Gece yerini yalnızlığıma bıraktı, sesinin yankıları kulağımda dans ederken. Uzatsam ellerimi düştüğüm çukurdan sana, çıkarsan ya beni ait olduğum yere, kalbinin derinliklerine.
Özgürmüyüz artık ikimiz de yoksa tutsakmıyım ben hala sana? Sonsuz bir boşlukta sesini duyarak düşüyor gibiyim,çocuklar gibi. Canımı alırken kutsal melek, kulağımdan gitmeyen tiz sesinle beraber aldı sanki canımı. Ayrılığın acısı, sürekli elektrik yemek gibi. Sana koşarak gelmek isterken , tek bir adım dahi atamamak gibi. Kah gökyüzünde uçarak arıyorum aşkını ,Kah dibinden kurtulamadığım cehennem de. Sormayın bana bu ayrılık acısını, yok bir tarifi hiç bir dilin Lügatında . Bilmiyordum sensizliği, hayat bana gene istemediğim bir şeyi zorla öğretti.
Kaçamadık ayrılıktan ikimiz de , bunları yazarken farkına vardı. Ben kaçıramamışım ikimizi de.
Kolay olmayacaktı ki , kendi ellerimle sana verdiğim acıyı yaşadığını görmek.
İnan sevgilim, bizden kaçarak büyük iyilik yaptın kendine.
Tek bir kusur dahi göstermez mi insan giderken? Göstermedi
Kusursuzluğun başkentiydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak tefek notlar
Non-Fictionhayalleri kursağın da kalmış, en masum duyguları bir vicdansızın elinde parçalanmış yarım kalan çocuğun notları. günden güne eriyip tekrar sevgiyle dolmaya çalışan bir hikaye notları ile çöküşe şahit olacaksınız.