Hayatın sana vermiş olduğu darbelere karşı kendini hiç üzme. Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılma.Sadece içinden geleni yapmaya çalış. Kimsenin seni üzmesine izin verme. Onların seni üzmeye çalışmalarına karşı onlara sadece gülümse. Bu gibi durumlarda sevdiklerinizin veya sevildiklerinizin yanında ol. Onlarla vakit geçir, onlarla takıl, onlarla gez, onlarda dolaş. Sizi sadece onlar mutlu edebilir. İyi insanları sağ tarafa, size zarar veren insanları sol tarafa alın. Bu ayırmayı yaparken kişileri iyi analiz edin. Sizi kötü bir gününüzde arayıp sormadı mı onların yeri zaten belli olmuştur...
Önemli olan senin mutluluğun değil mi? Dinle, kalbinin sesini dinle. Aklında iki düşünce olur. Birisi aklının, mantığının sesi, bir diğeri ise kalbinin, gerçek duygularının sesi. Karar senin! Karar veremiyor musun? Hani sağ tarafa ayırdığın kişiler vardı ya onlara danış ama pekte onları dinleme. İçlerinde sana karşı iyi niyetli gibi gözüken fakat arkandan binbir türlü iş çeviren şahıslar olacaktır, senin kötülüğünü isteyen...Bu kişilerle fazla samimi olmaman sana iyi gelecektir. Yalnızlığı severmiş gibi olacaksın ama aslında o kelimeyi duymak istemeyeceksin. Değer vermediğin, şans tanımadığın kişilere yönel. Onlar aslında sana en güzel hediyeyken onları kaybetmiş olabilirsin. Geri kazanmaya çalış, "bunla mı uğraşacağım!" deme sakın. Mutlaka o kişilerinde sizi affetmeye zorlayan bir kalbi vardır nasıl olsa. Seviyor musun? Zorlamaya gerek yok. Hayata atıl. Sevmiyor musun? O zaman sana yaşattığı saniyeleri asla unutma ve inkar etme.
Bol bol kitap oku. Kafanı boşalt. Hiçbir şey düşünmeden yatmayı alışkanlık haline getir. Düşünmeden yatamadığını mı farkettin? Ağla. Sadece ağla. İçini boşalt. Sinirli misin? Sininirini o kiiden çıkar. Ona bağır. Ona patla. Bunu da mı yapamadın, baktın yine mi olmuyor tek çaren var; ONA GERİ DÖN !