Güneşin batışıyla tanımıştım ben seni. Gözlerimi kamaştırmıştı;gözlerindeki sıcaklık, yeşilin üzerine kendini bırakmış sarı. Güneş ışınları oynuyordu yüzünde usul usul. Nedense ben seni ilk tanışmamızda güneşin batışını gören ayçiçekleri kadar hüzünlü bulmuştum . Sekiz yıl önceydi, o günü hiç unutamam. Yeni taşınmış olduğumuz evden biraz ilerideki parka gidiyordum koşa koşa. Henüz yeni taşınmıştık ama ben hemencicik alışmıştım bu şehre , bu mahalleye , yeni evimize. Bu sokaklar benim için pek yabancı değildi. Sanki hep buralıymışım gibi bir his doluydu yüreğimde. Belki de öyleydi, benim yurdum burasıydı. Yeni taşınmış olmamıza rağmen annemle çok sık gelirdik bu parka. Annem çocukluğumun evde geçmesini hiç istemez sürekli bir yerlere götürüdü beni; bazen denize , bazen ormana , bazense bizim parka. O parkı bizim diyecek kadar sahiplenmiştim. O parktaki bütün çocukları tanırdım , onlar da beni. Ama o gün daha önce gördüğümü pek anımsayamadığım bir çocuk vardı parkta. Bizimle oynamıyordu, konuşmuyordu , hatta yüzünü bile göremiyordum. Yüzü şehre dönüktü. Bütün şehri ayağının altına seren o yerdeydi(benim yükseklik korkumdan gitmeye korktuğum o yerde). O zamanlar kabullenmezdim yülselik korkum olduğunu ama zamanla kabul ettim. İnsanlar zamanla her şeyi kabul eder, alışır, yadırgamaz. Ama sen bana alışmamıştın henüz, acaba zamanla alışır mıydın?
O gün kırık cesaretimle yanına gitmiştim. Daha doğrusu gidememiştim. Oraya gitmek çok zor gelmişti bana yalnızca yaklaşıp seslenebildim: " şişt bakabilir misin bir dakika?". "Şişt" de neydi? Annem bana tanımadığımız insanlarla böyle konuşlamayacağını öğretmişti ama sanki seni tanıyormuşçasına döküldü dudaklarımdan. Bir an duraksamıştın. Haklıydında kimse seninle konuşmazdı ki. Arkana dönmeden önce kollarının hareket ettiğini gördüm. Sanırım yüzünü siliyordun ama neden? Arkanı dönünce anlamıştım yüzüne akan bir bardak hüznü silmiştin. Ne olduğunu sormak istedim ama bu sefer annemin tavsiyelerine uyacaktım, sormadım:" şey birlikte bir şeyler oyanamak ister misin?" dedim. Sen ise kafasını sallayarak yüzünü tekrar şehre döndün. Gözlerinde gördüğüm o acı daha ilk andan hisstirmişti bana ruhunun nasıl incindiğini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devam Edecek
Teen FictionBeni bana küstüren bu hisler bu buruk hüzün devam edecek hep.Ya da kalıcak kalbimin derinliklerinde, en ufak hayal kırıklığı gün yüzüne çıkıcak tekrar. Hani olur ya arada güler hayat yüzüne işte öyle gülecek bana seni verecek tekrar, en beklemediğim...