Furkan'ıma ithafen.
Her ne kadar 18'imi doldurmamış olmama rağmen o kadar çok şey yaşadım ki artık burnuma kadar geldi. Küçükken hiçbir sorunum yoktu. Çok masumdum. Şuan ne yapmış olacağımı düşünüyorsun biliyorum. Aklından belki de bir sürü şey geçiyor bunu okurken. Ben de bunu yazarken aklımdan bir sürü şey geçiyor. Nerden başlasam diye düşünüyorum. O kadar çok olayım oldu ki başlangıcı hangisiydi onu bile unuttum açıkçası. Ailemin bana karşı güvenini yok ettim çünkü daha 12 yaşında olduğum zaman bile şu sikik sokuk sanal dünya yüzünden başıma gelmeyen kalmadı. Düşün 12 yaşından beri hep sanal dünya yüzünden bir sürü olayım oldu ve ailem bana karşı güvenini kaybetti. Şöyle bir durum var ki ben hangi çocuğu sevsem onu kendime aşık edebildim bu zamana kadar. Nasıl yaptım bilmiyorum ama sırf bu yüzden hayatımın düzeni bozuldu. Yanlışlıkla istemesem bile istemediğim kişiler de bana aşık oldu. Çok çabuk ruh halim değişiyor bir mutlu bir üzgün. Bir gülüp bir ağlayan birisiyim. Ki bu yüzden de hoşlandığım kişiler de çabuk değişmeye başladı zamanla. Ben peşimden koşanı değil, peşinden koşacağım kişiyi istiyorum artık. Sıkıldım bu durumdan. Mesela hangi bir erkek arkadaşıma "arkadaşça" yaklaşsam hep yavşıyorlar ve bu durum cidden sıkıcı. Dediğim gibi sosyal medyadan çok zarar gördüm. Erkek arkadaşlarımı ailem öğrendi. Fake hesaplarımı , insanlarla neler konuştuğumu vb. Özelim kalmamış durumdaydı. Ve bu yine canımı sıkıyordu. Birinci hatayı yaptım , ikinci hatayı yaptım , üçü de yaptım , dört , beş derken sayamayacağım kadar bu hatayı yaptım. Sosyal medya hesaplarımı kapattılar. Ben yine açtım. Herneyse , 8. Sınıfımın ilk döneminde bir konser esnasında kuliste taciz edildim. Dava açtım ve doğum günümde bile mahkemedeydim. İkinci mahkeme oldu yine sonuç yok. Üçüncü mahkeme için karşı tarafın arkasında okuldan bir arkadaşım olduğunu ve onunda ifadesini alıp ikinci mahkemeye getireceklerini söylediler. Bu sayede arkadaşlarım görmediği bir olaya yalan atabiliyorken ben arkadaşlarımı da tek tek hayatımdan çıkardım. Düzenim bozuldu bu olaydan sonra. Psikolojik sorunum vardı zaten. İyice arttı. Sık sık psikoloğa gitmeye başladım. Hem bu olay hakkında hem de bu olay olmadan önceki konular hakkında psikolog ile görüşmeye devam ettim. Aslında telefon bana çok zarar veriyor bunun farkındayım. O dönemler bütün arkadaşlarımla kavga ettim. Hemde baya büyük bir kavga. Bu yüzden ikinci döneme geçtiğimizde okulumu değiştirdim. Gittiğim okulda bana çete başı dendi. Müdürler benden nefret ediyordu. Sırf yapmadığım bir şey yüzünden. Sınıfımdan bir çocuk arkamdan ileri geri konuşmuş. O zaman ki çıktığım çocukta bunu ortak arkadaşlarından duymuş. Okul çıkışlarına geliyordu çocukla kavga etmek için. Ertesi gün müdür beni çağırdı. Odaya girer girmez bana bağırmaya başladı. Olayın ne olduğunu daha bilmeden anlamadan bağırınca şaşırdım. Odaya girmeden önce hakkımda ileri geri konuşan çocuk bana "benim yaptıklarımı söyleme tamam mı?" Dedi bende beni ilgilendirmeyen bir konu olduğunu düşündüğüm için bir şey dememiştim. Ama odaya girince işler değişti. O günkü çıkışa çıktığım çocuk geldi. Okulun hemen üstündeki parka gitmiştim ağlıyordum yanımda da birkaç arkadaşım vardı sınıftan. Sonra ağladığım sırada uzaktan Emir'i gördüm. Onun arkasında da Tamay vardı. En son görüş mesafeme Deniz girdi. Koşarak Deniz'e gidip sarıldım. O an ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Resmen şokun içindeydim. Ne olduğunu soruyordu ama cevap veremiyordum. Sonra bağırdım ona. Niye benden habersiz böyle bir şey yaptığını sordum. Olay baya büyümüştü. Eve gidip aileme anlattım. Tabi bunu anlatmak baya zordu. O akşam İnstagram'dan müdür hakkında bir yazı paylaştım. Birisi ss çekip müdüre göstermiş. Ertesi gün müdür yine odasına çağırdı. Odada annemi gördüm. Ağlıyordu. Bana dava açacağını söyledi orospu çocuğu müdür. Tabii açmadı. Şuan yolda görsem yüzüne tükürürüm. O an anladım. Kimsenin benim gerçek arkadaşım olamayacağını. Eski okulumu özlüyordum. Yine psikolojim daha kötüye gitti. O okulda da bir sürü benden nefret eden vardı. Beni dövecek çok fazla kişi vardı. Ve yine hiçbir şey yapmamıştım. Onlar yüzünden okul değiştirdim. Tabi ailem bunu bilmiyor. Hiçbir şey iyiye gitmedi. Her şey daha çok berbat oldu. Her akşam odamda ağlamaya başladım. Sanırım travmaya giriyordum. Bu hayatta en çok ablamın canını yaktım sanırım. Benim böyle olduğumu görünce kalp krizi geçirecek gibi oluyor. Okulların kapanmasına az vardı zaten. Kapandı ve unutuldu. Müdürlerle arayı düzeltmiştim. Fotoğraf çekimi sırasında müdür bana "artık benden nefret etmiyorsun değil mi?" diyip gülmüştü. Hiçbir tepki vermedim "aynen" dedim. Sokuk. Hayatımın en kötü dönemi o sanıyordum. Sonra tatilde sizinle tanıştım. Beni baya bir düzelttiniz. Size minnettarım bu yüzden. Hani bana demiştin ya intihar etmeyi bile düşündüm diye. Bende düşündüm. Şuan bunu yazarken yine ağlamaya başladım. Her ne kadar kendimi düzeltmeye çalışsam da aklıma geçmişim gelince her şey yine kötü oluyor. İçime oturan o şey hiç kalkmayacakmış gibi hissediyorum. İntihar etmemem için tek neden aslında sizsiniz. Aslında sen. Benim gibi birinin varlığını bilince , her şey daha güzel oluyor biliyor musun? Bana ümit olduğun için teşekkür ederim Furkan. Benim gitmemin sebebi ailemi tekrar hayal kırıklığına uğratmamaktı. Melih'in doğum günü olduğu gün ben geri dönmüştüm. Kısa süreliğine. O akşam bir sürü şey yaşandı. Ablam yine telefonumu aldı. Ve bir sürü şey öğrendi. Seninle mesajlarımı silmemin nedeni de bu aslında. Yapmamam gereken şeyleri yapmıştım önceden. Onları öğrendi. Ne kadar iğrenç bir insan olduğumu öğrendi. O küçüklüğümdeki masumiyetimin artık olmadığını öğrendi. Ablam o gece benim boğazımı sıktı. İşte o gece ben intihar edecektim. Kollarımdaki tırnak izleri hala duruyor. Şuan kendimi çok kötü hissediyorum. Bir yandan bana şuan sen yazıyorsun. Ama kötüyüm. Bunu bil. Benim grupta saçma konuşmalarım da bu yüzdendi. Bazı olaylar canımı çok yakıyor. Hem fiziksel olarak , hem de ruhsal olarak.
Aile sorunlarımız da var zaten. Annem babamla boşanmak istiyor. Ama bize bakamayacağı için ve yeni bir eve çıkamayacağı için boşanmıyor. Şiddet , küfür. Hayatım iğrenç. Babamdan nefret ediyorum. O kadar iğrenç bir insan ki. Dışarıdan pamuk gibi bir insan. Herkesin yardımına koşar. Herkese elinden geldiğince yardım eder. Hiçbir sorunu yoktur ama konu aileye gelince. Ben küçükken ettikleri kavgaları hatırlıyorum. Onlar küçük olduğum için hatırlamadığımı sanıyorlar ama her şeyi hatırlıyorum ben. Babam annemi aldattı. O olaylar olurken babam annemin burnunu çatlattı. O yüzden bir o kadar sevdiğim kadar da bir o kadar nefret ediyorum. Boşansalar keşke diye düşünüyorum. Boşansalar hepimiz için iyi olacak bunu biliyorum. Bu kadar sorun içinde bir de benim bu yaptığım saçmalıklar. Gerizekalı gerizekalı tanıdığım insanlar, arkadaşlarım. Aslında her şeyin sorumlusu benim. Bunu biliyorum. Ben olmasam her şey daha güzel olacak buna da eminim. Değiştiğimi göstermek istiyorum onlara ama şuan bana her şey yasak. Dışarıya arkadaşlarımla çıkamıyorum. Arkadaşlarımla konuşmama da izin yok. Bu durumu bir tek ablam bildiği için konuşuyorum arkadaşlarımla ama dışarı çıkarsam bir yerden öğrenir diye korkuyorum. Beni boğazladığı gün aynı zamanda bana sarıldı. Sana bir şey olmasını istemiyorum dedi. Sana zarar gelmesini istemiyorum dedi. Biliyorum , iyiliğimi düşünüyor. Biliyorum , beni seviyor.
Biliyorum , hep aynı hatayı yapmama rağmen beni yine affediyor.
Onu kaybetmeyi de istemiyorum. Ama son bir hata daha yaparsam onu kaybedeceğimi de biliyorum. Basit bir hata yapma lüksüm bile yok bu saatten sonra. Yaşadıklarımı doğru düzgün anlatabildim mi bilmiyorum ama umarım az çok anlamışsındır. Bir hata daha yapmaya korkuyorum. Her seferinde boğazım düğümleniyor konuşamıyorum. Evet belki ailemden biri ölmedi. Ve bunun için şanslı olabilirim ama. Bilemiyorum. Şanslı ve şanssız neye göre ayrılır ki? Eski halime dönmek istiyorum. Kendimi tüm sorunların tek kaynağı olarak görüyorum. Şuanlık psikoloğu bıraktım. Onun hakkımda ne düşündüğünü de bilmiyorum ama psikoloğa gideceğim kadar vahim bir durum bu. Birazdan gözyaşlarımı silip hiçbir şey olmamış gibi mutfağa inip Begüm'ün cookie'sinden yapacağım. Her şey mükemmelmiş gibi. Perdenin arkasından bakanların gerçeği öğrenmesini istemiyorum. Bu sayfayı bitirdikten sonra da hayatımın bütün her şeyi , bütün düzenim yolundaymış gibi de davranacağım. Hiçbir şey olmayacak. Yanımda olacak kimse yok. Bu yolda yalnız mıyım bilmiyorum. Hep böyle mi olacak onu da bilmiyorum. Belki de herkes gibi olmadığım için şanslıyımdır. Ya da yanılıyorumdur. Tam bir karmaşanın içindeyim. Ne hissediyorum şuan onu da bilmiyorum. İyi miyim , kötü müyüm? Yanımda biri var mı , yok mu?
Kendime daha güvenmiyorken başkasına güvenebilir miyim onu da bilmiyorum. Sadece beni teselli edecek ve bana yol gösterecek biri lazım. Başımdaki ağrı baş ağrısı mı yoksa sinüzit ağrısı mı onu bile bilmiyorken benim yanımda olacak kişiyi nereden bileceğim? Hiçbir fikrim yok. Batmış durumdayım. Bugün böyleyim ama yarın hiçbir şey olmamış gibi yatağımdan kalkıp tüm gün boyunca insanların yüzüne güleceğim. Bugün ağlıyorum ama yarın 32 diş sırıtacağım. Ta ki bu konu bir gün tekrar açılana kadar. Okuduğun için çok teşekkür ediyorum sana. Benim için değerlisin. Bunu sakın ama sakın unutma. Ne yaşadın ve ne yaşıyorsun henüz bilmiyorum ama öğreneceğim. Tek istediğim ağlamaman. Tabi bunun için çok geç. Belki elimden çok bir şey gelmez ama içini rahatlatacaksa bana anlatmak istediklerini anlatabilirsin. Seni seviyorum. Umarım bir daha ikimizde böyle şeyler yaşamayız. ❣️