...Gözüme giren araba farıydı. Zar zor gözlerimi açtım ve arabaya baktım. Son gaz üstümüze geliyordu. İyi bir şekilde odaklandım ve arabanın lastiğine ateş ettim. Fakat tutturamadım. Artık çok geçti dibimize gelmişlerdi.Tam öleceğimizi zannetmiştim ki araba ani bir dönüşle çıkışa doğru ilerledi. Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. Ardından da kıza baktım.
"Bunu neden yaptın?Ben seni vurmuştum!"
"Ben de senin abini vuracaktım."
Tam bana cevap verecekti ki ayağa kalkıp çıkışa doğru koştu.Ardından da,"Ağabey!"diye bağırıp abisine sarıldı. Hafif bir gülümsemeyle ben de çıkışa ilerledim. O arada abisi beni durdurdu.
"Babanla bir anlaşma yaptık ve barış sağladık.Yani görevini tamamladın ve bu yetmezmiş gibi kardeşimi kurtardın."
"Tamam,"dedim ve dışarı çıktım.Eve vardığımda direk mutfağa geçtim. Masada bir not vardı.
Kızım ve kocam demeye utandığım şahsiyetler,Jeremy ile birlikte sizi terk ediyoruz.Onu sizin kirli işinize bulaştırmayın. Ayrıca büyük ihtimalle bu yazıyı Alex bulacak. Alex çok üzgünüm, seni kaybedeceğimi sanmıyordum. Şimdi artık tek başınasınız çocuklar,görüşmemek üzere!
Notu buruşturup çöpe attım ve dolabı açtım. Notu önemsemiyordum çünkü daha önce de böyle çekip gitmişti. Ondan sonra da bir gün bile dayanamadan geri gelmişti. Neyse dolaptan meyve suyunu aldım ve kafama dikip biraz içtim. Sonra kapağı kapadım ve elimin tersiyle ağzımı silerken diğer elimle de meyve suyunu dolaba yerleştirip dolabın kapağını kapadım. Ağır adımlarla odama çıkarken bir yandan da babamın bu konu hakkında vereceği tepkileri kestirmeye çalışıyordum. Odamın kapısını açtığımda donup kalmak en iyi seçeneğimdi."Merhaba tatlım."
Hemen toparlandım ve, "Odamda ne işin var?, "diye sordum.Lise'de beni saplantı haline getirmiş olan Niklaus'a bakarken.
Yatağıma atladı ve, "Beni unuttun mu? Senin tabirinle sana saplantım vardı ve doğru kızı bulduğumda seni unutacağımı söylemiştin, "dedi.
"Niklaus, Niklaus, Niklaus hala sinir bozucusun. "
" Alex, hala bana aşık değil misin? "
" Aşık olsaydım şu an tabancamı çekip seni vurmamak için kendimi zor tutmazdım değil mi? "
" Sanırım, neyse okulu bıraktın. Devam edecek misin? "
"Düşünmüyorum. Soru sırası bende, beni nereden buldun? "
" Sen ve soru sıraların... Her şeyini özlemişim. "
" Cevaba gel. "
" Saplantılı olmak bunu gerektirir. Sıra bana geldi, ne iş yapıyorsun? "
" Çalışmıyorum, daha 17 yaşındayım, " dedim ve umursamaz bir şekilde kapıya yaslandım.
" Silah? "
" Soru hakkını doldurdun! "
" Alex,lanet olasıca silahı anlat! Basın belada mı?!"
" Hayır, şimdi odamdan def olup gitmessen alnına kurşunu sıkarım. "
" Alex, lanet olsun, "dedi ve yataktan kalkıp duvara bir yumruk attı. Ardından da açık pencere koştu ve aşağı atladı. Odam yüksekte olduğu için şaşkınlıktan 1-2 saniye hareket etmeden durdum. Kendime geldiğimde hemen pencereye koştum. Hem gördüğüm şey yüzünden hem de kapı sesi gelmediği halde aşağıdan gelen sesler kalbimin ritmine bozması için yeterliydi...
İthaf: supergirlkar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya İkizliği
AdventureBir görevde tanışan iki mafya.Ve birbirlerine düşmanlar.Peki hikayeleri nasıl sonuçlanacak? Merak ediyorsanız hikayelerine hoşgeldiniz...