Liseli Melek

105 10 2
                                    

Bir anda evde ayak sesleriyle uyandım Booby hadi uyanın sizi uykucular diye bağırıyordu.

Sabah sabah duyulmaması gereken sesler arası listesine booby'nin sesinide eklemem lazımdı.Bi anda Meg önümde dikilmiş 'Hadi kalk bakalım birer insan gibi okula gidicez liselim' dedi.Neee!!! 

Okul mu aman tanrım bu süperdi okula gitmek mi.Birçok eğlenmeyi seven insanlar arasında dalmak süper olurdu.Masanın üzerinde duran kıyafetlere bakdım.Siyah bir tişört arkasında kanat simgesi vardı gerçekten bu çok hoşdu ama booby bize hadi sizi tavuklar lisenize geç kalmayın diye bağırdı.Bunu hakaret olarakmı almam lazım?

Paul ortalıkda görünmüyordu.Dışarı doğru bakdığımda paul iç çamaşırlarıyla sokakd ageziyordu.Nalet olsun çok dikkat çekiyor bende hemen dışarı fırlayıp paulun kolundan tutum paul bana bakarak kahkahaya boğuldu. 'Dostum baksana insanlar bize bakıyor,bu bayabi eğlenceli aaa bana eşlik etmeyemi geldin' dedi.Ve o an utangaçlıkdan yerin dibine girdiğim andı.Üstüme tişört giymeyi unutmuşdum ve etrafdaki insanların dikkatini çekmişdik.Hemen Paul'un kolundna tutup eve sokdum.Eve geldiğimde Meg 'Ah thomas çok seksiydin dedikden sonra yanıma yaklaştı' köşe koltukda oturan Walter bize bakarak 'ahmaklar sizi booby sizi dünyaya geldiğinize beter edicek' dedi.

Gıcık ouyordum o an yüüzne yumruk vurmak için yeltelenmişdim ki Booby bir anda üstü başı dağınık saçları birbirine girmiş şekilde yukardan hızlı adımlarla geldi 'ne bu karmaşa bunlar niye üstü yarı çıplak siz benle dalga mı geçiyorsunuz? Çabuk üstünüzü giyinin' dedi. Üstümüzü giyindik ve booby bizi arabaya bindirdi.Okulun yolunu tutmuşduk.

Gerçekten bu evler çok güzeldi sarı büyük otobüsler ilgimi çekdi en önde Booby ile meg arkada ben Paul ve Walter oturuyorduk.Paul şaşkın gözlerle etrafa bakdı ve müzik diye arabaının içinde bağırmaya başladı.Booby sinirli bakış atarak elini biyere götürdü ve bi biyerden müzik sesi geldi.

İçimde oynama hissi geliyordu ama booby'nin bizi arabadan atacağından da emindim dsfgh.15 dklık bir yolculuk sonrası büyük ve birçok penceresi olan büyük bir bina vardı gelirken arkasını görmüşdük kocaman büyük sahalar vardı.Herhalde insanlar burda oyun oynuyordu.

Önünde birsürü yaşıtımız vardı,herkez bir grup oluşturmuş birbirine sarılıyor ve konuşuyordu.Sevişenler bile vardı.Aaağğ bir kız bir kızla sevişiyordu.Hadi ama birinizin erkek olması gerekmez miydi? 

