Demi Lovato-Here We Go Again şarkısıyla güne başlamak...Ne olursa olsun,hangi şarkı çalarsa çalsın hep alarmlardan nefret edicem.Ahh uyanmak zorunda olmak çok kötü.Neyse ki bu sendromu çabuk atlatıyorum ve hemen yatağımdan fırlıyorum.Yine okul formamıı giyiyorum ama bu sefer lakosumun üstüne siyah örgü tipli ceketimi giyiyorum.Ve yine ayna karşısı beni bekler...Saçlarıma bak!!! İğrenç görünüyor.Tarağım nerde benim!Tarağımı kaptığım gibi saçıma şekil vermeye uğraşıyorum.Evet...Ve sonunda şekle girdi.Bugün saçlarımı salık bıraktım,toplayasım gelmedi.Neyse ki aynanın karşısından kurtuluyorum ve odama tekrardan dönüyorum.Eyvah!Çantam yok!Ben hp şanssız olmak zorunda mıyım?Dolabın içine bakıyorum ve çantamın orada olduğunu fark ettiğim anda derin bir oh çekiyorum.Çantamı alıp dışarı çıkmaya hazırlanırken anemin müthiş sesi yien duyuluyor:"Pınarrr!Kahvaltı yapmadan okula gitme.".Mutfağa girdiğimde mükemmel bir kahvaltı bana bakıyor ve ben hiç tereddüt etmeden masaya oturuyorum.Yemğimi yiyip dişlerimi fırçalıyorum ve koşarak evden çıkıyorum.Yolda giderken takıldığım yere dikkat ederek geçiyorum.Ve sonunda pastanedeyim.
Babam hadi kızım diyerek beni arabaya doğru sürüklüyor.Arabaya biniyorum ve yine o eşsiz müzik sesleri...Her sabah aynı şey ya sıkıldım artık.Iııı...Neyse ki okula geliyoruz ve çilem bitiyor.Uzun koridorda merdivenlere doğru yürüyüp renkli merdivenleri çıkmaya başlıyorum.Sınıfa geldiğimde:"Herkese günaydın!" diye bağırarak sınıfı inletiyorum.Tabiki karşılığı alıyorum.Çantamı Çağla'nın sırasına koyuyorum.Tam sınıftan çıkarken Çağla ile karşılaşıyorum.Çağla:"Hadi dışarı çıkalım."diyor ve ardından dışarı çıkıyoruz.Biraz gezikten sonra sınıfa geri dönüyoruz.
Evet...5 ders sonunda öğlen arası yani yemek vakti.Açım aç!Yemekhanedeki yemek sırasına girip kendime ekmek arası tavuk ve ayran alıp Hatice,Çağla,Seda ve benim oturacağım masaya geçiyorum.Hemen yemeğimi yemeğe başlıyorum.Dur bir dakika.Karşıdaki masa.Yakışıklı çocuk.Bu çocuk benim olmalı.Yerim ya sarışın birde.O sarışın ben sarışın nasıl yakışırız.Kendime geliyorum ve hemen Çağla'ya çocuğu gösteriyorum ve Çağladan hazır cevap:"Ayarlıyım mı zaten yanıdaki esmer çocuk benim arkadaşımın eski sevgilisi.".Ben bir an şok oluyorum tabi.Ama onay işaretini verdim.Çağla hemen arkadaşının yanına gitti ve konuşmaya başladı tabi benim öküzde kızlarla masada kaldı.Sinirde çatlıyordum.Neyse ki konuşmaları çabuk bitti herkes kendi yerine geçti.Çağlaya:"Arkadaşın ne dedi?" diye sorduğumda Çağla:"Onun adı Abdullah ve söyleyecekmiş.Ayrıca bebeğim seninkiin adı Taha."dedi.Taha...Çok tatlı bir ismi var.ismi bile güzel ya inanamıyorum.
Aaaaa!Yine o.Bu sefer merdivende.Ve ilk göz göze gelmemiz...Tam 3.5 saniye sürdü ama çok güzeldi.Aradan 3 ders geçiyor ve boş derste buluşmak istedğinin haberini yolluyor.Ve ben süslenme çabalarını bitirince Çağla ile birlikte dışarı çıkıyoruz.Onu görüyorum.Oha!Uzun eşek oynuyor.Ben görür görmez kahkahayı patlatıyorum.Offf rezil oldum.Neyse sevecekse öylede sevsin.Beni görünce utanıp bırakıyor zaten.Yie yemekhaneye gidip bir masaya oturuyoruz.Ama ikimizde utangaç olunca sadece Abdullah ve Çağla konuşuyor.Allah'ım biz evlenince ne yapıcaz?Abdullah'ın biaz konuşun demesiyle irkiliyoruz."Taha bir "merhaba"de istersen kıza"dediğinde Çağla benim yüzümde bir gülümseme beliriyor."Merhaba."dediğinde "Merhaba."diye karşılık veriyorum.Ama konuşma daha ileri gitmiyor tabiki.En son Abdullah ve Çağla bizi baş başa bırakma kararı alıyorlar.Baş başa kalınca yavaş yavaş konuşmaya başlıyoruz.Numaramı istiyor veriyorum ve onun numarasını alıyorum."Dışarı çıkalım mı?"dediğinde Taha bende başımı evet anlamında sallıyorum.Dışarı bahçeye çıktığımızda"Elimi sen mi tutucaksın yoksa ben mi tutuyum?"diyor ve benim yüzümde saçma sapan bir gülümseme oluşuyor ve Taha'nın elini tutuyorum.Biraz gezdiktn sonra sınıflarımıza gidiyoruz.10-12 dakika sonra çıkış zili duyuluyor ve evlere dağılıyoruz.
Babam yine kapının önünde nöbetçi gibi dikilirken kendim tutamayıp kıkırdamaya başlıyorum.Babamın yanına gidiyorum ve arbaya doğru yürümeye başlıyoruz.Arabaya binip yola çıtığımızda 3 dakika geçmeden Taha'dan mesaj geliyor,"Nasılsın meleğim?".Yerim yaaaa.Meleğim dedi....Cevap:"Eve gidiyorum sen?".Çok öküzüm ya.Çocuk benden daha romantik.Of of yine bir aksilik...Şarjım bitiyor.Taha'ya "Şarjım bitiyor sonra konuşalım bebeğim."diye mesaj attıktan sonra telefonumu kapatıyorum.Neyse ki önceki mesajımdan daha romantiktim.Öküzlükten acil kurtulmam lazım yoksa bu böyle olmaz.Çocuk iki günde bırakır beni.Eve geldiğimizi fark ediyorum.Ve yine odama geçip kendimi güzel yatağıma fırlatıp uykuya dalıyorum...
ARKADAŞLAR UMARIM BEĞENİRSİNİZ İLK BÖLÜMÜ 7 KİŞİ OKUMUŞ.UMARIM BU SEFER OKUYUCU SAYISI ARTAR.YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.HER TÜRLÜ ELEŞTİRİYE AÇIĞIM...
