unprepared acquaintance.

72 4 0
                                    


"Hyung, neden aramalarıma cevap vermedin?"

Jungkook büyüğüne bakarak hayıflandı.Dün geceden beri ona ulaşmaya çalışıyordu ama o aramalarının hiçbirine cevap vermemişti.Sanki dün gece hiçbir şey olmamış gibi karşısında oturmuş viski yudumluyordu.

Jungkook bazen onun neden bu kadar umursamaz olduğunu düşünüyordu, ama mantıklı bir sebep bulamıyordu.Karakteri böyleydi,belli bir sebebi yoktu.

Yoongi elindeki kristal viski bardağını sehpaya çarptı ve soğuk bir ses tonuyla söylendi.

"Telefonun nerede?"

Jungkook kaşlarını çattı ve kafasını yana yatırarak ona 'neden?' der gibi bakmaya başladı.

Yoongi hızla ayağa kalktı ve onun yanına ulaşarak kısık bir sesle tekrarladı.

"Telefonun nerede,Jungo?"

Jungkook elini kot pantalonunun cebine attı ve telefonunu çıkarttı.Ekran kilidini açmak için telefonu açmıştı ki, Yoongi elinden çekip aldı.

"Şifreni biliyorum."

Telefonu ceketinin cebine atıp odasına girdi ve kapıyı kilitledi.Jungkook arkasından bakakalırken hâlâ kafasının içinde dolaşıp duran 'neden?' sorusunun cevabını bulmaya çalıştı.

Başarısız olunca da boşverdi.

~~

Jimin,yatağında yayılmış bir şekilde telefonundan dans koreografisi videolarını izlerken çok huzurluydu.

Ama huzuru daha beşinci dakikasında yarıda kesildi.Telefon ekranında beliren aramayla sıkıntıyla ufladı.

Jungkook arıyordu.

Görmezden gelip gelmemek arasında kaldı.Aramayı geri çevirip videoya geri dönmek istiyordu.Çünkü Jungkook'la iki gündür iletişim kurmuyordu ve şimdi de iki gündür yaşadığı her şeyi ona anlatacağından emindi.

Sonra da ona randevu teklif edecekti.

Jimin yatağından çıkmaya asla dayanamazdı.Hele ki bugün,hava sisli ve kapalıyken.

Aramanın kendi kendine kapanmasını bekledi ve gözlerini yumdu.Biraz sonra melodi kesilince gözlerini açtı ve videoya kaldığı yerden devam etti.

Ancak iki dakika sonra yeniden çağrı geldi.

Jimin içinden hırladı ve sinirle aramayı yanıtladı.

"Ne var Kook?"

Jimin karşı taraftan gelecek olan neşeli sesi bekledi ama bi karşılık alamadı.

Bir süre bekledi ve ona yeniden seslendi.Hiçbir ses gelmiyordu.

Garipseyerek ekrana baktı,arama devam ediyordu.Telefonu bozulmuş olabilir miydi?

"Jungkook, orada mısın?"

Kulağının dibinde birinin nefes verdiğini hissetti.Endişelendi ve hızlıca konuşmaya devam etti.

"Kook, iyi misin? Bir şey mi oldu? Neden konuşmuyorsun? Beni endişelendiriyorsun..Lütfen cevap verir misin?"

Jimin kendini paniğe sokmamaya çalıştı ve sakince bir cevap bekledi.

Tek duyabildiği şey alıp verilen sakin nefeslerdi.

Jimin karşı tarafın Jungkook olup olmadığından şüphelendi.

"Jungkook, sensin değil mi?"

Jimin beklentiyle derin bir nefes aldı ve dikkatlice dinledi. Eğer konuştuğu kişi o değilse,ne yapacağını düşündü.

Başına bir şey gelmiş olabilirdi.

Şuan hayatı tehlikede ve onu kurtarabilecek tek kişi Jimin olabilirdi.

Jimin telaşlandı ve korkuyla seslendi,

"Kimsin sen?!"

Jimin duymayı beklediği en son kişinin ses tonunu işittiğinde, yutkundu.Onun sesini nerede duysa tanırdı.Uzun zamandır özlem duyduğu kalın ve tok ses,sessizce mırıldanmıştı.













"Abisiyim,Jimin.Tanıştığıma memnun oldum."

×××

×××

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I SUFFER ALONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin