"Jimin,bize gelmeye ne dersin?Bu sefer sen ne istersen onu yapacağız,her şey istediğin gibi olacak.."Jungkook Jimin'in yanında uzanmış bir şekilde isteklice mırıldandı.Ona her şeyi telafi etmek istiyordu.Ne isterse yapmak istiyordu.
Onu gerçekten mutlu etmek istiyordu.
Jimin isteksizce nefes verdi ve elleriyle saçlarını dağıttı.Yorgun gözüküyordu.Göz altları içe doğru çökmüş,bakışlarındaki samimiyet kaybolmuştu.Jungkook ona ne olduğunu bilmiyordu ama her ne ise bir şekilde ona unutturmak istiyordu.
"Hadi ama,Jimin.Her istediğini yapacağım,her şey senin istediğin gibi olacak söz veriyorum.Neler olduğunu söylemiyorsun,bari bırak kafanı dağıtayım."
Jimin onun ikna edici sözlerini dinledi ve kafasını ona doğru döndürdü.Jungkook doğrudan gözlerine bakarken göz bebeklerinin içinde gördüğü o duygu bir şeyleri fark etmesine yol açtı.Bazı beklenmedik hareketlerinin sebebini adlandırabilmesine.
Kafasını döndürdü eski haline.Beyaz,pürüzlü tavanı izlerken bazı duygular aklını karıştırıyordu istemsizce.Bir tanesi için çözüm yolu bulamıyor,diğerini ise adlandırmak dahi istemiyordu.Zihnindeki boşlukta süzülüyor gibi hissediyordu,vücudu hafiflemişti sanki.Gözlerini yumdu ve kendini boşluğa bıraktı.
Jungkook onun yan profilini izlerken hissettiği duygularının içini kavladığını hissetti.Güzelliği başını döndürüyordu,zihnini allak bullak ediyordu,parmak uçlarına kadar sızlatıyordu.
Kafasını yasladığı yastığa dağılmış olan ipeksi saçlarını izledi bir süre.Kumral tutamlara elini daldırıp okşamamak için zor tutuyordu kendini.Korkmamak istedi,içinden geldiği gibi davranmayı.
Jungkook çekingence yaklaştırdı elini ona doğru.Parmakları yüzünün santimler uzağında,dokunabilmek için yanıp tutuşuyorlardı.Yutkundu ümitsizce,onu geri çevirmesinden ölesiye korkuyordu ama içindeki arzuları da bir türlü bastıramıyordu.
Jungkook onun yumulu gözlerine bakarak parmaklarını saçlarına değdirdi.Alnına düşmüş dalgalı kahkül tutamlarını parmaklarıyla sarıp oynamaya başladığında,Jimin'in göz kapakları titredi aniden ve kaşları çatıldı hafifçe.
Jungkook onun gözlerini açıp ona hesap sorar gibi bakmasını beklerken Jimin derin bir nefes çekerek yutkundu ve başını yana yatırdı sakince.Jungkook eline değen yumuşak tutamlarla kısık bir nefes çekti ve dudaklarında yamuk bir gülümseme belirdi.Kapalı gözlerini izleyerek ona büyük bir istekle içinden geleni söyledi.
"Seni mutlu edeceğim,söz veriyorum."
~
Jungkook cebinden çıkardığı anahtarıyla dairesinin kapısını açmaya çalışıyordu.Kapının kilit kısmındaki arızadan dolayı açılmakta zorlanıyordu fakat biraz kol gücüyle hallediliyordu.
Güçlü bir itişten sonra açılan kapıyı sonuna kadar araladı ve hızlıca içeri girdi.Girişin ışığına ulaşarak evi aydınlattı ve yerdeki saçılmış eşyaları toplamaya başladı.
Arkasından sakin adımlarla eve giren Jimin hızlıca evi toplamaya çalışan çocuğa göz gezdirerek kapıyı kapattı.Ceketini omuzlarından sıyırarak yanı başındaki askılığa astı.
O sırada yanında biten Jungkook gözlerine mutlulukla bakıyor ve samimice gülümsüyordu.Bir süre sonra gülümsemesini daha da büyülterek elini kaldırdı ve nazikçe ona uzattı.
Jimin ona uzatılan ele bakarak yutkundu.Bir an ne yapacağını bilemese de uzatılan eli daha fazla havada tutmamak için hafifçe gülümseyip ellerini birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I SUFFER ALONE
Fanfictionacı tek başına çekilir, mutluluk ise sevdiğin herkes tarafından hissedilir. -yoongi&jimin (+ jungkook) • 'LOVE IF YOU DARE' kitabının geçmiş zamanını anlatmaktadır. (başlangıç; 01.09.19)