1. Bölüm: Kaçak Gelin

11 2 7
                                    

Tanrım! Tanrım!! TANRIM! Kaçıyorum, kendi düğünümden kaçıyorum! Harika (!), yarın gazetelerde 'Ünlü Moda Tasarımcısı Haluk Yıldız'ın Kızı Kendi Düğününden Kaçtı!', 'Biray Yıldız Evlenmek İstemiyor mu?', 'Biray Yıldız Zorla Evlendirildiği İçin Mi Kaçtı?' vesaire gibisinden manşetlerle halkın karşısına çıkar. He amına koyayım evlenmek istemiyorum. Size ne ya, size ne! Son gün son dakika aldatıldığım için kaçtım belki? Olamaz mı?! Bal gibi de olur, değil mi?

Ağlayarak hızla ilerlediğim yolda gelinliğimin eteğine basıp yere düştüm. Tanrım! Tüm belalar beni mi bulur ya?! Lütfen bol bol yıllarca yetecek huzur gönder ya rabbim! Ellerim yerde dizlerimin üstüne çökmüş gözyaşlarım yeri ıslatırken bir el görüş alanıma girdi. Oha! İlk defa birisi bana yardım ediyor! Gerçekten oha! Başımı kaldırıp elin sahibine baktım. Yüzünde güneş gözlüğü, kot ceketi, kot pantolonu, kot ceketin içine giydiği siyah sweatshirt uyumu güzeldi ama benim o an onları düşünecek kafaya sahip değildim. Uzattığı eli geri çevirip yere oturdum ve karşımda ki denizi izlemeye başladım. 'Babam' a göre bal rengi gözlerimle. Kim bilir ne kadar acınası duruyorumdur. Kim bilir. Yardım için el uzatan şahıs yanıma oturdu ve o da benimle denizi izlemeye başladı.

"Amacın ne? Hayır sırf şu an çok merak ettim, sırf bu kadar bitik halde olduğum için yardım etmek istiyorsan, kalsın." Mahvolmuş yüzümü onun *muhteşem* yüzüne çevirdim.

"Bu kadar egolu olma küçük hanım. Ben sadece denizi izlemek istedim."

"Denizi izlemek için bitik halde düğününden kaçmış kızların yanını mı tercih ediyorsun?"

"Evet, ayrıca düğünden kaçmak havalı olmalı." Gözlerimi devirip denizi izlemeye devam ettim. Sonra başım, tanıdık bir sesle arkama döndü. Akın gelmişti. Belki de beni şu an babamdan bile çok merak eden tek kişi. Yanıma gelip dizlerinin üstüne çöktü, elini yanağıma koydu ve kuruyan gözyaşlarımı izi kalmasın diye sildi.

"İyi misin? Seni orada göremeyince merak ettik."

"-tik? Onlar da mı merak etti? Babam beni merak mı etti?" Eğer evet derse şaşkınlıktan diğer tarafa transfer olabilirim. Saçlarını karıştırarak cevap verdi,

"Yani öyle de denilebilir. Sanırım sırf şirketi batacak diye endişeleniyor."

"Ah ne kötü değil mi? Öz be öz kızını merak etme, onun için endişelenme git siktiğimin şirketi için endişelen. Harika,  çok güzel baba-kız ilişkimiz var." Sinirlenmeye başladım. Bu adamın yaptıkları, beni takmaması, benimle ilgilenmemesi gerçekten zoruma gitmeye başladı. Zamanın da annem akıllı davranmış, basmış boşanma davasını çekmiş gitmiş. Keşke ben de çekip gidebilsem. 'Eee git, tutan mı var amına koyayım?' demeyin. Evet tutan var amına koyayım, o lanet olası kuzenim yüzünden ev hapsine çekildim. Lan iki yıldır bırak sokağı bahçeye çıkamadım. Neymiş efendim imzalanmaması gereken bir  yeri imzalamışım, şirketi iflasa götürmüşüm. Gitsin, siktire siktire gitsin. Koşarak hatta ve hatta depar atarak gitsin. Deparı bırak ışınlanarak gitsin bana ne amına koyayım! Bana ne! Derin bir nefes alıp başımı Akın'ın omzuna koydum, o da yanıma oturdu yanağını başıma koydu ve denizi izlemeye başladık.

"Sence benim için endişeleniyor mudur?"

"Tabi ki endişeleniyordur manyak. Baban o senin."

"Ya ne baba ama! Hayatını sadece iş üzerine koymuş,  etrafında ki insanları- insanları bırak kendi canından birisini takmıyor. O piç yüzünden düştüğüm hale bak! Ama ben onu bir bulayım var ya anasını ağlatacağım! Hüngür hüngür,  haykıra haykıra ağlayacak. Ebesini siktim onun."

"Sakin ol ayıcık, yaparsın sen ama bir kendine gel eski ayıcık ol. Böyle olmaz. Benim bildiğim ayıcık ne yapıyordu şu an biliyor musun?" Bana ayıcık diyor. Adım 'Biray' ya içinde 'ay' var diye ayıcık diyor bana.

"Ne yapıyordu?"

"Üstünü düzeltmiş,  ayağa kalkmış, kimseyi umursamayan, bir yandan yemek yerken bir yandan da Fifa oynayan ayıcık oluyordu." Başımı kaldırıp Akın'a baktım.

"Fifa oynayalım mı? Uzun zaman olmuştu,  hadi oynayalım. Lütfen." Gülerek ayağa kalktı elini uzattı.

"Oynayalım, istersen çeteyi de tamamlarız." Uzattığı elini tuttum ve ayağa kalktım bozulan saçımı açtım, Akın'ın koluna girip yürümeye başladık.

"Tamamlayalım da Yeliz İtalya'da, Arda desen alemden kopmuş, Rüzgar rüzgar gibi her yerde. Çete biraz zor toplanır."

"Benim geri zekalı ayıcığım düğünün var diye herkes geldi. Ama bizim kaçak gelinimiz kimseyi görmeden kaçtığı için görmedi. Harbi sen niye kaçtın ki?"

"Boş ver anlatırım sonra. Hatta çeteyi toplayalım herkese birden anlatayım. Biliyorsun beni sıkılıyorum aynı şeyi anlatmaktan."

"Ya bilmez miyim. En son Kardeşine kafa atmıştın."

"O konulara hiç girme. Bir kere kafeye gitmiştik yavşak birisi gelip Yeliz'e yavşayınca adamın kafasında garson tepsisini kırmıştım."

"Sen baya baya kavgacı ruhlusun."

"He amına koyayım, birden kavga edesim geliyor önüme gelen ilk kişiye dalıyorum. Akın bir git işine ya. Kafam zaten uçmuş alemden. Alemden aleme transfer oluyor birde seninle uğraşmayayım." Birden arkamızdan gelen kız bağırma sesiyle o yöne doğru döndük. Daha demin ki çocuk yanında bağırmaktan ve sinirden kıpkırmızı olmuş bir kız kavga ediyorlar.

"Sen beni nasıl aldatırsın?! Sen bunu yapacak son kişiyken neden ilk kişi oldun?!" Çocukta tık yok, helal olsun. Gerçekten alkışı hak ediyor ama aldatma derken? Kız yoksa bizi yan yana otururken mi gördü? Yan yana oturmamızı gördüyse Akın'ı da görmesi lazım. Demek ki olay bizimle alakalı değil. Önümüze dönüp yolumuza devam ettik. İki yıl ev hapsindeyken her gün eve gelmelerine rağmen iki yıl boyunca dışarda olan her şeyi tek tek, en ince detayına kadar anlattı. Akınların evine gelmiştik. Bizim eve gidemeyiz babam bizi keser, net. Yeliz zaten nerede bilmiyoruz. Aynısı Rüzgar ve Arda içinde geçerli. Biz de Akınlara geldik. Fifa oynayacağım amına koyayım çok mutluyum! Erkek Fatma 😒 diyebilirsiniz, derseniz ya uyuyorumdur, ya son ses müzik dinliyorumdur kesin bir işle ilgileniyorumdur sizi duymam. O yüzden arkamdan istediğiniz kadar atıp tutabilirsiniz umurum da dahi olmaz. Şu an acayip kendimi Danla Bilic gibi hissettim ki anlatamam. Neyse biz konumuza dönelim.

——

880 kelime

Biray'ı yavaş yavaş tanıyoruz. Anlamını merak edenler diğer bölümde okuyacaklar. Güzel bir anlamı var, ben sevdim açıkçası. Neyse sizi seviyorum, güzel günlere uyanın.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Düğün KaçkınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin