli ve huzurlu kıldığını biliyoruz biliyorlardı.CENNET kokusu vardı üzerine gül gibi kokardı kimseler bilmezdi kendi hissederdi, gülüşü nesesi herkese olan güzel sözleri anlatılamazdı belkide ama Abisine anlatırdı hep derdi ki ;

- Abi ilim paylaşımlarım ne kadar güzel değil mi sende beğendin mi

-Tabiki öyle güzel paylaşımlar yapıyorsun ki kardeşim içim huzur doluyor iyiki varsın biliyormusun :))

- Sende iyiki varsın Abi senin yanında huzurlu oluyorum ^^

derdi ; ve o kadar sevecendi ki havalara uçacaktı iyilik yapmayı Abisiyle dertleşmeyi gülmeyi çok seviyordu.

Biliyormusunuz belki günahtı ama uzaktan olsa RABBİM görüyor onlara bu mutluluğu veriyordu ...

Çok şükrediyorlardı çünkü bunları yaradan "ALLAH' onlara güzellik vahşediyordu.Hayatı böyle geçiyordu günden güne bir ders veriyordu herkese bu konuşmalar bu hikayeler gerçek ve yaşanmıştı bir nebze,Soruyordu herkes kendine ben nasıl hata yaptımda gaflete düştüm diye nasıl boş hayallerin kurbanı oldum,oysa ki bir Bacımız vardı ilim yayardı sözleri çok doğru idi nasıl kandıkta onun paylaşımlarına inanmadık,bize hakikatleri anlatıyordu nede aptalmışız diyordu müslüman gençleri müslüman kadınları neslimizi nasıl unutuk da vesveselere uyduk diyorlardı iş işten geçmişti belkide ama birisin aklına gelmişti sözlerinde birsey farkettiniz mi ?

Tövbe kapısı her zaman açıktır derdi yeterki içten ve samimi olsun derdi belkide bizde tövbe etmeliyiz zaman ne kadar erken olursa o kadar iyi olur demişti ve öyle yaptı müslüman gençleri,

Şimdi nasil geldik buralara diye şaşıyorsunuz belki de bu Çarsaflı Bacımızın bizim görmediklerimizin gerçekleri rüyadan uyandırması idi bize bir ayna gibi yansımaydı, ne kadar yorgun ve bitkin hissediyorsunuz değil mi çünkü okuduğunuz bu satırlardaki her bir kelime bizlere nasihat neler yaşadığımızın göstergesi, şimdi dön bak geriye belkide bakamazsın geri getirmek istersin zamanı ama getiremezsin bu anlatılan genç kızın hikayesi yaşanmış bir olaydır ve öyle güzel bir hikayedir ki bizlere son sözleri şu oluyor Çarşaflı kardeşimizin ;

Bizler topraktan yaratıldık ALLAH'tan geldik ve ona döneceğiz okuduğun Kuran-ı Kerim ve âyetleri gökten bizlere indirildi bizler ibadet ederek öteki dünya için çalışmalıyız bu dünya boş bir varlık ve sen içinden güzellikler yaratıyorsun onun adıda İbadettir.Sizler bizim örtünmemize saygı gösterdiğiniz gibi ALLAH'ın emrinede saygı göstermiş oluyorsunuz okuduğunuz her âyet size cennettin kapılarını yaptığınız her yardıma muhtaç kabirde sizi salih ameller arasına katacaktır.Cennet kapısı için huzurdan korkan kimseye cennet bahçesi vardır.

Uyan müslüman nerden geldiğine bak ve nitekim öyle yaşa,

Çünkü ben ölümü bile bile son nefesimde senden duâ istedim

- Sen emri bil maruftun ...

Son sözleri bizlere gerçekleri gösterdi .....

Okuduğunuz bu hikaye için herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum hepinizden "ALLAH' Razı Olsun.

SözveYazar : Sofifurkan

- LÜTFEN emeğe saygı ve bu hikayeyi izinsiz alıp çalan kişi ve kurumlara hakkım helal değildir.