tavşan çocuk;
çok sinirliyim
kim taehyung!;
tesadüfe bak
ben de
:d
tavşan çocuk;
MARK'I DÖVDÜN
kim taehyung!;
ANLAŞMAYI BOZDUN
VE BENİ ORADA BIRAKTIN
tavşan çocuk;
seni bekleseydik
kan kaybından oracıkta öldürdü
kim taehyung!;
başlatma çocuğuna da kanına da
abartma da istersen
mezarını kazsaydın jeongguk
alt tarafı birkaç yumruk
kim taehyung!;
ayrıca mark kendi kendine kavga etmedi
ben de zarar gördüm
hem ne diye elini attı ki omzuna?
kim taehyung!;
döverim onu
dövdüm de zaten
oh çok da iyi oldu
bir daha olsa bir daha döverim
•
okul çıkışı jeongguk, taehyung'u arka bahçeye bir şey söyleyeceğim diyerek çağırmış ve mark'ın teklifini kabul ettiğini söylemişti. taehyung'un yüzünden silinen gülümseme yerini çatık kaşlara bırakmış ve jeongguk'a yaklaştırmıştı bedenini.
"ne demek mark ile yemek yiyeceğim? biz anlaşmamış mıydık jeongguk? sözünü bozamazsın."
"evet sözümü bozmamam gerekiyor ama ona da söz vermiştim, tae. iki sözün arasında kaldım. bu yüzden sen de bizimle yemek yemeye gel. böylece ikinizi de kırmamış olurum."
taehyung oflayarak teklifi kabul etmiş ve çatık kaşlarını düzeltmişti. kıvırcık saçları karıştırmış ve kolunu küçüğünün omzuna atıp çıkışa yürümüşlerdi. çıkış kapısında dudaklarındaki sigarayla bekleyen mark, ikiliyi görünce yerinde dikleşmiş ve sigarayı ağzından çıkarmıştı. daha sonra jungkook'a sarılmak için hamle yapmıştı fakat jeongguk ellerini önünde siper edip;
"sigara midemi bulandırıyor, hyung. sarılmayalım."
taehyung gülümsemiş, mark ise elindeki sigarayı yere atıp üzerini ezmişti. daha sonra taehyung ile mark tokalaşmıştı ve jeongguk'a sormuştu;
"taehyung neden geliyor?"
küçük olan sıkıntıyla nefes verip bakışlarını ayaklarına indirdi ve mırıldanarak konuşmaya çalıştı. taehyung, jeongguk'un zorlandığını anlayınca lafını böldü ve kendisi konuştu.
"çünkü canım öyle istiyor."
mark'ta pek samimi olmayan bir gülüş bıraktı dudaklarından. ortam gittikçe gerginleşiyordu.
"ama bu bir özür yemeği. senin bizimle bir işin yok. kaybol."
taehyung kolunu jeongguk'un omzundan çekeceği sırada, jeongguk hyungunun elini tutmuştu.
"hadi artık yemek yemeye gidelim. ben çok acıktım. yolda konuşuruz bunları.."
üçlü sırasıyla jeongguk, taehyung, mark olmak üzere yan yana yürüyorlardı. mark'ın jeongguk'un yanına geçmesi imkansız gibi bir şeydi çünkü taehyung'un bedeni jeongguk'un bedenini resmen mark'tan saklıyordu.
