Gece yarısıydı o ana kadar çok güzel uyuyordum taki o bağırmayı duyana kadar yatağımdan sıçradım sanki siyah noktalar beni ele geçirmişti Çok korkuyordum gerçekten her yer kapkaranlıktı o siyah noktalar sanki miniminnacık canavarlar gibiydi Taa ki o birkaç saniye sonra odamaa giren buğardan hemen kaçtım çok korkuyordum hemen mutfağa gidip buzdolabının yanındaki dolaba saklandım her yerim titriyordu içimde çok kötü bir kötülük gibi bir şey yaklaştını hissettim Ürküyordum çok büyük bir konuşman bana konuştu dedi ki
Felaketlerin kralı: nereye saklandın küçük kız
Tabi ben ozamanlar tam tamına on yaşındaydım evde kimse yoktu korkunç konuşmaya hiç cevap vermek aklımdan bile geçmedi hemen o korkunç adımları duyar duymaz balkondan atladım ormana doğru koştum orman kapkaranlıktı Çok korktum hala içimdeki kötü his geçmemişti orada yürüyen iki tane adam gördüm şapkaları vardı beyaz giyinmişlerdi biri kısa biri bde uzun boyluydu İkisinin de saçları kısaydı biri diğerinden daha zayıftı onlar konuşurlarken duydum arkadaşlarından biri felaket kralım tuzağına yakalanmıştı İşte ben cesur davranarak onların yanına gittim ve sordum ki arkadaşınız nerede ben onu kurtarabilirim onlarda dalga geçtiler tabi benim boyum kısa hiçbir şey yapamicamı düşünüyorlardı Ama ben de zorladım söyledim ki arkadaşınız nerede onu kurtulma ihtimali var bu ihtimali kullanmak istemez misiniz dedim onlarda ikna olduk beni oraya götürdüler ben tam onu tuzaktan kurtaracaktım ki evde duydum sesi duydum yine de evdekinden daha az korktum cesurca adamı kurtardım ve kaçmalarına izin verdim ama konuşarak bu felaketti kralın yendim artık herkez beni mucize kız diye etiketledi tabii bu felaket kral hariç adım gibi eminim ki benimlen uğraşmayı vazgeçme ama bugünü atlattık diğer günlerde artık kolay olacağı benziyor.