İki yüzlü sokak

5 0 0
                                    

İstanbulun kör sokaklarında gecenin zifri karanlığında kendimi engebeli bir yolda yürürken buldum bu sokak tamamen
insanların derin uykusunda kalmış ve dipsizleşmir bir sesizliğe sahipti sokağın girişinde bana açmış güneş gibi parıldayan sokak lambası adeta bu yolun bana doğrusu olucağını söylüyor gibiydi istemsizce adımlarım sokağın içine itiyordu beni bu sokağın bir ezgi havasında rüzgarı bulunuyordu her esintide kulaklarıma adeta nâmelr basıyordu ilerledikçe panjularından sarmaşık akmış bu evler beni yeni bir dünyaya bekliyor gibilerdi bu gece bu sokağa şevhet duyar gibiydim sokağın kimsesizi ve ıstırapsız bir duvarı olmak geliyordu düşüncelerimin içinden niye bukadar güzel geliyordu bu sokak bana niçin beni içinde bir boşluğa itiyordu anlıyamamıştım derken sertliğini belirten rüzgar.
O koca dünya havasına bürünmüş panjurlarından sarmaşık akan bu evin bir kapı gıcırtısı inletti şu kimsesi olmayan sokağın içini içimi ürperten bu ses beni kaygıya düşürmüştü fakat bir okadar merak içerisinde kapı arkasından çıkan birisini beklemekteydim fakat kimse belirmedi içimi saran merak duygusuyla eve doğru yöneldim içimdeki korku ve kaygıyı yenmkele biçare uğraşıp duruken bir kuvetirki beni evin içerisine itti ve bu ev girdiğim gibi ışıkların yanmasınada sebeb oldu.
Derken bir sesle ilkildim bu ses kafamın tam üstüne düşen bir tahta parçasıydı, Gözlerimin kapamasına sebeb olan bu darbe ymmuş olduğum gözlerimi açtığımda,
O ihtişam dolu ev hayallerimin görselini yansıtan bu ev yıkılmış bir harabeye dönüşmüştü içimdeki hayal kırıklığı beni hüsrana uğrarmıştı bir süre dizlerimin üstüne çöküp dona kalmışlığım bu hayallerim tamamen yıkılmış bir harabeye dönmüştü içimi buğlayan bu üzüntü beni kendime getirdi bir anda ayaklandım ve bu yıkılmak üzere duran harabe evden kendimi dışarıya attım arkamı döndüğümde panjurlarından sarmaşıklar akan ve bir dünya görünümü sergiliyen ev tamamen bir ot bitmemiş dallarla çirkinleşmiş bir taşyapıta dönüşmüştü içimi burkan bu görüntü
Bir yana kalmadan ezgi olarak hissetiğim bu rüzgar adeta kulağımı pençliyen bir çığlık sesine dönüştü kaçıp koşmaya başladığım bu sokak beni bir bozguna uğratmıştı adeta sokağın başında güneş gibi parıldayan sokak lambası Sönük kalmıştı içimi kapalyan ürperti adımlarımı dahada çok hızlandırmış ve bu ziyan olmuş sokaktan kaçma hevesi uyandırmıştı.
Zifri karanlığın engebeli yokuşuna vardığımda enegebe adeta bana enger olmuş ve zehir saçamaya çalışmıtı kendimi atamadığım bu sokakta hayallerime ve hüzünme boğumuştu

İki yüzlü sokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin