Günler birbirini kovalıyor, Johnny umudunu yititiriyordu. Çocuk gelmiyor, Johnny endişeleneniyordu. Maskesini taktı ve köye indi. Neden gelmediğini öğrenmesi gerekiyordu.
Attığı her adımda korkusu büyüyordu, içinde büyüyen kötü bir his vardı. Köye geldi, çocuğu olduğu yerde görememişti. Tüm köyü aradı, zaten küçük bir köydü, bir yere gidemezdi. Ya da gider miydi?
Gitmişti. Johnny onun öldüğünü öğrendiğinde tüm umutları, sevgisi mutluluğu bir toz olmuştu sanki. Kalesine koşarak gitti ve kendisini kitledi. Maskeyi çıkartıp yere attı. Maske kırılmış, kaledeki ışık gitmiş, çiçekler solmuştu. Johnny çaresizdi, ağlamayı bile bilmiyordu. Hislerini ona anlatamamıştı.
Karşısına geçseydi her şey farklı mı olurdu? Belki de olurdu, çocuk korkudan kaçar gider Johnny yine yalnızlığıyla kalesinde kalırdı. Her türlü yalnızlığa mahkûmdu. Kalesi o ve çiçekleri her zaman yalnızlığa mahkûmdu.
Belki o günBirazcık
Sadece şu kadar
Önünde dikilebilecek cesaretim olsaydı
Her şey daha farklı mı olurdu?
Ağlıyorum
Yok olmuş
Çökmüş haldeyim
Yapayalnız kaldığım bu kumdan kalede
Parçalanmış maskeme bakıyorum
Ve hala seni istiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Still Want You |JohnTen|
FanfictionÇirkin adam maske takardı çünkü bilirdi, eğer o, çirkin adamı görseydi çirkinliğinden delirirdi. Yine de onu istiyordu, sevgisini ve her zaman bahçesine gelip çiçeklerini almasını.