Bu gün sensiz geçirdiğim beşinci doğum günüm. Seni çok özledim ama anneme yaptıkların için senden nefret ediyorum. Bu mektubun sana ulaşmayacağını biliyorum. Her doğum günümde olduğu gibi bu senede yalnızım.
KIZIN EYLÜL
Bu mektubu da gönderemediğim diğer mektupların arasına koydum. Ve okula gitmek için evden ayrıldım. Okula girer girmez yine onu gördüm. Aaaaa... Her zaman dağınık olan saçları neden bu gün düzgün? Yoksa birine mi aşık oldu?
Onu liseye ilk başladığımda gördüm. O kadar yakışıklı ki... Ama o beni fark etmiyor. Çünkü ben herkesin tabiriyle ezik ve inek bir kızım. Onun yanında olan kızlar bakımlı ve güzeller. Beni kim sever ki...? Arkadaşım bile yok. Çünkü insanlar beni yanında istemiyorlar.
Sınıfa girdiğimde her zamanki gibi benimle dalga geçmeye başladılar. Onları umursamadan sırama oturdum. Hoca çoktan derse girmişti. Kapı birden açıldı ve Savaş, hocayı umursamadan arka sıralardan birine oturdu. Kalbim yerinden çıkmak üzereydi.
............ birden beni kendine doğru çekti ve ne olduğunu anlamadan dudaklarıma minik bir öpücük bıraktı.
- Eylül kızım leyla mı oldun?
Birden adımı duymamla kendime geldim. Tam hocaya cevap verecekken zil çaldı. Teneffüse çıktığımda herkes bana bakıyordu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken birden önümde okulun popüler kızı Melis
bana o havalı gülüşlerinden birini yaparak ;
-Ne o ezik aşık mı oldun?
Melis'i takmayarak Savaş'ı görmeye bahçeye çıktım. Gözlerim onu ararken herkesin içinde Azra'yı öpüyordu. Ağlayarak sınıfa girdim ve çantamı alarak sınıftan ayrıldım. Tam okulun kapısından çıkarken birine çarptım. Kafamı kaldırmadan yerdeki eşyalarımı toplamaya başladım. Çarptığım kişi birden kahkaha atmaya başladı. Kafamı kaldırdığımda Savaş çantamda bulunan fotoğrafına bakarak gülüyordu.Tam oradan ayrılırken Savaş beni kolumdan tutarak;
- Heyy millet buraya bakın, dedi.
Elindeki fotoğrafı göstererek ,
-Bizim eziğin aşık olduğu yakışıklı benmişim, dedi.
Herkes bana gülerken ben ağlamaklı gözlerimle Savaş'a bakıyordum. O ise bana piç gülüşlerinden birini yapıyordu. Üzerine doğru yürüyerek,
-Seni sevdiğim güne lanet olsun, dedim ve oradan uzaklaştım. Ağlayarak eve gittim. Çantamı yatağın üzerine atarak aynanın karşınına geçtim "Keşke bende Azra kadar güzel olsaydım." diye düşündüm ama imkansızdı. Ben ve güzellik aynı cümle içinde bile kullanılmazdı. Ama artık yeniden başlıyorum...1.BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL'DE AŞK
Teen FictionAşk tesadüfleri sever... Peki bu tesadüfler aşka yol açarsa... Herşeyden bıkmış ezik kız... Bilinmezliğin kelime anlamı ukala prens...