hatırlatma
her zamanki milli tribi olan kapıyı çarpma başarıyla gerçekleşmiştir kednimi toparlayıp aşağı indim gördüğüm manzara beni yemekten soğuturken kusma isteği oluşturmuştu anasını satayım evde düzgün yiyen bir insan yok löp löp yiyorlar ayılar ay ayı demişken biri almış mıdır ki aman alsın inşallah ayıyla giderken takılıp ayıyla birlikte denize düşerler günlük bedduamı ettiğime göre afiyet olsun bana
yemeği bitirdikten sonra kimseyle iletişime geçmeyip odama gittim biriside neyin var demiyor görüyor musunuz anca boş boş konuşmalar yoongi de yemek boyunca sırıtıp durdu hayır bir şey diyeceğim okuyanlara ayıp olacak bir ayı yüzünden bu kadar sinirlenmiş olmam normal mi neyse artık bir anlamı yoktu yatağa geçip gözlerimi uykuya teslim ettim
****
ilk kez chin sun'un sesiyle kalkmamıştım aslında alıştığım için garibime gidiyordu saçma sapan bir mevzu yüzünden ona da kaba davranmıştım bazen cidden bencil olabiliyordum sadece kendi duygularını düşünen bencil bir insan chinden acilen özür dilemem gerekiyordu üzerime bir şeyler geçirip aşağı indim ama ne yemek hazırdı ne de evde birileri vardı acaba beni bırakmış olabilirler mi saçmalama yeon burdan başka gidicek yerleri yok hava almaya çıkmışlardır en fazla kötü düşünceleri kafamdan atıp buzdolabından yiyecek bir şeyler çıkardım o sırada kapının sesiyle bakışlarımı o yöne doğru çevirdim gelmişlerdi işte ne diye kötü şeyler düşündüysem ama önemli olan chin'in gönlünü almaktı
"oo sultanım siz buralara uğrar mıydınız ya"
beni es geçerek salona gitti kolları sıvayalım büyük trip var peşinden giderek
"birileri tripli gününde sanırım chin dün morelim bozuktu o yüzden oldu yoksa sana öyle davranmam biliyorsun"
chin:"ortada bir şey yokken mi? belki bu arkadaşlığı gözden geçirmeliyiz yeon her gün böyle davranıyorsun ve ben buna artık katlanamıyorum"
tamam onu kırmış olabilirim ama bu kadarı fazla değil miydi
"chin ne diyorsun sen her zaman öyle davranıyorum ama şaka anlamında olduğunu sende biliyorsun"
chin:"bıktım tamam mı her gün bizi terslemenden sadece kendini düşünmenden insanların duygularını hiçe saymandan kendine çeki düzen ver yeon ra"
hızla koltuktan kalkıp odasına doğru gitmeye başladı söyledikleri fazlasıyla ağırdı cidden bu zamana kadar bunları içinde mi tutmuştu haklıydı bencildim ama bana bu kadar kinlediğini bilmiyordum gözyaşlarımın düşmemesi için bakışlarımı tavana çektim ağlayamazdım düzelirdi umarım
buldunduğum yerden kalkıp dışarı çıkmaya karar verdim o sırada mutfakta olan yoongiyle göz göze gelmiştim aniden kafasını çekip işine devam etti neydi bu böyle
"yoongi sende mi?"
Myg:"ne zamandan beri benimle ilgilenir oldun"
"haklısın gidiyorum ben"
Myg:"umrumda değil"
hırkamı alıp evden çıktım sahile doğru yol aldım yoongi de bıkmıştı benden davranışlarımdan oysaki her şeyden çok severdi beni kendime ne kadar yediremesem de bende onu seviyordum alışmıştım ona bir çok kez durdurmaya çalıştım kendimi ama yapamamdım neden kendimi engellediğim hakkında hiç bir fikrim yok galiba hala geçmişle ilgili sıkıntılarım vardı ya da gururum buna engel oluyordu belki de böyle olması gerekliydi en azından ben öyle sanıyordum annem küçükken "insanlara sevdiğini belli et kızım eğer olaki ölüm senden önce davranırsa da üzülme ben yanındayım" derdi küçüklük aklıyla kafa sallar geçerdim anlamazdım tabi ölüm benden önce sevdiğini söylerse ne olurdu ki saçmaydı o zamanlar halada öyle gelir bana. İnsanlar ölümden kaçarken ölüme daha çok yaklaşıyorlar hala anlamış değilim insan neden ölümden korkar? sevdikleri yanlarında olmayacak diye mi yoksa sevdikleri insanların onuları unutacağından korktuğu için mi? zaman akıp giderken biz hala olduğumuz yerde dönüp duruyoruz neden bunu yapıyoruz? sonuçlarından korktuğumuz için mi yoksa değmeyeceği için mi?
denizin verdiğini huzurla gözlerimi kapatım denizin hırçın dalgalarının kayalıklara çarpma sesini dinliyordum ben anın güzelliğin de kaybolurken duyduğum müzik sesiyle gözlerimi açtım çok hoş bir tınısı vardı ama hangi manyak gecenin bu saatin de bu müziği çalardı ki
Myg:"yeon gelmeyecek misin?"
yoonginin sesini duymamla arkamı döndüm her yer muhteşem olmuştu güller mumlar ve bir adet sırıtan yoongi üzerimi silkeleyip yoonginin yanına gittim
"bu ne böyle?"
Myg:"doğum günün kutlu olsun yeon seni seviyorum"
"bir dakika şimdi sen be-"
Myg:"biz demek istedin herhalde"
cümlesiyle chin sunla jungkookun çıkması bir olmuştu iyide küs değil miydik biz
"hiç bir şey anlamadım siz benle-"
chin:"evet ilk başta öyleydi ama yoongi gelip planı anlatınca sonra devam etmeye karar verdik"
"ne planı"
yoongi elimi tutup jungkooka kaş göz işareti vererek bir şey istedi jungkook anlamış olacak ki tamam anlamında başını salladı 1 kaç dakika sonra elinde ki kocaman ayı dikkatimi çekmişti bu benim istediğim ayı değil miydi
"y-yoongi"
Myg:"sadece beni dinle olur mu?"
Myg:"yeon aslında her zaman söylüyorum bunu biliyorsun ama bu sefer senden bir cevap almam gerek sana çok aşığım yeon tahmin edemediğin kadar çok bana kalbini verebilir misin"
o çok çok güzeldi ama cesaretim yetmezdi yeniden başlamaya aynı şeyleri yaşamaya gücüm yetmezdi çok güzel bir kalbi vardı onu çok seviyordum ama olmazdı bizden onun saf kalbini benimkiyle kirletemezdim
"sana kaç kere bir şey hissetmiyorum dememe rağmen gidip bu aptal şeyi mi planladın seni sevmiyorum yoongi defol git artık hayatımdan boşuna uğraşıyorsun"
Myg:"b-ben böyle düşündüğünü bilmiyordum üzgünüm"
koşarak yanımdan ayrılmıştı chin sun olayı idrak edememiş olacak ki şaşkınlıkla bana bakıyordu jungkooksa bakışlarıyla benden iğrendiğini kanıtlamıştı o ortama fazla dayanamayarak sahilden çıktım
çıkmamla gözüm yolun ortasında ki insan topluluğuna kaydı galiba birilerinin ölüm saati gelmişti yanlarından geçerken arada gördüğüm yüz durmamı sağladı ellerimle insanları ittirirken bir yandan o olmaması için dua ediyordum yerde yatan adamı görünce içim parçalandı nefes alamadım o an her şeyin rüya olmasını diledim
"y-yoongi hayır bak sen ölemezsin tamam mı b-ben söylediklerimde ciddi değildim korktum sadece kalksana be adam ne diye duruyorsun yerde"
"ambulans nerde çağırsanıza ne bakıyorsunuz"
ben etrafa bağırırken nihayet ambulans gelmişti
"çabuk olsanıza ne duruyorsunuz"
yoongi ambulansa bindirildiğinde insanların acıyan bakışlarını umursamayarak bende araca bindim
2 dakika sonra görevli yanındaki arkadaşına başını olumsuz anlamda sallayıp konuşmaya başladı
Görevli:"hastanın nesi oluyorsunuz"
"s-sevgilisi"
Görevli:"efendim ben üzgünüm hastayı kaybettik"
"nasıl kaybettik o ölmedi işinizi düzgün yapamıyorsunuz daha hastaneye bile gelmedik kurtarsanıza onu!"
Görevli:efendim kafasına aldığı darbe zaten hayati riski olan bir durum ve çapmanın etkisiyle iç organlar fazlasıyla zarar görmüş bir insanın sağlam çıkamayacağı bir kazaydı çok üzgünüm efendim ama hasta çoktan hayatını kaybetti
-----
neden yazarken ağladım böyle sonları çoğu okuyucu sevmiyor biliyorum ama diğer bölümden sonra bir bölüm daha atıp mutlu sonla bitireceğim umarım keyifle okumuşsunuzdur bu arada kitabı düzenlemeye alacağım görüşürüüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖈𝖆𝖙𝖇𝖔𝖞/🅈🄾🄾🄽🄶🄸
FanfictionBazı şeyler nedensiz de güzeldir, neden aradığınız zaman, onu bulursunuz ama güzelliğini yitirirsiniz. +Kesinlikle acemilik kitabıdır si