"Nefs" vadisi
Kuşlar bu vadiye girdiklerinde burada her şeyi bulunca, burayı cennet sanmışlar. Zevk, sefa, zenginlik her şey varmış. Burası çalışmadan her şeyin elde edilebileceği bir vadiymiş. Birçok kuş buraya kendini öylesine kaptırmış ki, birçok kayıp vermişler...öyleki çogu arkadaşı gitmiş yanından kibirlenmiş anka kuşu.hayat ona bu fırsatı vermesi onu şımartmış
Nefs vadisi bu vadiler içinden en gizemlisi degil mi?bu vadide kalmak yoktu nefsine yenilende geçiyor yenilmeyende ...İnsanın nefsiyle mücadelesi de böyle degil mi ?Anka nefsine yenilmeyi seçti. Arzuların,isteklerin anısına bıraktı kendini anka kuşu hiç önünü düşünmedi...
Artık bu vadiden geçen kuşlar yalnızca kendini düşünmeye başlamış. Bazıları kendi başlarına hareket edip,yönlerini kaybetmişler.Kendi için avlanmaya gidip başka hayvanlara yem olmuşlar...
Anka yavaş yavaş herkesi kaybettigini anlayınca çok pişman olmuş.ama son pişmanlık çare olamamış derdine.
Artık etrafına baktıgında yalnız o ve yeşillikten başka bişey kalmamış.artık yapayalnızdı zavallı kuş bian hırslandı
-"olsun kimse olmasın bu güzellikten daha önemli degil ya" ama bu söylediği söze kendisi inanabilmiş miydi?
-"hayır" dedi kendi kendine" tek başına kalınamaz burada, böyle bi yerde arkadaşsız"
Oda anlamıştı sonunda.varmıştı hatalarının farkına ama ya ne yapacaktı ki şimdi hiçbir şey gelmiyordu aklına .
Uzun bir süre düşündü. bir şey bulması lâzımdı .ama yok nafile hiç birşey yoktu aklında . aklı âdeta durmuştu.
Artık perperişan bir haldeydi. oradan oraya, o daldan bu dala uçup duruyordu anka.
sonra düşündü ve aklına hiç unutmadığı bir söz geldi
"Nefsinden gördüğü şeyleri iyi sanan ayıplarını göremez. Ancak nefsinin ayıplarını arayan, ondan gelen şeyleri elekten geçiren kendi kusurlarını bulur ve görür."
Şimdi daha da üzüldü ,bu hataları nasıl yapabilirdi nasıl...
Hayat ona bi şans daha verebilecekmiydi acaba? geçebilecek miydi bu büyük dağı?yoksa sonsuza dek tek başına burada mı kalacaktı?
Aklını yitirmek üzereydi anka kuşu.
o görkemli müthiş kanatlarını bir o yana bi bu yana çırpıyorduEski ankadan,o görkemli zümrüdü ankadan eser kalmamıştı . eskiden böyle miydi hayatı ?
Kuşlar, başları sıkıştıkça ankaya giderdi neye ihtiyaç olsa anka ordaydı.
Anka onlar için bir liderdi herzaman.
ona inanırlardı o nedese anında olurdu.Şimdi ise ona inanmayı , güvenmeyi bırak güvenecek tek bir kuş dahi yoktu.
Hayat bu oyunu vermişti.Ama bişey yapıp çıkacaktı buradan söz verdi kendi kendine çıkacaktı buradan.
Artık ertesi gün olmuştu.Yavaş yavaş işler yoluna koyulmuştu sanki ,
artık eskisi arkadaşları onun yanına gelmeye başlamıştı .Artık herkesten teker teker özür dileyip ,hatalarını telâfi edebilmişti.
Hayat da onun hatalarının farkına vardığını görebilmişti." e artık işleri yoluna koyduğumuza göre gidebiliriz" dedi anka.
Artık bu vadiyi güzelce geçebilmişti.
Hemde çok rahatlıkla .Ama geçtikten sonra hiç de beklediği gibi bir sonuç yoktu....
Evet bu bölüm bu kadar umarım beğenirsiniz...:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜD-Ü ANKA
FantasyAklınız ve tutkunuz denizlere açılmış ruhunuzun dümeni ve yelkenleridir. Yelkenleriniz ya da dümeniniz parçalanırsa, oraya buraya savrulup sürüklenmekten ya da denizin ortasında hareketsiz kalmaktan başka bir şey gelmez elinizden. Çünkü tek başına h...