1_Gizemli Kurt

49 9 12
                                    

Her nefeste ciğerleri yanıyordu. Çok hızlı aldığı soluklar onu boğacak gibiydi ama o buna alışkındı. Rakibi çok iri ve güçlüydü. Genç kız bir an durup nefes aldı ve dirseğinin hızla iri çocuğun karnına inmesiyle eş zamanlı olarak bıraktı nefesini. Bu iri rakibinin yere yığılmasına sebep olurken genç kızın dudaklarında zafer dolu bir gülümseme oluştu. Yediği darbeler, zonklayan başı ve kanayan dudağı artık önemli değildi. O kazanmıştı. Gerisinin bir önemi yoktu.

Elini yerdeki rakibine uzatarak kalkmasına yardım etti.

-İyi bir mücadele Eliza. Her zamanki gibi, dedi baş komutan Theo. Arenanın kenarında duruyor ve tehlikeli pozisyonlarda müdahale etmek için hazırda bekliyordu. Elizabeth ne zaman dövüşse kendini kaybediyor ve rakiplerine ciddi hasarlara yol açan darbeler hediye edebiliyordu.

Eliza, tatminle rakibine baktı. Çocuğun yarısı kadardı.

-Boyunun ve kilonun dezavantajını çok profosyenelce kullanıyorsun. Ama rakibini hafife almasaydın yaralanmazdın, dedi cebinden bir mendil çıkartıp dudağındaki kanı silerek. Sertçe eline vurdu Eliza.

-Kime dokunduğunuza dikkat edin Komutan. İzin almadan bana bir daha yaklaşmayın, dedi Eliza. Sesi sertti ama ilgisi gizliden gizliye hoşuna gitmişti. O kabilenin en güçlü komutanıydı ve Eliza eğer normal bir kız olsaydı, yakışıklı olduğunu bile düşünebilirdi. Ama o normal bir kız değildi.

Siyah günlük kıyafetlerini giyinip ölen güneşe gözlerini kıstı. Güneşi sevmiyordu. Sarı ve parlak hiçbir şeyi. Nedeni yoktu. Sadece sevmiyordu. Eğitim salonundan çıkarken Göçebeler önünde eğilip saygılarını sundular. Elizabeth önünde eğilmelerinden hiç hoşlanmıyordu. Alfa olur olmaz değiştireceği ilk şey bu olacaktı.

Pelerinin şapkasını başına geçirdi .Hızlıydı. Bu atalarının mirası hediye, çok güzel bir yetenekti. Göçebeleri daha güçlü kılıyordu. Ölen güneşe baktı ve derin bir iç çekti. Bazı şeyler ölünce güzel oluyordu. Güneş bunların en güzeliydi. Güneş çok güzel ölüyordu.

Kendini tutamadı ve ana yoldan sapıp ormana girdi. Bu yeniden doğmak gibiydi. Pelerinini sıyırdı ve ormanın tatlı ılık havasını teninde hissetti. Göl yine çok güzel ve ıssızdı. Buraya kimse gelmezdi. Burası ona ait olan tek şeydi. Ayakkabılarını çıkarttı ve hızlıca elbiselerini soyup kenara koydu. Saçları çıplak omuzlarını okşuyordu. Rüzgarın tatlı uğultusu ve gece tüm düşlerden daha güzeldi. Ruhu geceye aitti. Ayak parmakları nemli toprağa batıp çıkıyor ve Doğa Perisi ona huzur veriyordu. Süreci uzatmak da ayrı bir zevkti. Daha fazla dayanamayıp yavaşça suya girdi.

Buz gibi su tenindeki her bir sinir ucunu uyarıyor ve yıldırım şoku etkisi yapıyordu. Ayın okşadığı teni gümüşe boyanmıştı. Ay sanki onu okşuyordu. Ne kadar süre yüzdü bilmiyordu ama parmakları buruş buruş olmuştu. Kafasını sudan çıkartıp şefkatle aya baktı. Haleler gözlerinde oynaşırken yalnız olmadığına dair o bilindik his ve baskın bir aura onu bu zevkten mahrum bıraktı. Hızla gölden çıkıp giyinidi. Etrafını taradı ancak gördüğü tek şey ağaçlardı. Umursamaz bir hava takındı ve yürüdü. Onu takip eden her kimse , kızın bu umursamazlığına kanmamıştı.

Eliza sürekli izlendiği duygusundan kurtulamıyordu. Bu his onu yerlebir ediyordu. Sürekli belli etmeden etrafına baktı ancak kimse yoktu. Aniden omurgasına bıçak gibi saplanan ürpertiyle olduğu yere adeta çakılıp kaldı. Bu koku başını döndürdü.

Kan kokuyordu. Lezzetli ve bütün tat tomurcuklarını gıdıklayan bu dayanılmaz koku başını döndürdü. Dolunaydı ve Göçebeler dolunayda kan içme dürtüsüyle doluyorlardı. Ay bu dürtüyü besliyordu. Sebebi bilinmiyordu ama her dolunay gecesi tüm yaratıklar içlerindeki en ilkel duyguları yaşar. Elizabeth'in bir damla kan için yanıp tutuşan boğazı yanıyordu. Eliyle boynunu ovdu. Kan içmek katiyen yasaktı. Boynundaki ay taşı kolyesine dokundu ve ondan güç aldı. Çocukluğundan beri kan arzusunu bastırmak için eğitilmişti. Bu yasağı sadece bir kez çiğnemişti.

Bir inleyiş geceyi sıyırıp kulaklarına ilişti. Hayır bu ulumaydı. Geceyi yırtan çığlıklar ve kulakları bu korkunç sese boyayan gece berraktı.

Elizabeth , ormandan çıkmak zorundaydı. Ne kadar güçlü olursa olsun yem olacaktı. Tek başınaydı ve bıçaklarından başka birşey yoktu yanında.

Son hızıyla koşuyordu ama orman sanki büyüyordu. Aniden sert birşeye çarptı ve yüz üstü yere çakıldı. Hemen toparlandı ve kalkmaya çalıştı. Bu sırada kan kokusunun kaynağını keşfetti. Karşısında bir kurt vardı ve ağzında da bir insana ait tanımlayamadığı bir uzuv vardı. Kurt aç ve ilkel bakan gözlerini ona dikti.

Aurası tuhaf bir şekilde parlıyordu. O bir kurt adam olamazdı! Ya da belki Elizabeth o kadar korkmuştu ki aurayı yanlış yorumluyordu. Bu olabilir miydi?

Kurt, ağzındaki uzvu yere tükürdü ve Elizabeth'e doğru sıkı bir pençe savurdu. Bu hamlesi başarısız olan kurt şaşırmıştı. Devasa dişlerini göstererek hırladı. Bir hamle yapmaya daha teşebbüs etti. Bu sefer Elizabeth'i altına aldı ve ilk nereden yemeye başlayacağına karar veremiyormuş gibi bir süre kaldı.

Elizabeth elini kurtun boynunu tutup engellemeye çalışıyordu. Bu sırada aklına doluşan sihirli cadı sözlerini söylemeyi denedi ancak cümlesini bitiremiyordu. Son kelimeyi unutmuştu.

Kurt hırladı ve ağzını salya akıtarak Elizabeth'in omuzuna geçirmeye hazırlandı ama tuhaf kara gözleri aniden acıyla doldu ve kurt tüm gücüyle Elizabeth'in omuzunu ısırdı. Elizabeth çığlık attı. Üzerindeki ağır hayvanı itiyordu ama bu başarısız bir çabaydı. Bilincinin kayıp giden son anında ağzından çıkan büyülü sözler ve ellerindeki kan ona artık çok uzaktı. Onun tek düşüncesi, ilk kez yenildim, oldu. Ama tuhaf bir şekilde bunun doğru olmadığını düşünüyordu. Büyü ağzından çıktığı anda etrafı gri bir sis sardı.

Kurt durdu ve kehribar rengi gözlerini Elizabeth'in gözlerine dikti. Aurasındaki bariz değişim onu afallattı. Ağzındaki uzvu yere tükürdü ve koşarak uzaklaştı. Elizabeth'in bilinci rahatlamanın etkisiyle kayıp gitti. Kanının aktığını hissediyordu ancak parmaklarını bile kıpırdatamıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölüm DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin