Okulda bulunduğum popülerite seviyem falan umurumda değil, çünkü popülerite seviyesinin herhangi bi konumuna girecek kadar popüler bir tip değilim. Ama bilmenizi isterim, birçok ergen gibi en çok sevdiğim şeylerden biri yatak odasında gerçekleşen şeyler.
Ne? Hayır, derslerim iyi değil. Basit, sıradan bir son sınıf öğrencisiyim. Bir kez sınıfta kalmayı, Ayrıca ailemin taşınma problemi yüzünden ilkokula bir sene de geç yazılmayı başardığımdan on dokuz yaşında ergenliği çoktan bitirmiş olmam gerekirdi ama bu dönem paha biçilemez derecede gençlik ateşiyle dolmama sebep oluyordu ve ebeveynlerime göre ben hâlâ bu dönemde sıkışıp kalmıştım.
Kim takar?
Gel gelelim okulu bırakın sınıftaki tek bir canlının bile ilgisini çekemezken (sakın kimseye söylemeyin ama hiçbir türlü yakınlaşma yaşayamamıştım) kendimde neyin eksik olduğunu sorguluyordum.
Ya bi dakika. Kaslı vücudum falan yok. Büyük gözlüklerim, sıradan kapüşonlum ve kot pantolonumla tamamen sıradanım. İnsanlarla aram bile yok. Yani şimdi yanımdan geçen okulun en popüler hatununun bana olan şu saçma bakışları olsa bile tişörtünden kaçmak isteyen göğüslerini görmezden gelmem mümkün değildi. Ezik olmak belki çok da kötü değildi, en azından görünüyor olduğumu biliyordum.
Spor salonuna geçtim, en arkaya, Brad'in yanına yere oturdum. Yumruklarımızı tokuşturduktan sonra hevesle bana döndü.
"Marvel'ın son çıkan filmine gitmeliyiz kanka. efsane gişe rekoru kırıyormuş bu bölümde!"
"Her sene gişe rekoru kırmıyor mu zaten?"
"Ya boşver onu, kahramanlara fena şeyler oluyor"
"Gerek yok, internete düşünce izleriz."
"O kadar ruhsuzsun ki şaşırıyorum sana"
"Marvel oyuncak koleksiyonun var diye benim de heves duymamı bekleyemezsin Braddy"
"Bana şöyle seslenme" Homurdanıp önüne döndü.
Bay Tomlinson, diğer deyimle beden öğretmenimiz salona girdiğinde hepimiz ayaklanıp yan yana sıraya geçtik. Yine dar bir eşofman giymiş, saçına bandana ve boynuna da düdüğünü asmıştı. Elindeki yoklamayla dolaşıp isimlerimizi soruyordu. Her zamanki soğuk ifadesi yüzündeydi
"Evet bayanlar baylar, önce her zamanki ısınma hareketlerini yapıyorsunuz. Sonra tırmanma dersine geçeriz. En son sizi serbest bırakacağım"
Herkes hamurdandı. Atletik bir vücudum pek yoktu ama yine de yapılı ve yaşıtlarım sayılan iki yaş küçük dostlarımın iki katı kadardım. Onlara göre rahattım denebilir
Isınma hareketlerini yaparken gözlerim Bay Tomlinson'a kayıp duruyordu. O kadar dar giyiniyordu ki kıvrımları belli oluyordu. Düz olduğundan şüpheliyim. Ayrıca adamın gestapo bi tipi vardı ama sırf kıvrımları için onu içimdeki oğlan fena halde istiyordu
Halat çıkma zamanında gözleri üzerimdeydi. Bana notumu verirken memnun homurtular çıkarıyordu. Oh bu iyi
Ara zamanı girince kantine gitmeye karar verdim, fakat Bay Tomlinson'un düdüğünü minderlerin üzerinde görünce önce öğretmenler odasına gitme kararı aldım.
Adımlarımı öğretmenler odasına çevirdim. Ara olduğu için hiç öğretmen yoktu, genelde bir sokak aşağıdaki sakin kafede takılırlardı ve ben de belki masanın üzerine bırakırsam bir daha aramak zorunda kalmayacaktı
Odaya girdiğimde Bay Tomlinson'u gördüm. Gözlerim irice açıldı
Bir adam onu duvara yaslamış, kalçalarından birini sıkarken ince dudaklarını öpücüklere gömüyordu. Duvar ve adam arasında kıvrılan Bay Tomlinson inleyerek onun dudaklarını dişliyordu
Onu böyle ateşli, dağılmış ve vahşi halde hiç görmemiştim. Seksi bedeni bir anda ona dokunmasını kıskanmaya başladığım adamın elleri arasında kıvranıyordu. Yumruğumu ve içindeki düdüğü sıktığımı fark etmemiştim. Önümdeki manzara erekte olmamı kolaylaştırırken, Bay Tomlinson adamı omuzlarından itip ıslak gözleriyle ona baktı
Tamamen dağılmış gibiydi. Nefes nefese ve arzuluydu. Hayır bu benim için HİÇ iyi bir görüntü değildi, kuruyan boğazımı ıslatarak yutkundum
"Daha sonra Jamie"
"Aramalarıma cevap vermiyorsun"
"Okuldayım. Dersler çok yoğun"
"O geceyi unutamıyorum" dedi adam ihtiyaç dolu bir şekilde. Her ne yaşadılarsa adam bunu yaşayamamanın sıkıntısını içine dert etmişti belli ki
"Biliyorum" dedi ukala ama ateşli bir gülümseyişle. Olamaz, bu sert adamın altında seksi bir şey yatıyor ve ben bunun bu zamana kadar farkında bile değildim.
Bay Tomlinson'un gözleri aniden bana kayınca biri beni korkutmuş gibi sıçradım. Gözleri irice açılırken önündeki adamın yüzü hunharca boynuna gömülmüştü. Elim istemsizce önümdeki kısmı sıktığında kızardığımı hissettim. Çok fena yakalanmıştım.
Bir şey diyemeden hızla oradan ayrıldım. Gece ise uyumadan önce kendimi o manzarayı düşünmekten alıkoyamıyordum.
Yine çok da güzel olmayan bi kurguyla geldim umarım beğenirsiniz klyşhpg