Arabadan inmiştik.Booby bize bakarak sizi okul çıkışı burdan alırım beni bekleyin bir sorun olursa müdür denen kişiyle konuşun o size yardım edecekdir' deyip arabayı büyük bir sesle çalıştırıp yola çıkdı.Bunu gerçekten yapmak zorundamıydı? Çünkü herkez bize bakıyordu sonra dikkatleri dağıldı çünkü tam ortalarından bir grup kişi geliyordu 6 kişi civarındaydılar.Belalı ve saygu duyulur tipler gibiydiler.Ama ben bu tiplere asla boyun eğmezdim,şunlara baksana içimdeki öfkeyi dışa vurmuştum resmen Paul'a dönüp şunlara baksana dedim.Paul bana bakmıyordu bile ileri tarafdaki kız gruplarına bakıyordu.Bi meleğe yakışmayan hareketler diyip ensesine vurdum,bir and şaapp diye bir ses çıkdı ben kahkaya boğuldum Paulda bana bakarak 'seni tavuk' deyip omzuma bir yumruk vurdu.Oww acımıştı bu ama haketmişdim.Meg benim elimi tutarak hadi biraz gezelim demişti.Bir anda elimi çekerek 'napmaya çalışıyosun sen bak benim yakınıma gelme,yakşama sadece acil durumlarda!' deyip Paul'a girişe doğru yürümeye başladık .Hey Walter nerdeydi Paul hey diye bağırarak koştu çünkü o belalı grupların başlarıyla bakışıyolardı Walter harekete geçti.

Okulun ilk günü bu kadar dikkat çekemezdik.İkisinin arasına girdim walter'i itdim.Liderleri elimi tutarak 'Köpeğine tasmasını tak göründüüne göre burda yenisiniz burda bizim kurallarımız geçer' diyerek elimi bıraktı tam elimi kaldırıp o pislik suratını parçalıcakdımki kalın bir ses 'Hey siz serseriler dağılın bakalım'dedi

Buranın görevlisiydi herhalde liderleri bana bakarak 'bunu sonra haledicez' bakışı atdı.Hey bu pisliği gebetricekdim kurtuşu yokdu.Okulun kapısının yukarsında bulunan balkonda elinde mikrofon bulanan bir kişi belirdi elinde bir mikrofon vardı ve 'Sevgili öğrenciler....(ilk günkü sıkıcı müdür konuşması).

Bunu dinlemek gerçekten çok sıkıcıydı ve bir anda kulağımı tırmalayan bir ses çaldı ve herkez kapıya ilerlemeye başladı bizde 4 kişi kapıya ilerledik birçok oda vardı hangsine gircekdik???

Paul bütün odalara girerek listelerimizde adımız varmı diye bakıyordu çoğu kişinin gözü bizim üzerimizdeydi ve gerçekten bundan rahatsız olmuşdum .Bir anda bir kız bana çartpı ve geriye doğru tam düşüyorduki ellerinden tutup kendime çekdim.

Çok tatlı bir yüzü vardı kısacık saçları vardı kahverengi gözleri gözlerine bakdığımda kendimi görüyordum için bi kıpır kıpır olmuştu.Dudakları çok yakınımdaydı incecik dudakları vardı ömür boyu öyle kalabilirdim sanki kendimi kaybettim bir anda kokusu burnuma geldi huzur doldum o an zaman durdu benim için, yanakları vardı ona ayrı bir güzelik katan yanakları.Ellerini hala tutuyordum yumşacık elleri vardı öyle kaldık ne kadar sürüd gerçekten bilmiyordum sonr abir anda kendime geldim.Ellerini çekti elinden düşmüş kitapları toplamak çin eğildi 'AFEDERSİNİZ'dedi Tanrım bu nasıl bir sesdi öyle ona yardım etmek için bende eğildim.Ona yardım etmek için.

Hafif bir ses tonuyla 'Özür dilerim' dedi bende 'Sorun deyil durun yardım edim dedim' dedim O yanakları bir anda kızardı ve 'İyi günler' deyip gitdi.Paul yanıma gelerek 'Heeyy ne bu acele daha birçok kız var hadi yukarı kata çıkalım' diyerek koşmaya başladı.Walter paulun arkasından baktı Meg de bana tip tip bakışlar atdı ve saçını savurarak yürümeye başladı.

Paul bir anda bağırdı 'heeey burası'diyerek sınıfa daldı.Birçok sıra vardı odadakilerden büyük bir kişi ayağa kalkarak bize döndü ve ''Megdi? Paul? Walter? Thomas? dedi.Hepimiz kafamızı saladık sınıfa dönerek ''Bunlar yeni öğrencilerimiz'' diyerek bize oturun diyerek elini sıralara yönelti.Meg bi çocukla konuşdu ve onun yanına geçti.Walter diğer köşeye oturmuşdu.Biz paula en arkaya sıraya geçerken bir anda gözüme birisi çarpmışdı.Aman tanrım işte o  koridorda çarpışdığımız kızdı ayakda kalakaldım öyle.Öğretmen bir anda ''Thomas lütfen yerine oturdu'' dedi paul o kızın arkasına oturmuşdu tam paulun yanına oturcakdım ki bir anda ayaklarını sıraya uzatdı nereye oturacağımı şaşırmışdım.Paul bir anda ''Thomas arkadaşım otur artık tahtayı göremiyorum'' dedi bir anda o kızın yanına oturdum oda heyecan yaptı ve diğer yana kaydı ve kafası cama çarptı sınıfta arkada oturan bir grup ona gülmeye başlamışdı bu gerçekten sinirime gitdi arkaya gönüp ''Kesin sesinizi lan sikdirmeyin belanızı'' dedim.Herkez bir anda dönüp bana bakdı iyki öğretmen bunu duymamıştı.

Onun yanakları kızarmışdı.Herkez yazıyı yazmaya başlamışdı.Kimden kalem isticekdimki?

Etrafa bakarken yanımdaki kız ''şey kalemi arıyosun '' dedi.Bende ''evet'' diye karşılık verdim oda bir anda pembe bir kalem uzatdı bir anda bakdım ve gülümsedim oda ''rengi pek uyumlu deyil sana işini görür''diyerek gülümsedi Tanrım ne kafdarda güzel gülüyordu.Yazmaya başladık arada kolarımız birbirine deyiyordu ve bu çok hoşuma gidiyordu.

 Ben insan yazısı yazmayı nerden biliyordum ki? Bunu eve gidince booby e sormam lazımdı bunu. 

Arada yanımdaki kızla sohbet ediyorduk.Saçmalıyordum bazen oda gülümsüyordu bana.Hep saçmalasam o hep gülse olurmuydu ki? Dersler çok hızlı geçiyordu .Sonunda onla kişisel sorulara geçmişdik Bana nerden geldiğimi sordu mal gibi kalmıştım bir anda ve cevabı gelmeyince bana bakdı.Acilen biyer demem lazımdı.Bende Paris dedim.Oda tip tip bakdı ve Fransızmısın dedi? Hayıırr ben fransız deyildim. Ona bakarak ''Şaka yapıyordum be ciddiye alma'' deyip omzuna vurdum bir anda tip tip bakdı heey thomas salakmısın kendine gel karşındaki paul deyil diye geçirdim içimden.''Ya ben özür dilerim'' diyerek kafamı öne eydim oda bana ''sorun deyyiiil'' diyerek oda benim omzuma vurdu.''Bu acıtmadı'' diyerek güldüm.Bir anda o kulak yırtıcı ses yine duyuldu herkez toplandı ve çıkmaya başladı.Paul bi anda kolumu çekerek beni arkaya itdi ve bana ''Onu çıkışa kadar yanında git'' diyerek omzuma vurdu ''Hayır yapamam'' diye karşılık verdim oda ''sen konuşmazsan başkası kapar haberin olsun '' diyerek aşağı indi.Aslında iyi fikirdi.Hemen onun yanına gitdim ve konuşmaya başladık uzun bir sohbet olmuşdu.Adı Ceren'di Türkiye diye bi ülkedenen okumak için gelmiş.

Bugün çok güzel bir gündü.4'ümüz arabaya binip eve doğru yola koyulduk.İçimde bilinmedik bir mutluluk vardı^^.

Kırık KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin