ARKADAŞLAR ÇOK UZUN ZAMAN SONRA ATTIM iyi okumalar
çünkü...
demeden zil çalmıştı sonra jin aşağı inip kapıyı açmıştı bende merak edip üstümdeki battaniyeyi alıp aşağı indim kapıyı açmış gelen evin hizmeççisiymiş beni bu halde görünce
Hç: aaa jin bey sevgilinizi getirmissiniz bende alışverişe gitmiştim
sevgili diyince neden bize hep sevgili diyorlar biz arkadaşız sadece ARKADAŞ bunu kaç defa tekrarladım
Jn: evet bir iki gün burda kalıcak fazla rahatsız etme
ne kadar da kaba böyle konuşulurmu
Dn: önemli değil hem böyle konuşulmaz dime jin
Jn: karışma
NE hoppp orda bir durcak bu adam kendini ne sanıyor dışarda melek içerde şeytan pissss dedikten sonra yukarı çıktı bende onunla konuşmak için peşinden gittim bu merdivenleri kim koydu buraya oyyy yoruldum çıkarken öldüm en sonunda çıktım ama ben çıktığımda jin ortalıkta gözükmüyordu odalara baktım en azından burda az oda vardı sonra gözüm bir yeri ısırmıştı bir kat daha var ama başı nerde bu merdivenin acaba yukarda ne var jini unutup yukarı çıkmayı düşünüyordum sonra bir ana aklıma
İçimden
aa ben ne yapıyorum çok yanlış hayırr çıkmamalıyım
ama orda ne var ki üff çok merak ettim olsun ne olcak sadece bakıcam
sonra ayağımı uzattım tahta pek sağlam gözükmüyordu ayağımı koyduğum anda bir basamak kırılmıştı en azından çok ses çıkmamıştı biraz daha kendimi zorladım ve onun üstündeki basamağa çıktım sonra sırayla basamakları çıktım burası çatı katı olmalı eski eşyalar tozlu koltuklar vardı sonra yerde kırık çerçeve vardı üstünde camlar vardı altında ise bir fotoğraf fotoğrafa bakmak için üstündeki camları iterken bir tanesi avcuma batmıştı camı çıkardığım bu sefer çok kanamaya başladı ben umursamayıp fotoğrafa baktım burda küçük bir çocuk ve yanında annesi ve babası vardı ama çocuk çok mutsuzdu sonra aklıma geldi
7, 8 saat önce
...beni evlatlık aldılar
Dn: tabi ya bu jin yanındakilerde koruyucu aile
dediğim anda inmem gerektiğini anladım merdivenlerden indim son basamağa geldiğimde etrafa bakıp gelen geçene baktım kimse yoktu bende uzun bir atlamayla sağlam yere gelmiştim ama indiğim yerden çadırdama sesi duydum önemsemeden devam ettim sonra baktım ki elimdeki kan hala akıyordu biraz yavaşlaması için oryayı diğer elimle kapadım aşağı mutfaha gittim ordaki hizmetli ablayı gördüm beni görür görmez kendini toplayıp
Hç: buyrun efendim bir isteğiniz mi vardı
Dn: yok saolun buarada bana efendi demeyin ben din
Hç:tamam din hanım
gülmüştüm
Dn. gerçektende bana böyle davranmayın siz bana din deyin bende size abla
Hç: tamam kızım saol
bir ana durdum ve kızım diyince annem aklıma gelmişti onu çok özledim
Hç: kızım kızım heyy
Dn: ahh pardon
Hç: önemli değil dalıp gittin
Dn: şey evet galiba
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Avuç Dolusu Kan
Kinh dịAvcumdaki Kanların Ne Manaya Geldiğini Merak Ediyormusun O Zaman Hikayemin Birinci Bölümüne HOŞ GELDİN.