Aradaki Zamanı Kaldırın

131 5 6
                                    

HAYATA GİRİŞ

Herkese eşit sunulan nimetlerden biri olan "zaman" ile mücadelemiz her an güncelliğini korurken, hedefe ilerleme de zamanı iyi kullanmak için zihinsel olarak buna hazır olmak ancak kişisel gayret ile mümkün olabilir. 

Dış seslere kulak vermeden amacın ortaya koyulması ve zamanın kontrol altına alınması gerekir.

Hedefe ilerlerken zamana karşı başarılı olabilmek için alternatif çözüm yolları kullanmalıyız. Geçmişte yazılan dip notlarla hafızayı tazeleyip zamandan tasarruf etmeliyiz. Zamanı akışına bıraktığımız anlara baktığımda; uzun soluklu telefon görüşmeleri, internette vakit doldurmak için sörf yapmak, televizyonda yarışma ve dizilere takılmak ve günün en verimli anlarını dedikoduyla geçirmek zamana karşı yapılmış bir direniştir.

Zamana yayılmış gerçekçi olmayan hedefler, insan üstü performanslı çalışmalar sonucunda olumsuzluklar düş kırıklığı yaratarak kişideki enerjiyi de uzun süre etkisiz hale getirmektedir.

Zamanı verimli kullanmak; aksaklıkları azaltır, verimliği artırır, iş güvenliliğini artırır, devamsızlığı azaltır, motivasyonu yükseltir, sorumluluk duygusunu geliştirir, hizmetin devamlılığını düzenler, bakış açısını genişletir, kararsızlık, meşgul olmak, ertelemek, acelecilik ve stres zamanımızın boşa harcanmasına fırsat verir.

Kimse mükemmel değildir. Mükemmel olma çabası bencilliği ön plana çıkarmaktadır. Olası aksiliklere karşı opsiyonlu olmalıyız. Doğru zaman ya da mükemmellik hiçbir zaman sabit değildir. “Hemen şimdi” vardır. 

Ben en iyiyim dediğiniz sürece birisinin sizi geçmesini bekliyorsunuz demektir.

Önümüze koyduğumuz hedefi şu zamanda “bitireceğim, geleceğim, gideceğim, vereceğim, yapacağım” deyip araya zamanı koyarak işi ötelemek ve zaman kazanayım derken aslında zaman kaybının yaşanmasına sebep oluyoruz..

Hiç bir iş dört dörtlük olmaz. Yapılan iş gün yüzüne çıkar çıkmaz eleştiri yağmuruyla erir ve ufalır. İşi ehline uygun yapmak istiyorsak zamanı iyi değerlendirip “hemen şimdi” işe koyulmalıyız. 

Yaşadığımız yoğunluk sebebiyle kendimize olan güvensizlik ve yüksek kaygılar sonrasında başaramama korkusu yüreğimizi sarıyor. İşinizde uzmanlaştığınızda sorun da direk ortadan kalkıyor.

Usta, çırak ilişkisi bunun en güzel örneğidir. Usta çırağa emanet ettiği aracın tamirini yapmasını beklerken, çırağın acemiliği ve tedirginliği bazen içinden çıkılmaz hal alır. Ustanın uzmanlığı, duruşu ve konuya hakimiyeti aracın kısa sürede tamir edilmesini sağlar.

İşlerin yoğun olduğu zamanlarda özellikle çevreden gelen istek ve davetlere "hayır" diyebilmek işe olan konsantrasyonu artırarak, çalışmanın daha kısa sürede bitmesini sağlar.

Bazen de yapılan işi hafife almak başarıyı olumsuz yönde etkiler.

Hayatın her döneminde herkes zamanı yönetebilir. Mesele; çalışmak ve dış etkenlerle nasıl baş edebileceğini bilmekle alakalıdır.

Herkesin işi acildir. Hep "acil" koduyla ön sıralara kaynamaya çalışırız. Günlerimiz bu koşuşturmalarla devam ederken birbirimize olan olumsuz davranışlarımız sonrasında toplum saygınlık ve sevgi konusunda yozlaşmaya doğru adım adım ilerliyor.

Nerede; sevgi, saygı, hoşgörü varsa, orada; paylaşım, huzur ve mutluluk var. Kişisel zevklerimizle yaşamsal zorunluluk olan işleri birbirinden ayırmalıyız. 

Günlük çalışma programı önem sırasına göre yapılmalıdır. Özellikle işyerleri ödemelerle boğuşurken, tahsilat önceliği varken, hiç tanımadığınız bir müşteriye satış yapma gayreti ile saatleri heba etmek eldeki bulgurdan da olmak demektir. Günümüzde tahsilat en sıkıntılı süreçtir. Satarsınız ama ödeme almak için aylarca beklersiniz. Tam tahsilat dönemlerinde yeni bir müşteriye gidip paraya ihtiyaç yokmuş gibi davranmak geniş takılmanın alasıdır.

Aradaki Zamanı KaldırınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin