Boynumdan bedenime uzun bir his, yokluğun
duru sulara benziyor hiç bir yaşam belirtisi
olmasa dahi.
Ölürken bir kan akışı bu.
Sınıflara ayrılmış zavallı insanlar gözümün önünde. Aptal bir gülümseme ufaklığın yüzünde.
Ufaklık nedir bilir misin sen?
Tutuk elleri, bakışları hareketleri utangaçlığın ötesinde bir dermansızlıkta, çaresiz.
Sınır nedir bilmeyen bir ışık vardı gözlerinde.
Her bedenin acısı farklı çıkıyor demek ki diye
Seslendim soluksuz kalana dek.
Konduramadım sana ölümü elbette.