"sev beni, sev beni"

1.3K 71 32
                                    

Taehyung,

Hayatı sadece Jeongguk'u sevmekle geçerdi onun. Aşk, O'ydu. Jeongguk'tu ve aşk bambaşkaydı O'nda. Bambaşkadan kastı, sevginin farklılığı değil, sevme şeklinin farklılığıydı. Aşık olmakla hoşlanmak farklıydı, sevmek farklıydı ve Taehyung, bunların hepsini yaşıyordu.

Taehyung kendi düşen, kendi ağlar havasında bir tipti. Taki Jeongguk'a kadar. Artık o düşünce ağlıyordu. Biliyordu normal değildi.

"Tekrardan ona bakıyorsun."

Yanından gelen sesle irkildi Taehyung. Yanına oturan Jimin, elindeki basketbol topuna yaslanmıştı.

"Artık açılır mısın? Yoksa ben söyleyeceğim. Çok acı çekiyorsun. Onu görünce mutluluktan ölüyorsun. Ama dokunamadığın aklına geliyor. Senden çok benim canım acıyor."

İç çekti Taehyung. Biliyordu, ikisinin de canı acıyordu. "Bilmiyorum Jimin. Ama yapamam." dedi sona doğru kısılan sesiyle.

"Neyi bilmiyorsun Taehyung! İki yıldır çocuğu izliyorsun ve bunun bir takıntı olduğunu düşünmeyecek kadar çok seviyorsun! Kızdırma beni." dedi Jimin hiddetle.

"Ü-üzgünüm Jimin. Ama söyleyemem. Hiç arkadaşları ile konuştuğunu görmedim. Sessiz bir çocuk, doğru. Ama bilmiyorum işte. Ya istemezse? Ya gay değilse?" Tekrardan sıkıntıyla iç geçirdi Taehyung.

"Bak Taehyung. Şöyle yapalım. Sen, ona açılma ama arkadaş olmaya çalış? Hm?" dedi Jimin birazdan gözleriyle çocuğu yiyecek olan Taehyung'a bakarak.

"Ben böyle iyiyim Jimin. Yardım etmeyi düşündüğün için teşekkür ederim."

"Pekala zorla yapacağız."

-----------------------

"Jimin nereye gidiyoruz?" dedi Taehyung onu çekiştiren çocuğa bakıp.

"Bekle biraz!"

Hızla koşan Jimin, arkasında sürüklediği Taehyung'u umursamıyordu. Durduklarında Taehyung geldikleri kapıya baktı.
'Soyunma odası'?

"Ne arıyoruz burda?" dedi Tae şaşkınlıkla.

Jimin ses vermemişti. Kapıyı açıp içeri girdiler. İçeri girdiklerinde üç-beş erkek vardı. Jimin, koyu tenli çocuğu çekiştirdi ve kendi dolabının önündeki oturma yerine oturttu ve bir şeyler karıştırmaya başladı.

"Jimin," dedi Tae şaşkınlıkla "ne yapıyoruz burada!"

Jimin içerdekilere iki kaş hareketi yaptı ve dışarı çıkarttı. "Sadece bekle." dedi beyaz tenli gözleri kısılana kadar gülerek.

Taehyung beklemeye başlamıştı. Hâlâ bir olay gelişmemişti. Bir anda içeri giren kişiyle birlikte ikiside oraya baktı. İçeri giren Jeongguk'tu...

"J-jimin, o n-neden burada?!" dedi sesizce Taehyung.

"Sesiz ol Taehyung-ssi..."

Jimin kapıya yürüdü ve gülümsedi. Dışarı çıktı, arkasından yürüyen Taehyung'un ayağı takıldı ve büyük bir gürültüyle düştü. Jimin kıkırdayarak kapıyı kilitledi ve kaçmaya başladı.

"Lanet olsun!" dedi Tae mırıldanarak.

"Hey, iyi misin? O neden kapıyı kapattı?" dedi Jeongguk ona yaklaşarak. Giderek kırmızıya dönen yüzü kendini belli ediyordu.

"İ-i-iyiy-im h-herh-halde." dedi Tae kekelemeye dikkat etmeyerek.

"Sakin ol. Bir yerin acıdı mı?" dedi Jeon endişeyle. Elini ona uzattı ve kalkmasını sağladı. Elini tutan Tae de feels geçirme isteği vardı. Arkasındaki oturağa oturttu ve dizine baktı. Ellemeye başladı. Acıyla inleyen Tae ile hızla elini çekti.

love me, love me ;; [Taekook- OneShot]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin