Gecelerin Psikopatı

42 2 1
                                    

Çanakkale tatilinin dönüş yolunda Full uyuduğumu hatırlıyorum. Hayatımda yaşadığım en gereksiz tatildi. Ne havuz vardı , ne yakışıklı çocuklar! Yalnızca boktan bir otel , Truva Atı , göt kafalı kardeşim Can , annem , babam ve yine Truva Atı . O koca atın götüne bir tane koyasım gelmedi de değil...

Eve döndüğümde odama girdim. Çalışma masam devrilmiş , kıyafetlerin etrafa saçılmış , yemek tabakları yerlerde ve yatağım hala açıktı. Önce hırsız girmiş sandım , ama sonra odamı o şekilde bıraktığımı hatırladım. Ve toplama gereği de duymadım açıkçası.

Acıkmıştım. Buzdolabını açtığımda son kullanma tarihi üzerine pembe ile baskılanmış o biricik yumurtcaıklardan ve içindeki peynirler Nemrut Harabelerine dönmüş kahvaltılık hariç hiç bir şey yoktu.

Bakkala da inmeye üşendiğimden siktir olup yatağıma döndüm.

Sabah uyandığımda ağzımda bok yemiş gibi bir tat vardı. Saate baktım . Ama benim saatim yok doğru ya . O yüzden bir daha telefonun orta tuşuna basıp bakmam gerekti. 10.09 . Altındaki tarihin 14 Eylül olduğunu görünce telefonu fırlatasım geldi . Ama 1500 liralık telefon sonuçta babam beni hortumla döver.

Yarın tüm ülke üzerinde okul denen cezaevleri açılıyordu. O Ingilizce öğretmenin tribini çekmek , kel kafalı kro (Müdür) ' ün konuşmalarını yarım saat güneş altında dinlemeye hazır değildim.

Ama işin güzel tarafı ..... İşin güzel bir tarafı yoktu! Okul kıyafetinin üstüne giymek için süveter baktım . Ama dolabım 404 Error Not Found verdi. Bende paramı aldım. Ama benim param da yoktu o yüzden annemden dilendim aslında.

Annem ' e bazen sinir oluyorum ;

- Sizin yüzünüzden kendime hiç birşey alacak param kalmıyor!

- Bir Anne Atasözü

Benim için iş basitti . Gittim Can ' ın kumbarasından aldım.

Alışverişe çıktım. Ama benim alışveriş Merkezi'm yoktu. Olması da gerekmiyordu zaten . O yüzden ilk gördüğüme girdim. Ordada ilk bulduğum kapıya girdim. Sonra kendimi erkekler tuvaletinde bulunca , bu taktiğin iyi olmadığını keşfettim.

En sonunda bir mağaza bulup aldım. Ama yürüyen merdivene binmeye bile üşendiğimden , asansöre bindim.

Asansörde karşımdaki adam burnunu öyle bir karıştırdı ki , beynine kadar dokundu sanırım. O parmağını farklı bir yerine sokmuş olsaydı ne olurdu tahmin edemiyorum. Adam bunu P1 e inene kadar yaptı.

Sonra yine eve geldim . E tabi eve gelecektim , keraneye gidecek halim yoktu. Sonra yine uyudum . Sabah annem karşımda komando gibi dikilmişti. O an anladım ki okul başlamıştı.

Forma denen kimyasal maddeyi üzerime giydim. Sonra yola koyuldum. Baktım herkes törende. Sınıfın sırasına geçtim. Bu sefer farklı bir sınıfa gelmiş olma umudu ile gözlerimi açtım. Aha bakim! Valla yine bizim gerizekalılar!

8-B sınıfı olarak tam bir rezalet gösterisiydik. Ordan oraya koşan mı ararsın , anıran mı ararsın yoksa hayvanca böğüren mi? Her modeli mevcuttur.

Müdür yine kürsüye çıkmış. En çok da onu özlememiştim halbuki! Yine eline aldı o arada bir sesi kesilen mikrofonu eline. Ilk önce parmağı ile iki kere vurdu. Ses geliyor mu diye. Sanki karşısında sağır var , sanki konuşmanın en önemli yerlerinde yine kesilmeyecek!

O koca ağzını açtı yine huyu kurusun;

- Evet değerli öğrenciler. Hepimiz 2014-2015 eğitim yılına başlamak için burada toplandık.

Yoo ben eğitim yılına mılına başlamak için gelmedim , annemin bakışlarından korktum da geldim. Neyse devam etti;

- Yine sevgi , saygı dolu yuvamız okula geldik hepimiz .

Saygı? Wtf? En son Batu ' nun , Cem ' i kolundan çekip askıya astığını. Ve zorla donunu açtığını hatırlıyorum . Unutması kolay olmayacak tabii...

- Şimdi sizi önce Saygı Duruşu ve ardından Istiklal Marşına davet ediyorum.

Oooo en sevdiğim! Saygı duruşunda istemsizce gelen o gülme hissi. Neyse sonra tören bitti. Sınıflar sırayla içeri girmeye başladı. Tabi ona sıra denirse . Bana daha çok 1. Dünya Savaşını hatırlatıyor.

Bende merdivenlerde sürüklene sürüklene ilerlemeye başladım. Biri enseme çok sert bir şaplak attı. Arkamı döndüm . Batu! Bir de pişmiş kelle gibi sırıtıyor;

- Bugün cuma ! Enseni kapa!

Hadi espri yapma yeteneğin yok , ama bugünün Pazartesi olduğunu da mı bilmiyorsun gerizekalı ?

Batu ' ya bir tane yapıştırırdım ama müdür önümüzdeydi. Uzun bir mücadeleden sonra sınıfa ulaştım. Asya ' nın yanına , yani yerime oturdum. En arka kadar rahatı var mıydı? Vardı tabii , ama ben moralimi düzeltmek için öyle söylüyorum .

Asya da gelmişti. Zaten bir süpürge kafalı bir Kezban eksikti , o da oldu. Sınıf öğretmeni denen o eleman da geldi. Oooo , tam bir hapishane olduk şimdi!

Adam zırladı da zırladı. Sonra evlere gittik. Eve dönüş yolunda kalabalık olurdu normalde. Çünkü bizim sitenin çoğu , bizim okuldaydı. Yine kalabalıktı , ama bu sefer Çarşmaba pazarı kalabalığı gibi bir şeydi.

Ama o kalabalıkta bile yeni çocuk gözüme takıldı. Kumral ve mavi gözlü oluşu onu yakışıklı yapmazdı! Şaka yapıyorum anasını satayım , tabii ki yapardı. Yola devam ettim. Bizim binaya geldim. Ama çocuk hala önümdeydi. Demek bizim apartmana taşınmıştı. Ben de diyorum şu kamyon seslerine ettiğim beddualar nereye gidiyor? Cevabımı bulmuştum. Ama burdan da hiç bir bedduamın tutmadığını anladım . Asansöre aynı anda bindik .

Asansör o gerizekalı şarkıları çalmasaydı , iyiydi tabii. Madem otomat koyuyorsun düzgün bir şey çal . " Tabi , tabi kim seviyo belliiğğ" ne amk?

Çocuk 5. Katta indi OMG ! Bizim bir altımızdı. Ama 2 daire vardı. Bizim tam altımız mı yoksa diğeri mi öğrenmeliydim. O çıkınca asansör kapısını araladım. Ama asansör kapısı sağolsun , öyle bir gıcırdadı ki , o ses bando takımında bile yok! Çocuk dönüp bana baktı.

Rezil olmamak için bende o katta inmiş gibi yaptım. Ama çocuk Durmuş , benim hangi daireye gireceğimi izliyordu. Bende çaresizce çaldım bizim alttakinin kapısını. Kaderin gözü kör olsun Hatice Teyze açtı! O 3. Katta otur muyor muydu lan! Çocuğun bana baktığını anlayınca çaktırmadım;

- Hatice Teyze , bir uğrayayım dedim okul çıkışı nasılsın?

- Kızım burası benim evim değil ki! Yeni taşındılar buraya da , kızcağız ayağını düştü kırdı , yardım edeyim dedim.

O sırada çocuk hemen bağırdı ;

- Annem ayağını mı kırdı ?

İçeri daldı. Bende eve çıktım. Rezil olmuştum sanırım. Hem de bayağı büyük bir kitleye....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 31, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gecelerin PsikopatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin