0.9

422 38 6
                                    

Önceki bölümleri kafamda belirleyip yazıyordum, bu bölümü yazmaya başlarken "Ya Allah bismillah" diyerek başladım. Nolcak bende bilmiyoruum.

"Yavuz Karasu."
Titreyen sesi ile söylemişti bunu Yavuz. Elini uzatmak istiyordu ama titreyen ellerini Bahar'ın görmesini istemiyordu. Bunun için ellerini masanın altında tutuyordu.

O sıra da Bahar'ın zihninde ise "Ünlü iş adamı Yavuz Karasu bu seferde harikalar yarattı."  "Hamit Karasu'nun oğlu Yavuz Karasu başarılarını sürdürüyor." diye haber başlıkları dolanıyordu.

"Hamit Karasu, Yavuz Karasu, o ev, güvenlik, güvenlik?" dedi Bahar hayretler içinde. Yavuz Karasu'nun adını bir çok kez duymuştu. Ama hiç resmini görmemişti, ve ya hatırlamıyordu.

"Anlatıcam her şeyi.." Yavuz başını öne doğru eğdi.

"A-anlat. En baştan."

"En baştan.." boğazını temizledi, ellerini masanın üstünde birleştirip Bahar'ın gözlerinin en derinine baktı ve devam etti. "Arkadaşım Ege, Eylem'in eski sevgilisiydi hani. Eylem bir gün seninle story atmıştı. Ege de yanımda oturuyordu. O storyde görmüştüm ilk seni.. Eve gidince Eylem'in hesabından seni bulacaktım. Ama o gün Ege'yle ayrıldıktan sonra Eylem ve Ege şiddetli bir kavga edip ayrılmışlardı. Sonra ben Ege'yle telefonda konuşurken Eylem hesabını kapatmış. İsmini bile öğrenemeden.. Sapık değilim yanlış anlama. Çok aradım seni. Ege'ye falanda sordum ama o hatırlayamadı seni. 3 ay falan geçti. Ama aklımda kaldın... Her gün düşünüyordum seni. Sadece bir fotoğraftan.. Sadece bir fotoğraftan sevdim senin o güzel gülüşünü, gülünce kısılan gözlerini, fındık burnunu... Kızarsın belki ama.. Senin o fotoğraftaki görüntünü çizdim. Bir gün Ateş bizi bir Kafeye topladı. Nazlıyı tuttu elinden getirdi. 'Sevgilim' dedi. Sevindik, hayırlı olsun falan.. Nazlı bir gün seninle bir post paylaşıyor. Ne etiket yapmış ne isim yazmış ama.. O resmi gördüğümde, senin benim burnunun ucunda olduğunu ama benim seni başka yerlerde aradığımı farkettim. 2. kez gördüm seni. Nazlı'nın takip ettikleri kızlara tek tek baktım. Ve buldum seni. Zor oldu biraz ama iyi ki buldum. 'Uzm. Dr. Bahar Kutlu'. İş hayatını, özel hayatını iyice araştırdım. İşte 4 aydır beri her sabah çalıştığın hastanenin otoparkına gelip her zaman arabanı koyduğun yerin yanında bekliyordum. Neden karşıma çıkmadın diye sorma.. Bilmiyorum."

Konuşma boyunca ne Bahar ne Yavuz gözlerini birbirinin gözlerinden ayırdılar.

"Anladım. Şimdi merak ettiğim şeyler var."

"Dinliyorum."

"Güvenlik sen miydin?"

"Evet. İlk günden yakalanıcaktım napayım?" diye güldü Yavuz.

Bahar gülümsemişti.

"E sen yeşil gözlüydün?"

"Lensti onlar."

"Anladım. Tanınmamak için."

"Aynen. Başka sorun?"

"Beni evden mi izliyordun?"

"Evet çatılarda izliyordum seni." güldü.

"O kadar mesafe var elimdeki kahveye kadar nasıl görüyordun?"

"Seni izliyordum evet ama dediğin gibi baya uzak. Telefonumun kamerası sağolsun. Elinde ki kahveye bakıp bırakıyorum telefonu zaten. Sen eve girinceye kadar ve ışıkları söndürünceye kadar bekliyordum sonra kendi evime geçiyordum."

"Peki. Neden ben?"

Yavuz güldü. "İşte asıl soru.. 'Neden ben?' "

Derin bir nefes aldı. "Çok bambaşkasın benim için. Seni ilk gördüğümde de hep gördüğümde de 'Bu kız üzülmeyi hak etmiyor' diyordum, diyeceğim de. Şöyle toparlayayım; 'Seni seviyorum' kelimesi çok özeldir ya hani seni tanıdıktan sonra benim için o özelliğini yitirdi."


Sütlü Kahve ×Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin