Benim

930 78 162
                                    

Saat:03.04
Yer: terkedilen sahil kenarındaki yol

Kayaların üstüne oturmuştuk. Bu gece ay sanki denizin içine girecek gibiydi. Ayı daha önce hiç böyle net görmemiştim, büyük ihtimalle bir daha da göremeyecektim.  Denize yansıması bile çok netti, su durgundu. Gözlerim bembeyaz olan bacaklarıma kaydı. Bu kadar beyazın üstlerinde mor ve koyu kırmızı ayrı bir güzel geliyordu yüzüme. Sanırım vücudumdaki yaraları seviyordum. Bir de acımasalar harika olurdu. Emef şimdi dizlerimden öpseydi, çiçekler filizlenirdi. Olmayacak düşüncelere daldığımda etrafa bakmaya devam ettim. Hatıralarımı hatırlamaya başladığımda istemsizce gülümseme aldı dudaklarımı. Eskiden, çok eskiden babamla bir gece yarısı arabaya atlayıp kafamıza göre gitme kararı almıştık. O gece sanayiye giden eski bir yol bulmuştuk. Gelen giden yoktu. Arabayı yol kenarına park edip kayaların aşağı inmiştik. Ayaklarımızı suya sokup ayı izlemiştik sessizce. O gece sevdiğin birisiyle beraber susmanın aslında çok da güzel olduğunu anlamıştım. Çünkü sadece bakışlar konuşurdu. Fakat benim bakışlarım babamın bakışları gibi güzel şeyler anlatamamıştı hiç. Gözlerim tekrardan bacaklarımdaki morluklara kaydı.
"Emef. " cevap gelmedi.
"Emef? "
"Afi, ne var? "
"Emef, yaralarıma çiçekler eker misin? "

"Ben bahçivan değilim afi."

Belki bahçivan değilsin ama ruhumdaki yaşama isteğisin.

"Ama bahçivan olman gerekmez ki." diye yanıtladım hemen.

"Peki ne olmam gerekir?"

"Ne olman gerektiğini boşver, sadece yanımdaki bir insan ol."

"Fakat ben insan değilim afi, yanında olurum ama insan olamam."

"Hayır emef, sen gerçek bir insansın. Duyguları ve vicdanı olan bir insan. Ha bir de duygusal demiş miydim? Keşke biraz da romantik olsan."

"Benim romantiklik anlayışımdan anlasan romantikliğime ağlardın."

"Ama burada sulugöz ben değilim ki sensin."

"O zaman ben kendi aşkıma ağlardım. Dur bir dakika, zaten ağlıyormuşum."

O an yüzüne döndüm, gerçekten ağlıyordu.

"Ayağındaki cam kırıklıklarından mı ağlıyorsun yoksa.. " cümlemi bitiremeden cevabını verdi, her zamanki gibi.

"İnan ki şuan cam kırıklıkları hiç canımı yakmıyor afi, inan ki yakmıyor." ve uzun bir sessizlik bürüdü etrafı.

Az önce birisine aşık olduğunu mu itiraf etmişti?

yaralarıma çiçekler ekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin