"Seni sevmiyorum kim Namjoon"

261 10 8
                                    

Annemi çok erken yaşta kaybetmiştim babam para için her şeyi yapabilecek kapasitede bir insandı. Ben ise hayallerim olan ve onun peşinden gitmek isteyen biriydim. Oyuncu olacaktım ne malumki babamın para hırsının manyaklığına kadar tamam babam beni severdi ama para için beni gözden çıkarırdı. Bu arada herkes benim için çok güzel derdi ve liseye gittiğim zamanlarda güzelliğim yüzünden kızlardan çok dayak yedim. Ah ah şimdi nerdeyse onları satın alırım. Babamın arkadaşının oğlu kim Namjoon beni bir kere görmüş bayılmış ve adamlar kurnaz ya biliyolar babamın paraya çalıştığını sonra da adam resmen beni satmış ya payla ondan nefret ediyorum. Birgün eve geldiğimde Namjoon ve babası evde koltukta oturuyordu benim üstümde de kırmızı bir dar bluz ve altımda da dizlerimin biraz üstünde deri bir dar etek vardı. Boğazımda da bir kolye vardı. Saçımı her zaman salık bırakırdım. Namjoon mal mal gülüyordu.

N=Tamam götürelimmi?
Babam=Alın tepe tepe kullanın
Jisoo=Bana açıklama yapın lütfen

Sonra da Namjoon beni sırtına attı ve beni götürdü arabaya sadece biz ikimiz bindik vabası başka bir arabayla gidiyordu.

Jisoo=Ne oluyo Allah'ın cezası
Namjoon=Öğrenirsin jisoo biraz sabret
Jisoo=Bırak beni
Namjoon=Jisoo bak birazdan canın yancak zaten sus!

Çenemi kapamaya cevap verdim beni ne diye sattı. Benim gibi yüzü güzel bahtı kara olan varmı bu Dünya'da?
Bir anda gözümden bir damla yaş süzülüverdi. Namjoon bunu farketti ve eliyle sildi.

Namjoon=Seni kim üzdü benim melğim
Jisoo=Sen beni satın almaya kalktın

Arabayla bir anda öyle bur fren yaptı ki emniyet kemerimi takmasam ölüyordum.

Namjoon=Bende böyle olmasını istemezdim ama sana dayanamıyordum artık senin benim olman için en hızlı bu yolmuş babamla çok konuştum ona da yazık değil mi diye ama..
Jisoo=Emin ol bu yol hiç işe yaramadı
Namjoon=Bana sorarsan sus daha az canın yansın
Jisoo=Sen daha ne kadar yakabilirsin ki?
Namjoon=Öğrenirsin

Diyerek arabayı çalıştırdı ve o kocaman malikanenin önüne geldik.Şimdi ne bok yiycen Jisoo!
Kaçamazsın burdan her yerde güvenlik var. Benim kolumdan tuttu ve içeri götürdü.Galiba şu anda getirdiği yer yatak odasıydı. Evde annesi ve ya babası yoktu. Odasına gelmiştik bembeyaz bir yatak ve onun üstündeki sarı çiçekli nevresim harika görünüyordu. Namjoon bak Jisoo senin bu eve alışman lazım miniğim dedi ve burnumdan öptü açıkçası hoşuma gitmişti.

Namjoon sabah kaltığımda bana kuş sütü eksik bir kahvaltı hazırlamıştı uzun dizlerime kadar gelen beyaz bir t-short (üstünde sarı bir yıldız baskısı var) ,siyah bir şort ve dizlerime kadar gelen kırmızı bir bot vardı. Bunları giydim ve saçlarımı bir örgü yaptım ve aşağıya indim. Namjoon orada idi.

Namjoon=Bir şeyler yiyelimmi
Jisoo=İnsanda iştah bırakmayan sen sayesinde hayır
Namjoon=Artık benimsin melğim
Jisoo=Ben alışverişe çıkıyorum ama öncesinde kahvlatı yapmam gerekiyo evet
Namjoon=Ne alcaksın yanii nasıl kıyafetler ? Ayrıca düğün için bir şeyler lazımmış
Jisoo=Halledelim bir daha uğraşamam 
Kusra bakma
Namjoon=İyi tamam kahvaltı yapmaya başlaybiliriz

Yapmaya başalmıştım ama yüzümde gülümsemeden eser yoktu ulan babam beni para ile satmıştı.
Yemeye başlamıştım vicdansızın oğlu çok güzel yapmış aq bir krep yapmış öldüm öldüm dirildimm harikaa!
Yemekten sonra evden beraber çıktık beni kendi arabasına bindirmişti.

Namjoon=Benden hala nefret ediyormusun

Lan bu kadarmı mağsumlaşır ya kedi gibi kıyamaz lan insan buna

Jisoo=Bilemiyorum. Yanii
Namjoon=Bak Jisoo ben böyle olmasını is-
Jisoo=Kes ya benim başka bir şekilde yanıma gelebilirdin
Namjoon=Ama sana öyle aşık olmuştum Jisoo
Jisoo=seni sevmiyorum Kim Namjoon

Namsoo/zoraki evlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin