1.BÖLÜM

119 5 4
                                    


''Her şeyin başlangıcı ve bir bitişi vardır. Ama benim sana olan aşkımın ne başlangıcı ne de bitişi var...''



Yıllardan 2020 soğuk bir ilkbahar günündeydik. Ama benim içim havadan bile daha soğuktu. 15 yıldır karşılıksız sevdiğim adamın düğünündeydim çünkü. Hemde sadıcı olarak. 11 yıldır çıktığı Nam Hyelin adında bir kızla evleniyordu. Kızla lise 1. sınıftan beri çıkıyorlardı. Ben ise asla karşılık beklemeden sevdim... Artık her şey bitmişti.  

11 YIL ÖNCE

  Sonunda lise başlamıştı. Yaşıma göre küçük bir bedene sahip olduğum için okula 1 sene geç başladım. Bu yüzden hayatta 1 adım geride devam ediyorum. Her neyse umarım sınıfımda tanığım biri vardır...

  Öğrenciler sınıflarına geçiyordu. Okulun ilk günü olduğu için çoğu öğrenci heyecanlıydı. Nedensizce kendimi çok ruhsuz hissetmiştim onları görünce. Sınıfa girdiğimde gözüme tek bir kişi çarpmıştı. Orta okuldan beri sevdiğim, ama onun gözünde en yakın arkadaştan başka biri değildim ve olamayacaktım...

  Young-hyun... Beni görünce koşarak yanıma gelip kollarını boynuma dolamıştı. Kalbimin atış sesini duymak için steteskop takmaya gerek yoktu. Kokusu sarhoş ediyordu. Daha fazla kendimi ona kaptırmamak için nazikçe kendimden ayırıp konuşmaya başladım ''Hey, aynı sınıfta olmamız çok iyi değil mi ama?'' deyip kolumu omzuna attım. O ise gülümseyip '' evet, baya iyi oldu. Yalnız olmam çünkü yanımda sen varsın. Bu arada Hyung yanım boş beraber oturalım mı?'' demişti masum bir kedi yavrusu bakarken. O bana öyle bakarken ben onu nasıl reddedebilirim ki!(?) Ah birde bana 'Hyung' demesi var. Her 'Hyung' deyişinde kalbime bir ok daha saplanıyordu...  

  Ama elden ne gelirdi ki. Sevdiği bir kız bile vardı. Hatta onunla ilgili şeyleri bana anlatıyordu. Keşke O'nu nasıl sevdiğimi bilse. Söylesem bile hiç bir şey değişmeyecek, aksine daha kötü olacaktı. Eşcinsel olduğumu bile bilmiyor ve en kötüsü de eşcinselleri desteklemiyordu. Hislerimi içimde yaşayıp yine içimde bitirmeliydim. Sessizce... 

  Sorduğu soruyu hafifçe gülümseyip cevapladım '' Olur, en azından tanıdığım biriyle oturmuş olurum.'' dedim gözlerime melek görmüş masum bir çocuk gibi bakarken... O bana böyle baktıkça daha da aşık oluyordum O'na. Derince bir iç çekip önceden çantasını koyduğu sıraya ilerledik. Cam kenarında oturmayı sevdiğimi bildiği için cam kenarına oturmama izin vermişti.

  Sıramıza yerleşirken hoca sınıfa girdi. Herkesin ayağa kalktığını görünce onlara ayak uydurup bende ayağa kalktım. Hocayı selamlayıp yerimize oturduk. Hoca konuşmasını yaptıktan sonra başkanlık seçimi yapıldı. Hyelin adında biri başkan olmuştu. Young-hyun'a baktığımda gözlerinde anlam veremediğim bir duygu yoğunluğu vardı. Kız kendini tanıtıp yerine otururken bile gözlerini kızdan alamamıştı. Aklıma bir kuşku düşmüştü. Sevdiği kız O muydu acaba?

 Sonunda ders bitmişti. Sınıf rehber hocamız kendimizi tanıtmamızı istediğinde teker teker kendimizi tanıtıp yerlerimize geçmiştik. Şuan ise Young-hyun ile bahçede oturuyorduk. Sevdiği kızın Hyelin olup olmadığını sormak istiyordum, ama bir türlü cesaret edemiyordum. 

