Mezuniyet♤3

1.1K 86 30
                                    

Bugün, Seok Min'in mezuniyet töreni vardı. Uzun saçlarımı açıp tarayıp yana ayırdım. Basit siyah tonlarında makyaj yapıp siyah dizlerime kadar olan dar elbisemi üzerime geçirdim.

Çok uzun olmayan topukluları giyinip son kez kendime baktım. Hemen odadan çıkıp kardeşimin odasına daldım ve öylece kaldım...

Son rutüş olarak saçlarını yapıyordu. Çok can yakıyordu benim gardaşım. Bütün gözler benim kardeşimde olacaktı. O da bana donup bakarken ellerini cebine koyup yavaşça yanıma yaklaştı "madam." Diye mırıldanıp koyu irislerini bana çevirdi.

Babam da böyle yakışıklıydı.

Ellerini belime sarıp yüzünü boynuma gömdü.

"Ama seni böyle kimse görmesiiin. "

Yine küçük çocuklar gibi dudağını büzünce göz devirdim.

"Sen değil miydin boşomo koldon diyen?"

Yere bakıp kapıyı açtı.

Evden çıkınca kolumu kardeşimin koluna sardım. Evin yakınında olan okula gitmemiz çok sürmedi.

Özel okulun bahçesi özenle süslenmiş, küçük uzun masalarla doluydu. Masalarda bolca ikramlar ve ortalıkta dolanan garsonlar vardı.

Bütün kızlar mini elbiseli ve özenliydi erkekler daha sade ve şıktı. Dev kapıdan girer girmez tüm bakışlar Seok Min'e sonra bana doğruldu. Kızlar fal taşı olmuş gözlerle kardeşimi süzerken kolunu iyice sıktım. Seok Min'nin gözleri Yoona yı arıyordu. Kapının kenarında gölge deki masayı fark edince oraya geçtik.

Seok Min arkadaşlarının yanına gidince bende tek başıma etrafı seyrediyordum. Portakallı içeceği yavaş yudumlarken özelllikle çikolatalı kurabiyeleri seçiyordum.

Seok Min güleç yüzüyle yanında bir arkadaşıyla yanıma geldi. Yanındaki arkadaşının şirin bir yüzü vardı. Sanırsam bu Byun Jin di. Seok Min çok bahsederdi kankasından.

"Merhaba~ Ben Byun Jin. Siz Seok un ablası olmalısınız. "

Gülen yüzü insanlara gülme hissi veriyordu.

"Evet. Ben soyeon memnun oldum. "

Çocuk nazikçe başını eğince Seok Min'e iyi çocuk anlamında göz kırptım. Kısa zaman sonra Byun Jin kalabalığa karıştı. Seok Min yanımdan ayrılmıyordu tek olmayayım diye.

Ablasının kuzusu.

Dakikalar dakikaları kovalarken içeriye Yoona girdi. Seok Min aşkla bakarken güzel kızı süzdüm.

Çok güzeldi.

Kısık sesle ıslık çalıp Seok Min'e baktım. Seok Min kendinden geçmişti. Yoona bizi görünce duraksadı. Seok Min yavaşça Yoona ya doğru yürüdü.

Yan yana olunca çok yakıştıklarını anladım. Yoona bana bakıp gülümsedi bende göz kırptım.

Sonra içeriye o girdi...

Yoona nın abisi.

Oh Sehun.

Lacivert takım elbise giymişti. Siyah gür saçlarını geriye atmıştı. Midemde oluşan kasılmalar beni heyecanlandırıyor, kulaklarımı kızartıyordu. Boş masa ararken yanımdaki masayı fark etti.

Beni daha görmemişti. Ağır adımlarla yanımdaki masaya yaklaşırken çifte kumrular ortalıkta görünmüyordu.

Burnuma gelen güzel koku daha da çoğalırken hala ona bakıyordum. Kafasını kaldırıp koyu irisler beni bulunca titredim.

Koyu luk beni kendine çekiyordu. Gözlerimi yavaşça kapatıp açtım. Titreyen ellerimi saklamak için yumruklarımı sıktım.

Beni görünce durdu kalem kaşları çatıldı.

"Sen.."

Yutkundum. Gözlerimi onunkilere diktim. Kalbim söz dinlemiyor deli gibi çırpınıyordu. Yanıma iki adım daha attı.

"O gün ki saygısızlığın için hala özür dilemedin. Kim Soyeon. "

Adımı fısıltı halinde söyledi. Bayılacaktım. Saçlarımı yeriye atıp kendime sesimin titrememesi için yalvardım.

"Ö-özür dilenecek bir konu olduğunu düşünmüyorum. "

İfadesiz bakıyordu. Yüzü ne kadar güzeldi. Başımı yere eğdim yüzüne bakmaya dayanamıyordum.

Dakikalar sonra ellerini cebine koyup konuştu;

"Peki. Sen bilirsin."

Kaşları havaya kaldırıp umursamaz haliyle konuştu. Topukları üzerinde dönüp yanımdaki masaya geçip ortalığı izlemeye başladı.

Hala kendime gelememiş gözlerimi yana kaçırıyordum. Heykel gibiydi. O kadar güzel bir yüzü vardı ki kıskanmıştım. Gözlerini bana çevirince zaman durdu.

Hemen gözlerini kaçırdı. Bende önüme dönüp kokuyu içime çektim. Kokuyu koklayan o insanları hep kıskanmıştım.

Kısa zaman sonrası yanıma Seok Min geldi.

"Neredesin sen?"

Dedim sinirle. Yüzünde çok güzel bir gülümseme vardı.

"Oy sen tek mi kaydııın. "

Ellerini çeneme götürüp severken kıkırdadım. Seok Min kafasını çevirirken Sehun'u gördü ve bakışları dondu. "O da burda. " dedi mırıldanarak. "Tabi kardeşi için gelecek. " Seok Min göz devirip yanımdan ayrıldı.

Slow müzik çalınca çiftler dans etmeye başladı. Sehun deli gibi etrafa bakınmaya başladı. Yoona yı arıyordu. Seok Min ve Yoona pistte tüm ışıltısıyla görününce Sehun ellerini yumruk yaptı. Tam onlara doğru adım atacaktı ki kolundan tuttum.

Evet ben.

Soğuk teni sıcak elimle buluşunca titredim. Arkasını dönüp bana baktı sonra onu sarmalayan elime.

Elimi hemen çektim. Gözlerimi tekrar gözleriyle buluşturunca içim eriyordu.

"Bırak dans etsinler. "

Yalvaran gözlerimle söyledim. Hahlayıp bana üsten baktı;

"Sen bana ne yapacağımı söyleyemezsin. "

Emir verici ses tonu karşısında bir şey yapamıyordum. Sadece elim ayağım titriyordu.

"Sehun..."

Dedim mırıltıyla adını söylemem ona tuhaf kaçmış olacak ki duraksadı.

"Onlar genç birbirlerini seviyorlar neden buna karışıyoruz? "

Tam konuşmak için ağzını açacağı an Yoona dan tiz bir çığlık duyuldu. Yere çökmüş bileğini acı içinde tutuyordu.

"Sen ve kardeşin zarardan başka bir şey değilsiniz bizden uzak durun!"

Sehun nun tek nefesle söylediği bu cümle acaba kaç gece nefesimi kesecekti.

Boyfriend | Oh Sehun TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin