Avenoir

16. Bölüm

°°°°°°°°°

Yüreğim değil de, kalemim aşık kaldı sana. Sarhoş kafayla bile adamım diye sayıklayıp durdu. Dağılmış mürekkepten resmini çizdi bana. Gözlerine özellikle vuruldu, Dudaklarında kayboldu..

(Jongin'in Günlüğünden)

°°°°°°°°°

"Suho geldin demek. Hadi Napa'ya gidiyoruz." diyerek ayağa kalktı Kyungsoo.

Suho odasına girdiğinde Kyungsoo'nun sesini duyunca sıçramıştı. Elindeki anahtarı ona fırlattı.

"Sana daha kaç defa sabahları ben gelmeden odama girme diyeceğim Kyungsoo? Usandım bak."

Kyungsoo yere düşen anahtarı alarak elindeki gazeteyi ona gösterdi.

"Bir adet bay maktûl... Bizi bekliyor Suho."dedi melodik bir sesle Kyungsoo.

Suho gözlerini devirerek ceketini çıkardı.

"Jongin neden böyle bir zamanda izin alıyorsun? Neden?"diyerek yakındı. Jongin olmayınca Kyungsoo hepsinin canına okuyordu.

"Jongin bugün geri gelecekmiş. Annesi onu kovalamış artık. Hadi ceketini giy de gidelim."

"Yerel ekibin ilgilenmesi gereken bir davaya benziyor." dedi Suho gazeteye bir göz atarak.

"O yüzden Napa'ya gidiyoruz ya."

"Napa mı? Ne- Şerif Park'ın bölgesi, değil mi?" dedi Suho jetonun düşmesiyle.

"Bingo!"diyerek gülümsedi Kyungsoo.

"Bir şüpheliyi araştırmak istiyorsun demek?"

Kyungsoo ceketini Suho'nun eline tutuşturarak gülümsedi.

"Hayır, araştırmak senin görevin. Ben ise onu yakından tanımayı amaçlıyorum. Hadi gidelim."

Suho gözlerini devirerek ceketini üstüne giydi ve onu arkasından itekleyen Kyungsoo'ya vurarak odadan çıktı.

~~~~~~~~~~

Napa Valley

"Ooo bakıyorum da bizim süvari birliği de burada." diyerek cesedin başında dikilen Kyungsoo ve Jongin'e yaklaştı Chanyeol.

"Şerif Park." diyerek baş selamı verdi Suho.

"Ajan Suho. Sizi buraya hangi rüzgar attı acaba?" diyerek Kyungsoo'ya baktı. Kyungsoo ise daha çok nehirdeki ördeklerle ilgileniyordu.

"Bilirsin işte, meşhur şarapları için bahane arıyorduk."

"Bay Kim yok mu?" diyerek etrafa baktı Chanyeol.

"Annesi hastalandığı için birkaç günlüğüne izin almıştı."

"Anlıyorum. Neyse, biliyorsunuz yardıma her zaman açığım ama bu davayı ben halledebilirim."

"Dürüst olmak gerekirse buraya gelmek isteyen bendim." diyerek gözlerini ördeklerden çekti Kyungsoo. Chanyeol onu süzerek kaşlarını kaldırdı.

"Gerçekten mi?"

Aynı şekilde Kyungsoo'da onu süzdü.

"İçimden geldi de diyebilirim. Burada daha çok hikâyenin döndüğünü düşünüyorum."

"Nasılmış?" diyerek kollarını kavuşturdu Chanyeol.

"Hissetmiyor musun yani?"

"Hayır."

"Görüşün nedir peki?"diyerek yerdeki cesedi gösterdi Kyungsoo.

Suho bir adım çekilerek onları izlemeye devam etti. Şu an vasıfsız gibi bir şeydi.