   İçimde bir anda büyüyen cesaret ile Young-hyun a dönüp derin nefes alıp konuşmaya başladım ''Hyun~ah sana bir şey soracağım. Ama doğru söylemeni istiyorum.'' deyip cevap vermesini bekledim. O ise sadece anlamamış bakışlar atarak onayladı. Sesli bir şekilde nefes verip sorumu sordum '' Sınıf başkanı seçilen Hyelin galiba oydu adı, her neyse senin 1 yıldır sevdiğin kız O muydu?'' sonunda sormuştum. 

   Young-hyun kafasını öne eğmiş ellerine bakıyordu. Sessizce başını kaldırıp bana baktı. Gözlerinde utanç vardı. '' Evet O Jae Hyung...'deyip tekrardan gözlerini ellerine indirmişti. İçimde bir şeylerin parçalandığını hissettim ama bunu belli edemezdim. Zorla gülümseyerek '' Yaa neden böyle üzülüyorsun ki? Bak aynı sınıftasınız konuşup yakınlaşma ihtimaliniz var. Üzülmene gerek yok. Umarım O da seni sever de mutlu olursunuz.'' dedim. Hala gülümsemeye zorluyordum kendimi. Söylediklerimi duyan Hyun kollarını boynuma dolamıştı. Ne yapacağımı bilememiştim. Nazikçe bende ona sarıldım. Nefesi boynuma çarpıp gıdıklıyordu. Ama ayrılmadım. Bir daha ne zaman böyle olacaktık ki. Ben onunla her anımı sonmuş gibi yaşıyordum. 

  Omzumda hissettiğim ıslaklık beni kendime getirmişti. Hyun dan ayrılıp yüzüne baktığımda ise ağlıyordu. Kalbim bir cam gibi kırılmıştı onun bu halini görünce. '' Neden ağlıyorsun? Seni üzecek bir şey mi söyledim? Hıh?(!)'' endişeli bir sesle sormuştum. Ama o ise sessizce ağlıyordu.  Elimi yavaşça yanağına götürüp göz yaşlarını sildim ve konuşmaya başladım ''Derse girmeyip biraz kafa dağıtmak ister misin?'' diye sordum usulca. O ise sadece kafa salladı. Konuşmama devam ettim '' O zaman bekle burada, ben sınıftan eşyalarımızı alıp geliyorum tamam mı?'' dediğimde de sadece kafa sallayarak dediğimi onayladı. 

  Oturduğumuz banktan kalkıp koşarak sınıfa gittim. Hızlıca eşyalarımızı toplayıp aşağı Hyun'un yanına inmek için sınıftan çıkıp merdivenlere yöneldim. Bahçeye vardığımda Hyun'un yanına gitmek için banklara yöneldim. Ama gördüğüm manzara karşısında keşke yönelmeseydim dedim.

  Hyelin, Hyun'a sarılmış bir şekilde bankta oturuyorlardı. O an fark ettim ağladığımı. Gözümden yaşlar dur durak bilmeden akıyordu. Young-hyun ise bunu görmüş olmalı ki koşarak yanıma geldi. Omuzlarımdan tutarak konuşmaya başladı '' Hyung iyi misin? Neden ağlıyorsun?'' dedi endişe ile. Ama ağzımı açıp 'Seni seviyorum ve o kıza sarıldığını görünce dayanamadım' diyemedim. Onun yerine ' Alerjim var ya bir anda hapşurmaya başladım o yüzden gözlerim yaşardı. Ağlamıyorum. Hadi gidelim.'' deyip elimdeki eşyalarını uzattım. Üzerime kapşonlumu geçirip gözyaşlarımı silip yürümeye başladım. Hyun ise '' Hyung, Hyelin'e veda edip geliyorum istersen sen önden gidebilirsin.'' dediğinde kafamı salladım. Cevap verecek enerjiyi kendimde bulamıyordum. Hyun'un koşarak Hyelin'in yanına gidişini, ona sarılıp numarasını verişini izledim. Elimden bir şey gelmiyordu. Ne gelebilirdi ki...




Selam... Bu fictonı sınıf arkadaşım hemde çok sevdiğim biri olan Elif için yazıyorum. Umarım beğenirsiniz. 

Shipimi kurguladım. Yani bu kurguya hayat veren kişiler 2 lise öğrencisi. Asla gerçek olmayacak bir ilişki halindeler çünkü.

Elif, bunu okuduktan sonra bir karar al ki senin hikayende böyle olmasın Kuşum...

Sevgilerle...

18:31

02.04.2020

BEST FRİEND //JaehyungparkianHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin