1.6 (Final)

1.1K 94 187
                                    

İşte yine sıçıp sıvadın, diye düşündü Hermione.

O mesajı vaktinde sildiğini sanmıştı, buna o kadar çok inanmıştı ki..

Ron anonimin Hermione olduğunu bulduğun günün ertesi günü yarıyıl tatiline girmişlerdi. Bu yüzden Hermione artık Ron'dan kaçmak zorunda değildi. Tatilde Hogwarts'taydı, yani odasında rahat rahat ağlayabilirdi.

Tatilin ilk günü tam bu planını gerçekleştirmeye devam ediyordu ki, kapının çalındığını duydu. Gelen Harry'ydi.

"Hâlâ ağlıyor musun Herm?" Harry, Hermione'nin sırrını bilen tek kişiydi.

Hermione başını salladı. Harry ona sarıldı ve sırtını sıvazladı. "Ben seni yalnız bırakayım öyleyse..." Hermione de içten içe yalnız kalmak istiyordu.

Hermione, Harry'nin bu kadar anlayışlı olmasına bayılıyordu. Kafasını sallayarak teşekkür etti Harry'e, sonra oğlan çıktı odadan.

Hermione ağlamaktan yorulmuştu, bu yüzden eline bir kitap aldı ve okumaya başladı. Tam ikinci sayfaya geçerken kapı çalındı.

"Harry, ben iyiyim. Biraz yalnız kalmalıyım." dedi kız sesi titreyerek. Sonra da burnunu çekti.

Ama kapı tekrar çalındı. Hermione ne kadar inkâr ederse, kapı o kadar çalınıyordu. En sonunda kızarık gözleriyle ayağa kalktı ve kapıyı açtı.

"Harry, söyledim ya-"

Karşısında duran kızılın Harry olmadığı gayet barizdi. Bir kolunu kapı çerçevesine yaslamış, doğrudan Hermione'ye bakan bir Ron'dan başkası değildi bu.

Hermione ne diyeceğini bilemedi.

Öylece baktı.

Gözlerine.

Ron içeri girdi ve Hermione'ye sarıldı. Hermione'nin gözünde bekleyen gözyaşları, şaşkın kızı terk ederek yüzünden akmaya başladılar.

Demek ki gitmemişti. Tatilde eve gitmemişti, sırf onunla konuşabilmek için.

"Lütfen, Mione. Ağlama."

Ron ellerini kızın saçlarında gezdirdi. Onları okşadı. Bu Hermione'nin o kadar hoşuna gitmişti ki...

Kısa süre sonra o da kollarını oğlanın bedenine sardı. Yüzünü boynuna gömerek kokusunu içine çekti.

"Özür dilerim Ron." diyebilmişti ancak. "Cesur olamadım." Ağlayarak konuşması sesinin titremesine neden olmuştu. Hermione bundan nefret etmişti. Güçsüz gözüktüğünü düşünüyordu, her durumda ağlayan, sümsük bir kız olduğunu.

Ron, kızı kendinden ayırdı, gözlerine baktı. "Asıl ben özür dilerim. Gerçeği inkâr ettiğim için."

"Ne?"

"Hermione, sen olduğunu çoktan bulmuştum. Ama senin gibi harika bir insanın, benim gibi bir Weasley'e âşık olacağına inanmak istemedim. O gün de boşvermemi söylediğinde, zaten bir bahane aradığım için, senin o kız olmadığın kanaatine vardım." Baş parmağını Hermione'nin yanağına koydu ve okşadı. "Oysa bu kendime söylediğim, aptalca bir yalandı."

Hermione daha fazla dayanamadı. İki eliyle oğlanın yüzünün yanlarından tuttu ve kendine çekti.

Ron ilk başta çok şaşırdığından, öpücüğe yanıt vermedi. Bunun için Hermione'nin dudakları'nın Ron'unkilerde biraz dans etmesi gerekti.

Ron'un öpücüğü çok yumuşaktı. Sanki kızı incitmek istemezmiş gibi.

Uzun ve narin bir öpücükten sonra ayrıldılar birbirlerine bakıp gülmeye başladılar.

"Hey, Kızıl." dedi Hermione. "Seni seviyorum."

"Ah, benim kadar olamaz, Mione."

~SON.

Hi, Ginger - Romione TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin