Bölüm 3 "Koklamaya doyamadığın kokum."

748 47 19
                                    

rJisoo'dan,

Uyandığımda yanımdaki güzel kokuyu farketmemle geri oraya sokuldum. Bu kokuyu bir daha koklayamayacakmışım gibi içime çektim. O an kulağıma bir kıkırdama ilişti. İstemesemde hemen oradan kalkıp, sesin sahibine baktım. Jennie'ydi.

"Komik olan ne söyle de bende güleyim."kahkaha patlattı.

"Hoşuna mı gitti?" ne diyor bu be?

"Ney?" hala gülüyordu ve bu hali çok tatlıydı.

"Koklamaya doyamadığın kokum." kesinlikle şuan domates gibi olmuştum.

"Şey.. ben.." ciddileşti ve bana yaklaştı.

"Evet sen?" gözlerimi ondan kaçırdım.

"Ben..." daha da yaklaştı ve vücudu vücuduma değiyordu. Hatta dudaklarımız arasında en fazla üç santim vardı. Ve bu benim daha da utanmama sebep oluyordu.

"Ben senin olduğunu fark etmedim. Yastık sandım." 

"Öyle mi?" nefesini tenimde hissediyordum.Tam geri adım atacakken kolumdan tutup, beni kendine çekti. Ama benim ayağım kayınca yere düştük ve benim dudağım onun dudağına değmişti.Hemen kalkıp, içeri girdim. Kaldığım odaya çıkıp, üstümü değiştirdim. Sonra kapım çalındı. Kapıya yakın olduğum için kapımı açtım. Jennie bana bakıyordu.

"Hadi kahvaltı hazır." onunla şuanda konuşmak istemediğim için karakoldan çağırdılar falan dedim. Ve hemen evden çıktım. Arabama binip, karakola doğru sürdüm. 

"Günaydın" içeri gelince herkes bana baktı.

"Sana da günaydın"dediler. Biz ekibimle aile gibiyiz. Şimdi ablamın davasıyla ilgili toplantı yapacaktık.

"Şimdi, neler biliyoruz?" dedim.

"Şüphelimiz o gün 'Wolksvagen Passat beyaz renkli' bir araçla çarpmış. Uzaktaki bir kamera görüntüsünden fark ettik. Çarpan kişi orta boylu, orta kilolu, uzun kahverengi saçları olan kumral bir bayan. Kadın çarptıktan sonra nabzına bakıyor. Sonra kimliğine bakıyor ve bir fotoğrafı alıyor." dedi Mina.

"Ablamla benim fotoğrafım o gün onu çerçeveletecekti. Ve kadının kameradan gözüken fotoğrafına bakıcağım. Mina sen çıkabilirsin." dedim. Şimdi sadece Lisa, Rosé ve ben kalmıştık.

"Al unnie" dedi Rosé. 

Bu Jennie'ye benziyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu Jennie'ye benziyordu. Ama Jennie olamazdı. Jennie böyle bişey yapmazdı herhalde. Tam telefonumdan Jennie'ye öğle yemeği yemek için mesaj atacaktım ki telefonumu onun evinde unuttuğumu fark ettim. En azından kendi ağzımla söyleyebilecektim.

Yoldayken hep elim dudağıma gidiyordu ve istemsizce gülümsüyordum. Jennie'nin evinin kapısını çaldım ve hizmetli kadın kapıyı açtı. Telefonumu almaya geldiğimi söyledim. Ve kaldığım odaya çıktım. Telefonum alıp, Jennie'nin odasına ilerledim. Tam kapıyı açacaktım ki aralıktan gördüğüm görüntü bunu engelledi. Çünkü Jennie bir adamla öpüşüyordu. O an telefonumu düşürdüğümü onlar bana bakınca fark ettim ama telefonum düştüğünde benim duyduğum sadece kalbimin kırılma sesiydi.


Bölüm Sonu.

Acaba JiSoo Jennie'ye karşı hislerini anlayabilicek mi? Acaba Jennie Jisoo'ya sadece yardım etmek amacıyla mı iyi dvrandı yoksa o da mı Jisoo'ya karşı bişeyler mi hissediyor?Herneyse artık ağlamamalıyım. Son sahne yüzünden ağladığıma inanamıyorum. Herneyse baybay Shipper okuyucularım <3


𝐛𝐞𝐧𝐜𝐡 | 𝐣𝐞𝐧𝐬𝐨𝐨 ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin